'Sözcü davası da düşürülmeli'

Gazeteci Erdem Gül’ün yargılandığı “MİT TIR’ları” davası sonuçlandı. Mahkeme, iddiaların “terör” değil, “basın suçu” olduğuna hükmederek davayı düşürdü. Hukukçular Sözcü davasının da derhal düşmesi gerektiğini belirtti.

Hukukçular bu kararın SÖZCÜ davası için emsal olması gerektiğini vurgulayıp "Sözcü davası derhal düşürülmeli" yorumunu yaptı. Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e konuşan hukukçuların görüşleri şöyle;

Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan: SÖZCÜ'ye yönelik iddialar terör suçu olamaz. Esasında dava hiç açılmamalı. Basın Kanunu'nun ilgili maddesi, basın özgülüğünü korumak ve halkın haber alma hakkını güvence altına almaktadır. Cumhuriyet Gazetesi için mahkemenin kararını olumlu görüyorum, SÖZCÜ için de aynı kararın verilmesinin doğru olacağına inanıyorum.

‘AKLA, MANTIĞA AYKIRI'

Yargıtay Onursal Cumhuriyet Savcısı Sabih Kanadoğlu: Basın suçunda davanın 4 ay içinde açılması gerekir. Bunun için emsal karar aramaya gerek yoktur. Ortada ne terör suçu ne de basın suçu vardır. Sadece kanıtlanamayan, akla, mantığa ve gerçeğe aykırı olan suçlamalar vardır.

Emekli hakim Osman Kaçmaz: MİT TIR'ları davasında karar son derece doğru. Aynı karar, SÖZCÜ Gazetesi için de geçerlidir. Verilen karar usul ve yasaya uygundur. Türkiye'de bu tür davaların yeniden gözden geçirilip emsal olması gerekir.

‘KORKUSUZCA UYGULANMALI'

Avukat Ahmet Çörtoğlu: Çağdaş hukuk devletinde basın hür ve sansürsüz olmalı. Bu nedenle, yazı ve haberler nedeniyle eğer bir suç oluşmuşsa, yasa koyucu bir süre belirlemiştir. Bu sürenin dolmasından sonra açılan soruşturma ve davalar düşürülür. Ama ülkemizde maalesef mahkemeler baskı altında olduğu için gazetecilerle ilgili kanunun bu maddesini uygulamaktan çekiniyorlardı. İnşallah bu karar bir başlangıç, bir milat olur. Yargıçlarımız, basın mensuplarına açılan davalarda korkusuzca yasanın bu hükmünü uygularlar.

‘İKİNCİ KEZ YARGILAMA OLMAZ'

Hukukçu Ömer Lütfü Avşar: Kanunda; ‘aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa' davanın reddine karar verilir. Basın Kanunu'nun ‘Dava süreleri' başlıklı 26/1. Maddesi'nde yer alan ‘davaların 4 ay içinde açılması zorunludur' düzenlemesi uyarınca davanın düşmesine karar verilmiştir. Aynı durum, SÖZCÜ'ye açılan dava için de geçerli olmalıdır.

Eğer hukuk ve adalet varsa aynısı yapılmalı

Avukat Turgut Kazan: SÖZCÜ davasını açan savcı, iddianamede Cumhuriyet davasının mahkumiyetle sonuçlandığını belirtiyor, ‘Yargıtay aşamasında' deyip bitiriyor. Yargıtay'ın karar verdiği tarih iddianame yazım tarihinden önce. O savcı, ya suç işlemiştir veya dünyadan habersizdir. İddianamede, hem bir dosyadan bahsediyor, hem de kendi yargı alanı içinde o dosyanın Yargıtay'dan bu gerekçelerle bozulmuş olduğunu bilmiyor. Basın yoluyla işlenen suçlarda, Basın Kanunu uygulamak zorunludur. Mahkeme, Yargıtay kararı sonrası bunu uygulamak durumunda kaldıysa, eğer hukuk varsa, adalet varsa, SÖZCÜ davasında da aynısı yapılmalı.

‘Bu insanların mağdur edilmesi adaletsizliktir'

Deniz Feneri Savcısı Nadi Türkaslan: Basın yoluyla işlenen suçlarda soruşturmanın günlük süreli yayınlarda Basın Kanunu 26. maddesi gereğince 4 ay içinde sonuçlandırılması yasal zorunluluktur. Bu süre, izin alınması gereken suçlar dışında hiçbir şekilde uzatılamaz. Aksi hal basına sağlanan güvencenin ortadan kaldırılması, basının sürekli hakkında soruşturma ve yargılama yapılacağı kaygısını taşıması demek olur ki, bu basının özgür olmasını ihlal eder. Nitekim Cumhuriyet Gazetesi'yle ilgili davada Yargıtay uygulaması da bu doğrultudadır.

Avukat Ertuğrul Cem Cihan: Erdem Gül hakkındaki davanın düşürülmesi, Enis Berberoğlu hakkında hükümsüzlük kararı doğru kararlardır. Bu kadar süre bu insanların mağdur edilmiş olması ise adaletsizliktir. Benzer şekilde SÖZCÜ davası da esasta siyasi nedenlerle açılmış bir davadır. Usul ve yasaya aykırı olan bu davada yargılanan gazeteciler hakkında da emsal teşkil eden bu karar doğrultusunda daha fazla mağduriyet yaşanmaması için açıkça hukuka aykırı durum nedeniyle derhal beraat kararı verilmelidir.