Tüm malzemelerin ücretlerini hekimler ödüyor: 'Aile sağlığı merkezleri ticarethane değil'
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Can Kirişçi, yaptığı açıklamada aile sağlığı merkezlerinin sorunlarına dikkat çekti.
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Can Kirişçi, aile sağlığı merkezlerinin ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar karşısında zor durumda kaldığını belirtti.
Kira, personel ve SGK ödemeleri, elektrik, doğal gaz, su ve kullanılan tüm sarf malzemelerinin ücretlerinin hekimlerce ödendiğine dikkat çeken Kirişçi, "Aile sağlığı merkezleri ticarethane değildir. Birinci basamak sağlık hizmetinin nitelikli bir şekilde devamı, kamu binalarında, kamu üzerinden faturalandırma ve giderleri için gerçek ve yeterli ödenekler ile mümkündür. Yoksa aile sağlığı merkezleri bugün var, yarın yok" dedi.
Can Kirişçi, bugün yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, muhtarlık binalarının elektrik faturalarında ticari tarife yerine konut tarifesi uygulanacağını söylediğini anımsattı ve aile sağlığı merkezlerine de aynı hakkın tanınması gerektiğini belirtti.
Mülk sahiplerinin birçoğunun aile sağlığı merkezlerine ihtarname çekerek kiraların artırılmasını, aksi halde tahliye davası açacaklarını bildirdiklerini kaydeden ve buna ilişkin bir de örnek ihtarname paylaşan Kirişçi, açıklamasında şunları kaydetti:
"HEKİMLER YÜKSEK ZAM VE ENFLASYONUN SONUÇLARINA TERK EDİLMİŞTİR"
Muhtarlıkların kullandığı elektriğin 'ticarethane' olarak değil, kamu olarak ücretlendirilmesi sağlanmış, fakat topluma sağlık hizmeti sunan aile sağlığı merkezleri için herhangi bir çözüm düşünülmemiş, hekimler yüksek zam ve enflasyonun sonuçlarına terk edilmiştir. Cari ödeneklere yapılan artış ekonomik gerçekleri karşılar düzeyde olmamış, aile sağlığı merkezlerinin sağlık hizmetini sürdürebilmesi tehlikeye atılmıştır. Siyasi parti ödeneklerine yapılan 7 kat artış dikkate alındığında, toplum sağlığının güvencesi olan aile sağlığı merkezlerine en az bu oranda bir cari ödenek verilmemesi kabul edilemez. Enjektör, pamuk, tıbbi atık bertarafı, tuvalet ve havlu kağıdı, pil, tıbbi cihazlar da dahil, bir sağlık kurumunda gerekli her türlü malzemenin de bu ödenekle temin edildiği ve faturalar ile tüm malzemelere her an zam yapıldığı dikkate alınırsa bu ödenek günbegün yetersiz ve eksik kalmaktadır.
"KAMU HİZMETİ KAMU BİNALARINDA VERİLMELİDİR"
Diğer taraftan çok sayıda aile sağlığı merkezi, şahıstan kiralanmış binalarda hizmet vermekte ve mülk sahibinin enflasyon kaygısı taşıyan kira artışı istekleri ile karşı karşıya kalmaktadır. Aile hekimlerinden, 5 bin-6 bin TL olan konut vasfında 20-25 yıllık zemin daireler için 17 bin TL ile 20 bin TL arasında kira talep edilmekte, doğal olarak bunun karşılanması mümkün görünmemektedir. Orada sağlık hizmetinin devamı riske atılmaktadır. Bu durum, kamu hizmetinin kamu binalarında verilmesi gereğini açıkça göstermektedir. Birinci basamak sağlık hizmetinin nitelikli bir şekilde devamı, kamu binalarında, kamu üzerinden faturalandırma ve giderleri için gerçek ve yeterli ödenekler ile mümkündür. Yoksa aile sağlığı merkezleri bugün var, yarın yok." (ANKA)