Tıp Fakültesi’nde anjiyo ünitesi krizi! Hastalar mağdur oldu
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde anjiyo ünitesinin çalışmaması nedeniyle hastalar başka hastanelere sevk ediliyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde anjiyo ünitesi 6 aydır çalışmıyor. Cihazların onarılmaması nedeniyle acile başvuran ve kalp krizi tanısı konulan hastalar, başka hastanelere sevk ediliyor. Hastalar mağdur durumda.
Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç'ın Birgün'de yer alan değerlendirmesi şöyle oldu:
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim dalında mevcut olan anjio ünitesi arızalandığı için uzunca bir süredir çalışmıyor.
Bu nedenle de acil servise başvuran ve kalp krizi tanısı konulan hastalar mağdur oluyor, hayati riskleri artıyor. Hasta yakınlarının verdiği bilgiye göre; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim dalında mevcut olan anjiyo ünitesi 6 aydan daha uzun süredir çalışmıyor.
Cihazların uzun süredir onarılmaması nedeniyle acil servise başvuran ve kalp krizi tanısı konulan hastalar mağdur oluyor ve başka hastanelere sevk ediliyor. Müdahale süreleri uzadığı için de hastaların hayati riskleri artıyor. Acil hastalar dışında anjiyo ihtiyacı olan ya da pil takılması gereken hastalar da aylardır bu hizmeti alamadıkları için mağduriyet yaşıyor.
Yeni cihaz alımı veya tamir konusunda yaşanan bu aksaklık günler geçtikçe, zaman uzadıkça daha da çok hastayı etkilemeye devam edecek. Ülkemizin en köklü fakültelerinden olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinin düşürüldüğü durum bir yana, hastaların hayatını ilgilendiren kalp pili, kalp anjiyosu gibi konularda bu kadar uzun süre adım atılmamış olması da çok üzücü.
250-350 BİN DOLAR
Bir yandan anjio ünitesinin bakım onarımı veya tedariki için gerekli olan 250-350 bin doların temin edilememesinden dolayı kalp hastaları mağdur edilirken; öte yandan AKP iktidarı Somali’ye aylık 2 milyon 500 bin ABD doları hibe edebiliyor.
Dünyanın birçok ülkesine kişisel koruyucu ekipman ve sağlık malzemesi göndermek, yoksul ülkelere hibe etmek şüphesiz olumlu. Ancak bunun için öncelikle vatandaşların ve kamu sağlık kurum/ kuruluşlarının sorununun giderilmiş olması gerekiyor.
Her ne kadar Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 23 Haziran tarihinde, “Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük. Örneğin kalp krizi teşhisleri salgın döneminde yüzde 56 azalmasına rağmen kalp krizine bağlı ölümler yüzde 10 daha fazla artış gösterdi. Bu durumun temel sebebi salgın dışında sağlık hizmetine ulaşımın yavaşlaması ya da vatandaşlarımızın salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina etmeleridir.
Benzer birçok hastalığın teşhisinde azalış olurken o hastalığa bağlı kayıplarda artış yaşadık’’ açıklamasını yapsa da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki yaşanan durum bunun tam tersine. Burada vatandaşlar hastaneye gitmekten imtina etmiyorlar; ancak özellikle acil servise başvuran ve kalp krizi tanısı konulan, anjio endikasyonu olan ya da pil takılması gereken hastalar hastanede anjiyo ünitesinin aylardır arızalı olması nedeniyle sağlık hizmetine erişemiyor.
MAĞDURİYET GİDERİLSİN
Sağlık hizmetlerine nerede ne zaman ve ne kadar gereksinim duyulacağı kolayca öngörülemez. Sağlık alanında özel sektörün payının giderek artmasını sağlayan siyasi iktidar, yıllar boyunca eleştirdikleri ve çökerttikleri kamusal ve koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini pandemi döneminde dahi anlamakta güçlük çekiyor.
Acil servise başvuran ve kalp krizi tanısı konulan, anjiyo endikasyonu olan ya da pil takılması gereken hastaların hayati risklerinin artmaması ve daha fazla mağdur olmaması için bir an önce anjio ünitesindeki arızanın giderilmesi veya yeni cihaz alımının yapılması gerekiyor.