Soylu kadınlara 'marjinal' demişti... Ataklı'dan Süleyman Soylu'ya 'marjinal' göndermesi
Şili’de kadına şiddete dikkat çekmek için feminist grup Las Tesis’in danslı protestosunun bir benzeri Kadıköy ilçesinde yapılmak istenmiş, eylem başlamasından kısa süre sonra polis müdahalesi gelmişti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kadınları marjinal gruplar diye hedef göstermiş oldukça tepki toplamıştı.
Korkusuz yazarı Can Ataklı, bugünkü yazısında, Süleyman Soylu'ya gönderme yaptı. Ataklı "Asıl marjinallik, gözaltına alınan bir tek kadını, 20-25 polisin ortasına alıp ite kaka adliyeye götürmesidir." dedi.
İŞTE ATAKLI'NIN YAZISINDAN İLGİLİ BÖLÜM
Asıl bu durum marjinal
Önce Şili’de kendini gösterdi.
Kadına şiddet ve kadın cinayetlerini protesto etmek isteyen Şilili kadınlar, “Dünya Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Günü”nde çok ilginç bir yöntem buldular.
Yüzlerce kadın, Şili Parlamentosu’nun önünde toplandı ve dans etti.
Kadınlar dans ederken bir yandan da iktidarların ve polisin bu konuyu çok ciddiye almadığını, bu nedenle bu tür cinayetlere ortak olduğunu dile getiren bir de şarkı söyledi.
Kadın dansı Şili’den çıkıp birçok ülkeyi sardı.
Sonunda Türkiye’ye de geldi.
Ancak koskoca dünyada sadece Türkiye’de “şiddeti protesto eden kadınlara polis şiddeti” uygulandı.
Polis, Kadıköy’de toplanan kadınlara acımasızca saldırdı.
Gazlar, sular derken pek çok kadın sürüklenerek gözaltına alındı.
Mahkeme, gözaltına alınan kadınlara denetimli serbestlikle evlerine gitme izni verdi.
Aynı polis, Dünya Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Günü”nde de kadınlara saldırmış, gaz ve su sıkmış, kadınları tartaklamıştı.
Böylelikle Türk polisi, ‘şiddete protestoyu’ şiddet kullanarak önleme başarısı göstererek “dünya kötü politikalar listesine” girmiş oldu.
Hürriyet’ten Hande Fırat, polisin bu akıl almaz saldırısını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sormuş.
Soylu’nun cevabı çok ilginç.
Kendini devlet gibi gören Soylu, kadınların “marjinal” olduklarını ve asıl amaçlarının devleti zaafa uğratmak olduğunu söyleyerek buna kesinlikle izin veremeyeceğini belirtmiş.
Tabii adam kendini devlet olarak görünce, bu tür saçma sapan açıklamaları da normalmiş gibi yapabiliyor.
Bakın Soylu, Hande Fırat’ın sorusuna tam olarak ne karşılığını vermiş, birlikte okuyalım;
“Polisin yüzüne bakıp ‘Katil, tecavüzcü’ demek doğru değil. Hiçbir devlet buna müsaade etmez. Yüzlerce eylem oluyor, insanlar söyleyeceklerini söylüyor. Burada marjinal gruplar vardı. Bu grupların dertleri ne kadın cinayetleri ne de kadına karşı şiddet. Devleti erozyona uğratmak. Oysa bu hepimizin meselesi. Meseleyi marjinalleştirmemek lazım. Buradan meseleyi marjinal hale getirip insanları kutuplaştırmak çok yanlış olur. Çözüm üretecek olan sistemdir, sistem erozyona uğratılmamalı.” İçişleri Bakanı’nın “polise bakarak tecavüzcü dedirtmem” dediği kadınlar, orijinali Şili’den gelen şarkının sözlerini Türkçe söylüyorlar. Ama kendinde tanrısal güçler olduğunu sanan Soylu, karar veriyor ve buna izin veremeyeceğini düşünüp polisin ‘Şiddete Hayır Günü’nde şiddet kullanmasını sağlıyor.
Oysa asıl marjinallik kendini Tanrı katından gelmiş gibi görmektir.
Asıl marjinallik, tüm dünyada sempati ile izlenen bir dansı kompleks haline getirip kadınlara saldırmaktır.
Asıl marjinallik, gözaltına alınan bir tek kadını, 20-25 polisin ortasına alıp ite kaka adliyeye götürmesidir.
Asıl marjinallik, mahkemelerin “Böyle saçma sapan bir şey için adliye meşgul mü edilirmiş?” demesi yerine, kadınlara dava açması ve denetimli serbestlik tanımasıdır.
Ve asıl marjinallik, demokrasi hukuk ve insan hakları ile hiç ilgisi olmayanların ülke yönetimine getirilmesi, çok önemli bakanlık koltuklarına oturtulmasıdır.