Taşerona kadro adı altında tazminat gaspı
KHK ile getirilen kadroya geçiş sürecinde işsiz kalan, haklarından vazgeçen, ücrette 4+4'e mahkum edilen işçilerin şimdi de tazminatı ödenmiyor.
İzmir’de KHK ile Sağlık Bakanlığı kadrosuna geçirildikten sonra prim günleri dolduğu için zorla emekli edilen işçilere imzaladıkları feragatname gerekçe gösterilerek yıllarca birikmiş olan tazminatları ödenmiyor.
Hükümetin kamuda çalışan taşeron işçileri “kadro”ya geçirmek için çıkardığı KHK’nin yarattığı mağduriyet devam ediyor. Evrensel gazetesinden Metehan Ud'un haberine göre kadroya geçiş sürecinde emeklilik, hükümlülük ve güvenlik soruşturması engellerine takıldığı için binlerce işçi işsiz kalırken taşeron işçilerden ise imzaladıkları feragatname ile geçmişe yönelik haklarından vazgeçmeleri istendi. Toplusözleşme hakları da engellenen işçiler son olarak asgari ücretteki artış oranından da faydalanamadı.
KIDEM TAZMİNATLARINA EL KONULDU
KHK, prim günleri dolan işçilerin emekli edilmesine de hükmediyor. KHK’nin muğlak bıraktığı noktalardan dolayı kurumlar keyfi kararlar alıyor. İzmir’de Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde çalışırken zorla emekli edilen işçiler yıllarca birikmiş olan kıdem tazminatlarını talep edince ret cevabını aldı. İl Sağlık Müdürlüğü gerekçe olarak işçilere kadroya geçiş sürecinde imzalamış oldukları feragatnameyi gösterdi ama aynı durumda olan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi işçilerine rektörlük gerekli ödemeleri yapıyor.
ÜYESİ OLDUKLARI HİZMET-İŞ YANLARINDA DEĞİL
İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri açıklama isteyen işçilere, Sağlık Bakanlığının Maliye Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına 31 Ekim’de yazmış oldukları görüş yazısına henüz cevap gelmediğini söylüyor. Gelecek cevabı bekleyen çok sayıda işçi bulunuyor.
Tazminatları ödenmeyen işçiler arasında Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesinden emekli edilen Atabey Koç ile Bayram Başak da bulunuyor. 2002 yılından beri taşeronda çalışan ve 40 bin lira civarında alacağı bulunan Koç süreci yargıya taşıdı. Ara bulucu görüşmesinde anlaşma sağlanamadı, mahkeme tarihini bekliyor. 2005’ten beri taşeronda çalışan Bayram Başak’ın da 32 bin TL civarında alacağı bulunuyor. İşçiler üyeleri oldukları Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş’in yanlarında durmadıklarını dile getirdi.
‘BİLSEK KADROYA GEÇMEZ, HAKLARIMIZI ALIRDIK’
Kadroya geçtikten 5 ay sonra emekli edilen Atabey Koç, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dönemin çalışma bakanının “İşçiler hak kayıpları yaşamayacak” sözlerini hatırlatarak şunları söylüyor: “Ama onların sözleri uçtu, bize imzalattıkları dilekçeler kaldı. İmzalarken müdürlere, başhekimlere çıktık, bize ‘Sorun olmayacak’ dediler. İkramiyelerimizi alamayacağımızı bilsek hiç kadroya geçmez haklarımızı alır başka iş arardık. Emekli olduktan sonra 1070 TL emekli maaşı bağlandı. Bu para ile nasıl aile bakayım? Yazı 3 gün sonra gelse paramızı alabilecektik. Bizden önce emekli edilen 2 işçi ikramiyelerini alabildi. Hastanenin elektrik su faturalarını gerekçe gösterdiler, oyaladılar bizi.”
‘SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIĞIMIZLA OYNUYOR’
Ekim ayında emekli edilen Bayram Başak da bağlanan 890 TL’lik emekli maaşı ile nasıl geçinebileceklerini soruyor. Başak, “Geceleri uyku uyuyamıyorum. İki tane çocuğum var ve eşim çalışmıyor. Geleceklerini nasıl kuracağım bilmiyorum. En azından bir asgari ücretimiz vardı. Bu yaştan sonra nasıl iş bulalım? Yıllarımızı hastaneye verdik. Biz boşuna sigortalı çalışmışız 13 sene. Sağlık Bakanlığı sağlığımızla oynuyor. Keşke hiç kadroya geçmeseymişiz, taşeronu arar olduk. 4-5 ay çalışma için yıllarca birikmiş olan haklarımızdan olduk. Sağlık Bakanlığı yetkilileri yazı yazarak işgüzarlık yapıyor. Bu paralar bizim hakkımız” diyor.
BU DURUM HUKUKA UYGUN DEĞİL
KHK çıkarıldığından itibaren birçok belirsizliğin olduğunu ifade eden Sendika Uzmanı Engin Sezgin, “Bu da onlardan biri. Feragatnameler, kıdem tazminatı hakkını kapsar mı kapsamaz mı? Çalışma Bakanı kıdem tazminatıyla ilgili en ufak bir durumun yaşanmayacağını söylemişti. Feragat sözleşmelerinin bunu kapsadığı hukuka uygun değil. Bu durum bir yandan da keyfiyeti, devletin geldiği durumu gösteriyor. Keyfi yorumların egemen olduğu bir sistem haline geliyor. Emekliliği doldu diye işçinin zorla emekli edilmesi ya da işten çıkarılması da kanunlara aykırı. İşçi emeklilik aylığı almak istemiyorsa ve çalışmaya devam ediyorsa çalışma hakkı elinden alınamaz. Ama KHK’de ‘emeklilik primleri dolanların kadroları kaldırılır’ maddesiden dolayı birçok işçi mağduriyet yaşıyor. Burada eşit davranma borcu yüzünden de bir ihlal söz konusu” dedi.