Tuncay Özkan: Suç örgütüne dönüşen devleti kim durduracak?
CHP'li Özkan, devletin suç işlemek konusunda bir organize örgüte dönüştüğünde kimin durduracağını sorguladı.
Meclis Dijital Mecralar Komisyonu'nda konuşan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, İçişleri Bakanı Soylu'nun söylemlerinin düşman hukukuna girdiğini belirterek Bakan Gül'ü göreve davet etti.
Özkan, "Düşman ceza hukukuna karşı olmanız çok önemli. Sizden önceki bazı Adalet Bakanlarımız düşman ceza hukukuna tabiydiler. Uygulamada da bunun ortadan kaldırılmasını, yargılamalar sırasında talep etmekteyiz. Özellikle çişleri Bakanlığının düşman ceza hukukunu uygulamasını teşvik edici yöndeki açıklamaları ve uygulamaları konusunda Adalet Bakanlığı'nı göreve davet ediyoruz" dedi.
Kamera uygulaması şiddeti artırıyor
Kendisinin ceza süre aşımından tahliye olmuş bir “Ergenekon” tutuklusu olduğunu, cezaevlerine konulan kameraların şiddeti artırdığını, tutuklunun Doktora çıkartmama uygulamasının, hastalığı yaygınlaştırdığı uyarısında bulunarak, Kaşif Kozinoğlu örneğini verdi.e-doktor uygulaması pratikten kopmamalı Uzaktan e-doktor uygulamasının pratikten kopmamasını umut ettiğini söyleyen Özkan, "Pratikten koptuğu andan itibaren cezaevleri açısından korkunç bir şey başlar.
Cezaevinde, sağlık noktasında Fethullah Gülen’in talimatıyla “katakulli” “gatakulli” falan filan diyerek yapılan uygulamalar sırasında, Ergenekon davalarında, cezaevinden doktor sürecine gidemediği için 23 kişi hayatını kaybetti" ifadelerini kullandı.
Dijital belgelerle oynandığının tanığıyım
Dijital belgelerdeki oynamaların tamamının bire bir tanığı olduğunu vurgulayan CHP'li Özkan, kendisiyle ilgili bir örneği paylaşarak, "Yani benimle ilgili belge, benimle hiç alakası olmayan bir başka insanın ofisinden çıktı. Kanal D santralinin dinlemeleri. O dinlemeler içerisinde MİT Müsteşarıyla konuşmam var, Adalet Bakanıyla konuşmam var. Bir gazeteci olarak herkesle konuşmam var ama onları kesip birleştirerek sanki yeni bir şeymiş gibi getirip sunmaları var. Benim bilgisayarımdan değil ama benim konularımla alakası olmayan eşimin bilgisayarından çıkabiliyor bazı şeyler ve onları hiç görmemiş oluyorum, hiç bilmemiş oluyorum. Bunlar “temel belge” olarak adlandırılabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Adalet TV önerisi
Bütün bu süreçlerin netleştirilebilmesi için dijital yetkinlik ve yasada belirtilen uygulamalarla dijital materyalin alınmasının çok kıymetli olduğunu ifade eden Özkan, Adalet Bakanlığı'nın duruşmaları halk tarafından canlı izlenebileceği bir televizyon sitesinin olması gerektiğini, bu uygulamanın Amerika'da başladığını, sosyal medyadan izlediği bir duruşmayı anlatarak örnek gösterdi.
Suç örgütüne dönüşen devleti kim durduracak?
Devletin suç işlemek konusunda bir organize örgüte dönüştüğünde onu kimin durduracağını sorgulayan Özkan, Bakan Gül'e, "Yani tuz koktuysa gidilecek yer millettir. Bugün millet “adalet” diye, tıpkı yağmur duasına çıkar gibi adalet duasına çıkıyor. Kamuoyunu işgal eden dijital konular, suçlar, sosyal medyadaki açıklamalarla ilgili bu konuda toplumun adalet beklentisini ortadan kaldıracak ne tür çalışmalar yapılmıştır? Örneğin, İçişleri Bakanının, Sezgin Baran Korkmaz’ı çağırıp “Yurt dışına çık.” dediği iddiası hangi savcılık tarafından soruşturulmaktadır? Yürütmede tuz koktuysa hukuk ilacıdır. Hukukun içinde bir hastalık ortaya çı kmışsa hukuk ilaçtır. İçişleri Bakanlığıyla ilgili iddiaları kim soruşturmaktadır ya da bir yeraltı dünyası örgüt liderinin ifşalarını soruşturan savcılıklarımız hangileridir?" diye sordu.