TBMM Başkanı Şentop’tan KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’ya tepki
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sözlerine tepki göstererek “Aslında çok büyük tarihi bir hatadır kendisi açısından. Bir siyasetçi için, içine düşürülebilecek en kötü durumdur onun durumu” dedi.
Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde muhtarlar ile buluşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklamalarına tepki gösterdi.
Şentop, yaptığı konuşmasında “KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı kendisini ifade ediyor. Aslında çok büyük tarihi bir hatadır kendisi açısından. Bir siyasetçi için içine düşürülebilecek en kötü durumdur onun durumu. Diyor ki Tayfur Sökmen asla olmayacağım. Tayfur Sökmen kimdir tanırsınız. Biliyorsunuz Lozan Anlaşması sonrasında Hatay Türkiye topraklarına dahil değil o zaman. Hatay Fransız işgali altında. Hatay ile ilgili olarak Tayfur Sökmen öncülüğünde bir istiklal bağımsızlık mücadelesi götürüyor. Bu mücadeleyi o zaman Türkiye’de destekliyor. Nihayetinde Hatay önce bir bağımsız devlet oluyor. Hatay, Fransız sömürgesinden çıkıyor. Sonra da Türkiye’ye katılma kararı alıyor. Tayfur Sökmen bu işin öncüsü Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını sağlayan basiretli bir lider. Vatansever bir adam. ‘Ben asla Tayfur Sökmen olmayacağım’ diyen adamın kendi ülke topraklarıyla ilgili, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle topraklarıyla ilgili vatanıyla ilgili ve oranın tarihiyle ilgili kafasında hiçbir şey olmaması lazım. Bunu söyleyebilen bir adam aslında Tayfur Sökmen olmaya layık olmayan bir adam aynı zamanda” diye konuştu.
“1974’TEN BERİDİR TÜRKLERİN DE RUMLARIN DA KANI DÖKÜLMÜYOR”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye'nin KKTC'nin Türkiye'ye dahil olması gibi bir isteği olmadığını ifade ederek şunları kaydetti:
“Böyle bir tez ortaya koymuş değil Türkiye. Ama tarihi iyi bilmemiz lazım. Niye KKTC var. KKTC niye var? Gençlerin bunu bilmesi hatırlayabilmesi mümkün değil. Kıbrıs’ta İngiliz sömürgesi sona erdikten sonra Rumlarla Türklerin bir arada bulunduğu bir Cumhuriyet kurulmuştu. Ama Rumlar adanın tek sahibi olma iddiasında bulundukları için orada Türklere insani şartlar altında yaşamak değil, bir canlı olarak yaşama hakkı tanımak istemedikleri için katliamlar yaptılar. Yaşattılar. Bu katliamlar dayanılmaz hale gelince Türkiye garantörlük hakkını kullanarak, adaya çıkarma yaptı. Orada Türklerin yaşam haklarını koruyacak bir alan ortaya koydu. 1974’den beridir Türklerin de Rumların da kanı dökülmüyor. Bir sükunet bir barış adası haline geldi. Kıbrıs Türkünün hayatına kasteden o zamanki anlayışı, siyasi yapıyı yok sayarak bugün ‘Ben bir Tayfur Sökmen olmayacağım’ falan diyen bir adam ancak Tayfur Sökmen olmaya layık bir adam olmadığını ispat eden bir adamdır.”