Süleyman Soylu'dan Alevi evine işaret koyanlarla ilgili açıklama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İzmir'in Gaziemir ilçesinde bir Alevi ailenin evinin duvarına yazı yazılarak, çarpı işareti konulmasıyla ilgili olarak, "O eve yapılan işareti kendi evime yapılmış olarak gördüm. Bizim arkadaşlarımız bu kişiyi bulacak" dedi.

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum Bölgesel Üst Düzey Çalıştayları Ege Bölgesi Toplantısı, İzmir’in Balçova ilçesindeki bir otelde yapıldı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katıldığı çalıştayda, Türkiye'de geçici koruma kapsamında bulunan Suriye uyruklu yabancılar hakkında hazırlanan broşürlerle, bilgilendirmeler yapıldı. Geçici koruma altındaki kişilerin hak ve yükümlülüklerinin anlatıldığı broşürlerin bastırılıdığı da ifade edildi.

Çalıştaya Bakan Soylu’nun yanı sıra Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Vekili Jean Marie Garelli, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve davetliler katıldı.

Mültecilerin yaşadığı dramların anlatıldığı video ile başlayan çalıştayda konuşan Bakan Soylu, İzmir'in Gaziemir ilçesinde Alevi bir ailenin evinin duvarına yazı yazılarak, çarpı işareti konulmasına değinerek, "İzmir’de bir evin işaretlendiğini öğrendik. O eve yapılan işareti kendi evime yapılmış olarak gördüm. Bizim arkadaşlarımız bu kişiyi bulacak. Biz İçişleri Bakanlığı olarak bizzat tarafız. Bu kişi bulunacak ve bedelini ödeyecek. Benim bakanlığım döneminde bu tür olaylar çok az yaşandı ama hiçbiri faali meçhul olarak kalmadı. Milletin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yok" dedi.

'11 FRANSIZ VATANDAŞI DEAŞ'LIYI 9 ARALIK'TA GÖNDERECEĞİZ'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen 'Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum Bölgesel Üst Düzey Çalıştayları Ege Bölgesi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 11 Fransız vatandaşı DEAŞ'lıyı 9 Aralık'ta ülkelerine göndereceklerini söyledi.

Bakan Soylu, "Tabi bu işin de kendine ait prosedürü var. Öyle gelişigüzel uçaklara doldurup, gönderemiyorsunuz. Muhataplarınızla halletmeniz gereken birtakım işlemler oluyor. Dolayısıyla bunları bir süreç içinde peyderpey gönderiyoruz. Bizim burada yaptığımızı özetlersek bu bölgelerde huzur ve güveni sağlayıp oraya geri dönüş sağlamaya çalışıyoruz.

Kısmen böyle bir akış oluşturduk. Mesela şu an için ülkelerine geri dönen Suriyeli muhacir sayısı 369 bin. Birileri yeterli bulmayabilir ama önemli olan bu akışın bir şekilde vücut bulmuş olmasıdır" diye konuştu.