TBB’den Kavala kararı açıklaması: AİHM kararı derhal uygulanmalıdır

Abone ol

AİHM’nin Osman Kavala ile ilgili verdiği karar hakkında açıklama yapan Türkiye Barolar Birliği, “Bir hukuk devleti olmanın gereği olarak AİHM kararı derhal uygulanmalıdır” dedi

Türkiye Barolar Birliği (TBB), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala’nın tahliye edilmesine yönelik kararının derhal uygulanması gerektiğini belirtti.

“KARARIN UYGULANMASI HUKUK DEVLETİ OLMANIN DA GEREĞİDİR”

Konuyla ilgili açıklama yapan TBB, “AİHM kararının uygulanması, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden doğan bir yükümlülüğü olduğu kadar hukuk devleti olmanın da gereğidir. Türkiye’nin AİHM yeni kararını uygulamamakta ısrar etmesi, Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden ihracına kadar uzanan yaptırımlar uygulamasına yol açacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

TBB’nin açıklamasının tamamı şu şekilde:

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Büyük Dairesi, Sözleşme’nin 46/4 maddesi çerçevesinde aldığı kararla Türkiye’nin Osman Kavala ile ilgili 10.12.2019 tarihli AİHM kararını uygulamadığını ve bu nedenle 46. maddenin ihlal edildiği sonucuna vardığını açıklamıştır.

Hatırlanacağı üzere, AİHM 2019 yılında aldığı kararla; Osman Kavala’nın tutuklanmasının, suç işlendiğine dair bir kuşku doğuracak verilere dayanmadığından Sözleşme’nin 5/1 maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin Kavala başvurusunu gereken süratle incelemediği için 5/4 maddesinin ve yine tutuklamanın aynı zamanda Türkiye’deki insan hakları savunucularını susturmak gibi bir siyasal amacı olduğu saptandığından 18. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiş ve Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını talep etmişti.

Kararı uygulamakla sorumlu Bakanlar Komitesi de Kavala’nın serbest bırakılmasını ve AİHM kararının uygulanmasını öngören birçok karar kabul etmiş, ancak bütün bu kararlara rağmen tahliye kararı verilmeyip AİHM kararının uygulanmaması üzerine Bakanlar Komitesi, “ihlal prosedürünü” başlatmış ve kararı AİHM’e göndermişti.

“DİKKATİ ÇEKEN NOKTA HİÇBİR YENİ KANITIN BULUNMAMASIDIR”

Bu arada yargılama İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmiş ve Mahkeme, 25 Nisan 2022’de Osman Kavala’yı TCK md. 312’den yani Gezi olayları nedeniyle, cebir ve şiddet kullanarak hükümeti devirmeye kalkmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etmişti. Burada dikkati çeken nokta, AİHM’in 2019 yılındaki kararıyla Kavala’nın suç işlediğine dair makul bir kuşku bile oluşturmadığı sonucuna vardığı olgularla, müebbet hapis cezasına yol açan olguların aynı olması ve hiçbir yeni kanıtın bulunmamasıdır.

AİHM’in 11 Temmuz 2022 tarihinde açıklanan kararı kesindir. Şimdi yapılması gereken, AİHM kararlarının uygulanarak Osman Kavala’nın serbest bırakılması ve eski halin iadesidir. Eski halin iadesinden anlaşılması gereken, atılı suçların kayıttan silinmesi ve buna ilişkin mahkeme kararlarının bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıdır.

“TÜRKİYE’NİN İHRACINA KADAR UZANAN YAPTIRIMLAR UYGULANMASINA YOL AÇACAKTIR”

AİHM kararının uygulanması, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden doğan bir yükümlülüğü olduğu kadar hukuk devleti olmanın da gereğidir. Türkiye’nin AİHM yeni kararını uygulamamakta ısrar etmesi, Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden ihracına kadar uzanan yaptırımlar uygulamasına yol açacaktır.

Türkiye Barolar Birliği olarak AİHM kararının derhal uygulanmasını; hukukun üstünlüğü ilkesinin, Anayasa’nın 90/5 maddesinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46/1 ile 19. maddelerinden doğan taahhütlerimizin gereği olarak gördüğümüzü belirtiriz.”

Doktorları hedef gösteren imam sonunda açığa alındı Güncel Babasına haber vermeden hesabından işlem yapan bankacı tazminatsız kovuldu Güncel Gülten Kaya 23 yıl öncesini hatırlattı: Ahmet Kaya'ya saldıranlar arasında tutuklanan Erdal Acar da var Güncel Fatih Altaylı'dan DW Türkçe'ye: Bu iki yazının ne olduğunu açıklayın Güncel