Sözleşmeli öğretmenler: Bir gün okula gitme uygulaması 'denetimli serbestlik'
Sayıları 100 bini aşan sözleşmeli öğretmenlerin problemleri pandemi döneminde daha da derinleşti.
Sözleşmeli öğretmenlerin sayısı 100 bini aşarken pandemi nedeniyle yaşadıkları sorunlar da katlanıyor. Kadrolu-ücretli-sözleşmeli ayrımı nedeniyle problemler yaşayan öğretmenler, en az üç yıl sonra eş durumu tayinine başvurabilmeleri sebebiyle ailelerinden kilometrelerce uzakta görev yapıyor.
Bir gün okula gitme zorunluluğu ve seyahat kısıtlamaları sebebiyle öğretmenler hem koronavirüsle hem de maddi zorluklarla baş etmeye çalışıyor. Sözleşmeli öğretmenlerin SGK’ye bağlı olarak görev yapması sosyal güvence konusunda da ayrım yaratıyor. Yaşadıklarını BirGün’e anlatan öğretmenler, “Ailelerimizden kilometrelerce uzaktayız. İki ayrı kira ödüyoruz, ek ders ücreti ve maaşımız kadrolulardan az” diyor.
GÜVENCESİZ ÇALIŞMA KOŞULLARI
Sakarya’da ismini vermek istemeyen bir sözleşmeli öğretmen, yaşadıkları en büyük problemin güvencesiz çalışma şartları olduğunun altını çizdi. Sözleşmelerinin feshedilmesi korkusuyla ses çıkaramadıklarını kaydeden öğretmen, “Pek çok meslektaşım kendini garantiye alabilmek için üye sayısı en yüksek olan sendikaya üye oluyor. Bunun yanında evli olduğumuz halde eşlerimizle aynı evde yaşayabilmek için yıllarca bekliyoruz. Ben de eşim de sözleşmeli öğretmeniz, MEB’e göre ikimizden birinin 1 yılı doldurması aynı şehirde görev yapmak için yeterli. Ancak uzayan güvenlik soruşturmaları nedeniyle mağdur olduk.”
Öğretmen, şunları söyledi: “En büyük sorunlarımızdan biri de kadrolu öğretmenlere göre daha düşük maaş ve ek ders ücreti almamız. Okullar uzaktan eğitime geçti ve bizler sadece 1 gün okullara gidelim diye görev yerlerimizden ayrılamıyoruz. Okullarda tek yaptığımız defter doldurmak.”
AİLESİNE BİN 300 KİLOMETRE
Urfa’da görev yapan başka bir sözleşmeli öğretmen ise İstanbul’daki ailesinden bin 300 kilometre uzakta. Öğretmen, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Atandıktan sonra iki ayrı ev geçindirip iki ayrı kira ödememiz belimizi büktü. Çocuğumun okulu İstanbul’da devam ediyordu. Maalesef ki sinir sistemim dayanamadı. Kolit, vertigo gibi hastalıklar baş gösterdi. Görev yerime 200 km uzaklıktaki hastanede devamlı gidip tedavi olmamı bekliyorlar. Bilmediğimiz yerlerde hasta olursak ne yaparız kaygısı yaşıyoruz.”
DENETİMLİ SERBESTLİK
Ağrı’da görev yapan başka bir sözleşmeli öğretmen de bir gün okula gitmenin denetimli serbestlik uygulaması olduğunu söyledi. Ailesinden ise bin 700 kilometre uzaklıkta olduğunu ifade eden öğretmen, şunları dile getirdi: “Bize ‘Bunu göze aldığınız için atamanız yapıldı’ deniyor ama bu sisteme mecbur bırakıldık. Meslekte birçok sorunla baş etmeye çalışırken biz evli-sözleşmeli öğretmenleri en çok zorlayan şüphesiz ki eş özrü durumu. 3 yıl boyunca bizlere kadro verilmediği için 3 sene sonunda kadroya geçince eş özründen yararlanma hakkımız oluyor.”