Tıbbi malzemede sıkıntı büyüyor: Kalp pili yok haftaya gel
Sağlıkta tıbbi malzeme ve ilaç bulma sıkıntısı artarak devam ediyor. Kalp pili gibi hayati malzemeler bulunmazken, doktorlar acil olmayan ameliyatların ertelendiğini söyledi.
Türkiye’de sağlık alanında kriz büyüyor. Hastanelerden randevu almak zorlaşırken, yüzlerce ilaç bulunamıyor, tıbbi malzemedeki kriz de sürüyor. Döviz kurundaki aşırı yükseliş nedeniyle medikal firmaları kamu hastanelerine malzeme vermiyor. Bu nedenle birçok ameliyat da erteleniyor. Artık halk sağlığını tehdit eder boyuta gelen kriz çözülmezse büyük bir sağlık sorunu bizleri bekliyor.
KALP PİLİ ALARM VERİYOR AMA PİL YOK
Evrensel’den Vural Nasuhbeyoğlu’nun haberine göre; tıbbi malzemede yaşanan sıkıntıdan etkilenen vatandaşlardan bir de Erzurum’da yaşayan kalp yetmezliği olan Ali Dursun Doğan. Kalp yetmezliği nedeniyle 2018’den beri kalp pili kullanan Doğan, kalp pilinin alarm vermesiyle 5 Ocak’ta Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesine gitmiş. Doğan’ın yapılan kontrollerinde kalp pilinin bitmek üzere olduğu ama döviz kurundaki yükseliş nedeniyle firmaların hastaneye pil vermediği söylenmiş. Doğan, doktorunun iki hafta içinde pilin değişmesi gerektiğini söylediğini belirterek “14 Ocak’ta arayın dediler. Aradığımda 20 Ocak’ta hastaneye gelmem istendi. Pil sorunu çözüldü mü bilmiyorum. Hastaneye gidince anlayacağız” diye konuştu.
"SIKINTI YAYGINLAŞACAK"
Türk Toraks Derneği (TTD) Sağlık Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Yavuz Havlucu, tıbbi malzemede yaşanan sıkıntının asıl sebebinin kamu ve üniversite hastanelerinin ödeme dengesinin bozulmasından kaynaklandığına işaret ediyor.
Alınan malzemelerin ödemelerinin hastaneler tarafından 18 aydan önce yapılamadığını belirten Doç. Dr. Havlucu “Kurun bu kadar dalgalı, ekonominin bu kadar kötü olduğu dönemde küçük bir bakkal dahi bu kadar uzun süre için mal vermez. Böyle olunca medikal firmaları 18 ay sonra ödeneceği belirtilen bu malzemeleri vermiyor. Sıkıntı ortopedi ve beyin cerrahinin yanı sıra kalp damar cerrahisine de yansıdı. Ve gitgide bunun yaygınlaşacağı gözüküyor. Yakında genel cerrahinin yaptığı en basit ameliyatlar ve guatr ameliyatlarında bunun olmayacağı garantisini kimse veremez. Buralarda da sıkıntı başlayacak” dedi.
"SAĞLIĞIN PİYASALAŞMASININ SONUCU"
Bu durumun büyük bir halk sağlığı sorunu haline geleceğini ve hastanelerin hizmet veremeyecek durumuna geleceği uyarısını yapan Havlucu “Son dönemde devlet, kamu ve üniversite hastaneleri yerine şehir hastanelerine milyarca liralık kaynak ayırmaya başladı” dedi.
Buna rağmen tıbbi malzeme sorununun şehir hastanelerinde de yaşandığını aktaran Havlucu “Çünkü bunun temel nedeni sağlıkta piyasalaştırmadır. Buna son verilmediği, toplum sağlığı uluslararası tekellerin insafına bırakıldığı süreçte bu sıkıntı devam edecek. Bugün sağlık hizmetinde ulaşmakta yaşanan sorunlar bu piyasalaştırılmış sağlık sisteminin sonucu. Çünkü şehir hastaneleri işletme, hastalar da onların gözünde müşteriye dönüştürüldü. İşletme mantığıyla hareket ederseniz bu ekonomik kriz işletme mantığıyla hareket eden hastaneleri de vurur” dedi.
“FİYATLAR 10 YILDIR GÜNCELLENMEDİ”
Sosyal Sigortalar Kurumunun (SGK) yaklaşık 10 yıldır Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatlarını güncellemediğini hatırlatan Havlucu, “Ben 15-20 yıl önce asistanken bronskopiye 200 TL para ödenirken şu an 275 TL. Çok cüzi bir artış. Kurdaki artışla arada uçurum var. SUT fiyatlarının güncellenmesi ve uygun fiyatlandırma yapılmaması bu krizin asıl nedenlerinden biri” ifadelerini kullandı.
Öte yandan halkın yıllardır sağlık hakkı için verdiği vergilerin devlet eliyle özel hastanelere aktarıldığına dikkat çeken Havlucu “Kamu hastaneleriyle özeller arasında uçurum oluştu. Herkese kaliteli sağlık hizmeti sunmak devletin görevi. Ama uzun süredir bu ve sosyal devlet olma anlayışı unutulmuş durumda” dedi.
Hastanesinin sunamadığı imkanlardan dolayı hekimlerin de hastalarına yardımcı olamayan bir konuma düştüğünü dile getiren Havlucu “Bu da mesleki tatmini yok ediyor ve tükenmişliğe yol açıyor. 10 yıl eğitim alıp malzeme, imkan yok diye sadece poliklinik yapmayı hekim kabul etmez. Maddi sıkıntılar ve bu yüzden çok sayıda hekim kamudan istifa ediyor” dedi.
"İLAÇLARIN DA YÜZDE 30’U YOK"
Tıbbi malzeme yokluğunun yanı sıra çok ciddi olarak ilaçta da sıkıntı yaşandığına vurgu yapan Havlucu “Özellikle ithal ilaçların temininde çok ciddi sıkıntı var. İlaçların neredeyse yüzde 30’u yok. Çünkü ithal bunlar. Devletin ilaçta avroyu sabitlediği kur 4.7 TL. Devlet bunun üzerinden ödeme yapıyor. Bu kurdan hangi firma ilaç getirir? Ve zam bekleniyor onun da olacağı 6.5-7 TL o da kurtarmaz” ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanlığının ‘İlaçta sıkıntı yok’ sözlerini de hatırlatan Havlucu “Eczacılar örnek olarak ‘Ventolin şurubu bulamıyoruz’ diyor. Bakanlık ‘var’ diyor. Evet var ama bir tane var. Firma bir tane gönderiyor ama bu ilaçtan yüzlercesine ihtiyaç var. Burada da rakamlarla oynanıyor açıkçası” diye konuştu.
Havlucu, en basitinden grip ilaçlarının olmadığını, ayrıca ithal ilaçların yanı sıra ham maddesi ithal olan ilaçlarda da sıkıntı olduğunu dile getirerek “Tıbbi malzeme ve ilaçta yaşanan sıkıntı göz göre geldi” dedi.
ÖKTEN: ACİL DIŞINDA AMELİYAT YAPILAMIYOR
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, tıbbi malzeme krizine ilişkin aralık ayının ilk haftası uyarı yapıp “Malzeme yokluğu nedeniyle ameliyat yapamıyoruz” demişti. O günden bu yana değişen çok bir şey olmadığını dile getiren Ökten “Hâlâ acil durumlar dışında ameliyat yapamıyoruz. Bu sorun çok ciddi bir sorun” dedi.
Örnek olarak boyun fıtığına da erken müdahale edilmesi gerektiğini dile getiren Ökten “Çünkü erken müdahaleyle hasta hem ağrılarından hem de kolundaki kuvvet kaybının ilerlemesinden kurtulur. Ayrıca yaşlı hastalarda da kalça kırığı gibi vakalarda hastayı ameliyat edip erkenden ayağa kaldırmalıyız. Bu olmasa hasta yattıkça başka hastalıklar da baş gösterecek” diye konuştu.
Bu vakalarda hekimlerin sorumluluk alarak hastaları ameliyat ettiğini söyleyen Ökten “Bu böyle olmamalı. Sağlık Bakanlığı firmalara belli bir ödeme yaptı. Ama SUT 10 yıldır değişmedi. Bu sorunun en kısa zamanda çözülmesi hem hekimler hem de hastalar için acil bir durumda” ifadelerini kullandı.