Taş Yapı'nın iki hastane ihalesinde yolsuzluk iddiası: 1 hastane parası inşaatçının cebine girdi!

Abone ol

BirGün yazarı Bahadır Özgür, Taş Yapı'nın aldığı hastane ihalelerindeki yolsuzluk iddiasını köşesine taşıdı.

Özgür, "Yeter ki kamunun parasını yemek isteyin; ya bir yol bulunur, ya bir yol açılır. AKP’nin her ikisinde de mahir olduğu muhakkak. Her gün karşımıza yeni yeni yollar, türlü türlü hileler çıkarabiliyor. Birazdan okuyacağınız hikâye de neredeyse bütün ihalelerde geçerli bir yöntemi anlatıyor. Nasıl oluyor da ihale fiyatı ile inşaatçıya ödenen nihai miktar arasında devasa farklar oluşuyor? İşte kamu zararının tanımı tam olarak o farkta gizli." ifadelerini kullandı.

Özgür, yazısını şöyle sürdürdü:

Taş Yapı iktidarın en sevdiği inşaatçılardan. Özellikle İstanbul rantı denildiğinde akla ilk gelen isimlerden birisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakın ilişkisi bulunan Emrullah Turanlı.

Şimdi iki projeye dair ciddi bir yolsuzluk iddiası gündemde. Bir mimarlık şirketi temsilcisi delilleri hem savcılığa hem de projelerin sahibi İstanbul Valiliği’ne sundu. Dosyaya bakılırsa kamudan alınan iki hastanenin inşaatından, bir hastane daha yapacak kadar para inşaatçının cebine girmiş!

İş Bitirme Belgesi’ne göre hastane için ilk sözleşme bedeli 391 milyon 530 bin 574 lira 49 kuruş. Toplam sözleşme bedeli 473 milyon lira. Projenin bitiminde inşaatçıya ödenen miktar tam 750 milyon 487 bin 749 lira 81 kuruş.

Şirketlerin ihaleyi aldıktan sonra artan maliyetleri gerekçe göstererek fiyat farkı talep etmesi yaygın bir durum. Burada kamunun sıkı denetimi şart. İhale Kanunu’nu yazanlar “inşaatçıya güven olmaz” diyerek bazı önleyici mekanizmalar getirmişler. En önemlisi de müşavirlik hizmeti. Kısaca açıklayalım.

İnşaat ihalelerinde üç ana aktör görürsünüz: İşveren, yüklenici, müşavir. Burada işveren kamu, işi alan inşaatçı. Müşavirlik hizmeti veren şirketler ise kamu adına ‘a’dan ‘z’ye her şeyden sorumludur. Onayları olmadan tek çizi çakılamaz, değişiklik yapılamaz. Kısaca kamunun parası müşavire emanettir. Gelin görün ki iktidar bu hizmeti de yandaş ağına çevirdi. İnşaatçı yandaş, onu denetleyecek şirket yandaş olursa, oradan kamunun hayrına iş çıkar mı?

Okmeydanı ihalesinde müşavir firmamız Yüksel Proje. İmza attığı bazı önemli işleri sıralarsak kimliğini kolayca anlarsınız: İstanbul-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul-Ordu-Giresun-Rize-Muş havalimanları, Ankara-İstanbul ve Ankara-Sivas Hızlı Tren Yolu, Yavuz Sultan Selim ve Osman Gazi köprüleri… Bir de 35 milyon liraya ihalesini aldığı Kanal İstanbul etüt projesi tabii.

Taş Yapı da ihaleden kısa süre sonra maliyet artışını bahane ediyor. Sonrasında normal prosedür şu: Müşavirlik firması kendisi ile sözleşme yapmış taşeronlardan fiyat toplanmasını ister. Sözleşmeli taşeronlar, sözleşmelerinde yazılı fiyatların üzerinde ve enflasyon vs. dikkate alınarak yapılan artışlar dışında keyfi fiyat veremez. Müşavir firma fiyatları karşılaştırır, gerekli düzeltmeleri yapar, kamu adına en uygun olanlara onay verip hakkediş ödemesi için işveren kuruma gönderir.

Taş Yapı böyle yapmamış. Sözleşmeli 85 firma dururken, gidip 60 başka firmadan fiyat almış. Müşavir de buna göz yummuş. İyice fahiş olanları az biraz düzeltip İPKB’ye göndermiş. Oysa sözleşmeli firmaların fiyatları ile onaylanan fiyatlar kıyaslandığında, kamunun göz göre göre zarara uğratıldığı ortaya çıkıyor.

Mesela; bir firmadan alınan akrilik tezgahın fiyatı, inşaatçıya yapılan kesin hakkediş tablosunda 784 lira 34 kuruş olarak yazılı. Buna karşın aynı ürünü imal eden sözleşmeli firmanın fiyatı 365 lira 38 kuruş. Aradaki fark 2.15 kat. Veya 449 lira 32 kuruş yazılmış bir lavabonun fiyatı, 208 lira 80 kuruş. Neredeyse her kalemin fiyatında aynı farklar dikkati çekiyor. Devasa bir hastanede bulunan yüzlerce ürünü, işi, hizmeti düşünün. Kamu böyle zarara uğratılıyor işte. Vatandaşın vergisinden inşaatçıya ödenen tutarın iki katına çıkarılmasının yolu, bir lavabonun fiyatının 2 katı şişirilmesinden geçiyor.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

EGM’den Kılıçdaroğlu’na uyuşturucu baronları yanıtı: Üzüldük Gündem Anne-babalar dikkat: Uyuşturucu yaşı ortaokula indi Gündem Erdoğan'ın eski danışmanı Akif Beki'den dikkat çeken iddia: Berat Albayrak'ın kitabı sansüre mi uğradı? Gündem 19 yaşındaki Özge Binnur Oruç'un şüpheli ölümü Gündem