TGS'den Demirören önünde Hürriyet'e protesto
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyeleri, 25 Ekim'de Hürriyet gazetesinde işten çıkarılan 45 gazetecinin özlük haklarının verilmemesi üzerine Demirören binası önünde toplanarak açıklama yaptı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyeleri, Hürriyet gazetesinde işten çıkarılan 45 gazetecinin özlük haklarının 40 gün geçmesine rağmen verilmemesi üzerine İstanbul Bağcılar'daki merkez binası önünde açıklama yaptılar. Yapılan açıklamada, “Demirören Grubu hem mağdur ettiği 45 gazetecinin hakkını kuruşu kuruşuna ödeyecek hem de sendika hakkına saygı göstermeyi öğrenecek” ifadeleri kullanıldı.
İşten çıkarılan gazetecilerin ve farklı iş kollarındaki sendikaların katıldığı eylemde, hala Demirören medyada çalışan gazeteciler de dışarı çıkarak açıklamaya destek verdiler.
'SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ'
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş'un okuduğu açıklamada, “Sendikamız avukatlarının arabulucu sürecini başlatmasına rağmen masaya da bir teklif ile gelmediler. Anayasanın tüm çalışanlara tanıdığı sendika hakkını kullandıkları için çalışanlarını cezalandıran, anayasayı çiğneyen Demirören hakkında bir kez daha suç duyurusunda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
'HAKKIMIZI VERMEK ZORUNDASINIZ'
Hürriyet’teki görevine son verilen isimlerden Mesude Erşan ise, yaptığı açıklamada, “İşimize son verilmesinden bu yana tam 40 gün geçti. 40 gündür Hürriyet gazetesi kazanılmış haklarımızın ne zaman ve nasıl ödeneceğine dair bir açıklama yapmadı, bizimle iletişime geçmedi. Bugün burada toplanan bizler, Hürriyet Gazetesi’nden haklarımızı ihlal etmeye bir son vermesini istiyoruz. Bizimle çalışmak zorunda değilsiniz ama hakkımızı teslim etmek zorundasınız” diye konuştu.
TGS açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye Gazeteciler Sendikasına üye oldukları için işten atılan 45 gazeteciye aradan 40 gün geçmesine rağmen hâlâ hakları ödenmedi.
Anayasanın tüm çalışanlara tanıdığı sendika hakkını kullandıkları için çalışanlarını cezalandıran, anayasayı çiğneyen Demirören hakkında bir kez daha suç duyurusunda bulunuyoruz. Savcıları görevi çağırıyoruz: Sendikalı olmak anayasal bir haktır.
Arkadaşlarımızın işten atılmalarının üzerinden tam 40 gün geçti.
- 25 Ekim’de işten çıkartılmalarına karar verildi.
- 30 Ekim’de evlerine gönderilen tebligatla atıldıklarını öğrendiler. Annelerinden, eşlerinden, muhtarlarından öğrendiler işsiz kaldıklarını.
- Eşyalarını toplamak için geldikleri işte bu binada yanlarına güvenlik elemanları konuldu. Yıllarca çalıştıkları bu kurumdan eşyalarını güvenlikçiler eşliğinde topladılar.
- İşten atılmalarının üzerinden 15 gün geçmesine rağmen alacakları ne hesaplarına yattı ne de kendilerine bir açıklama yapıldı. Sendikamız avukatlarının arabulucu sürecini başlatmasına rağmen bu masaya da bir teklif ile gelmediler.
40 gün geçti hâlâ kendilerine haklarının ne olduğuna, ne zaman ödeneceğine dair bir açıklama yapılmadı. Ömrünün yarısını Hürriyet’te geçirenlerden, gazeteciliğe Hürriyet’te başlayanlara kadar onlarca insan mağdur ediliyor.
Hürriyet yönetimi işten attığı bu gazetecilere haklarını ödeyerek lütuf yapmış olmayacak. Bu haklar arkadaşlarımızın emeğinin karşılığıdır.
Üyelerimizi mağdur ederek çalışanların kafasından sendika fikrini çıkartabileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar.
Demirören Grubu hem mağdur ettiği 45 gazetecinin hakkını kuruşu kuruşuna ödeyecek hem de sendika hakkına saygı göstermeyi öğrenecek.
Medya sektöründe artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çalışanın değer gördüğü, hakkını alabildiği, editöryal bağımsızlığının olduğu bir sektörü birlikte yaratacağız."