Tuncay Özkan'dan 'İzmir adaylığı' iddialarına yanıt

“İsminiz anketlerde yer alıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için bir çalışmanız var mı?” sorusuna yanıt veren Tuncay Özkan, “ Çalışmam yok. Bu görev teveccühtür, takdirdir. Partim ne görev verirse onu yaparım, ben partimin hizmetkarıyım. Ben Türkiye halkının, İzmir halkının ayağının turabıyım. Benim için en önemli şey; onların mutluluğu, huzuru ve refahıdır." dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Gerçekizmir’e özel açıklamalarda bulundu.

KORKUSU YOKSA GÖREVİ BIRAKMASI LAZIM

TBMM Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın AK Parti’nin İstanbul Adayı olmasını ve TBMM Başkanlığından istifa etmemesini yorumlayan Özkan, şunları söyledi:

Binali Bey bir an önce meclis başkanlığından istifa ederse kendisiyle ilgili çok doğru bir karar vermiş olur. Eğer böyle devam ederse hem İzmirli hemşerilerine hem Türkiye’ye ayıp etmiş olur. Binali Bey’in bir korkusu yoksa, bizim adayımız Ekrem İmamoğlu’ndan bir çekincesi yoksa görevi bırakması lazım. Daha önce bizim Meclis Başkanvekilimiz Ateş Bey Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız olduğunda istifa etti. Geleneklerimiz, anayasamız kendisinin istifa etmesi gerektiğini söylüyor. Tavsiyem bir an önce istifa etmesi… Korkunun ecele faydası yok. Halkın gönlünde Ekrem diye büyük ve yeni nesil bir yönetici yerleşiyor. Binali Bey’in bu korkuyla kaybedeceği kesin zaten..Toplumu germenin, siyasetin kurallarını bozmanın bir anlamı yok. Kendisi bir an önce istifa etmeli! Sadakat ile bağlı kalacağına yemin ettiği anayasaya uygun davranmalıdır.

ERDOĞAN’A İZBAN YANITI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir’deki İZBAN grevi üzerinden CHP’yi hedef almasını eleştiren Özkan, “Bu elma ile armudu toplamak gibi bir şey. Grevleri yasaklayacaksınız, insanların sendikal örgütlenmesine engel koyacaksınız, insanları sendikalarla örgütlemeyeceksiniz. İnsanlarla ilgili herhangi bir şekilde grev benzeri demokratik hakların kullanımına engel olacaksınız. Grevi kullandırmayacaksınız, yürüyüş hakkını kullandırmayacaksınız sonra dönüp orada grev var… İşte burada grev var. Çünkü çalışanlar örgütlü ve haklarını arıyorlar. Burada demokrasiye, insan haklarına, örgütlenme hakkına saygı duyan bir belediye var, görüşmeler devam ediyor. Eğer siz bu grevden siyasal bir nema bekliyorsanız İzmirli size o nemayı yedirmez. İZBAN grevinde belediyemiz makul ölçülerde gereken tekliflerde bulunuyor, ben çok uzayacağını zannetmiyorum. Yakında çözülür… Ama eğer oraya elini sokup kaşımak isteyen bir saray entrikacısı varsa o zaman iş başka… Yoksa işçinin hakkını en çok veren, örgütlenme hakkını en çok veren belediye İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir. Bunu tüm Türkiye biliyor. Ben işçilerimizin de saray entrikalarına pabuç bırakmayacağını düşünüyorum. İzmir’de mutlu ve huzurlu bir yeni yıl geçireceğimize dair inancım tamdır” dedi.

OCAK AYI ORTASINDA TAMAMLANIR

CHP'de parti içinde en çok merak edilen Büyükşehir Adayı ve ilçe belediye başkan adaylarının ne zaman belirleneceği ile ilgili ise Özkan şunları söyledi:
Ocak ayının ortasına kadar bu konudaki çalışmaların tamamı biter ve Ocak ayının ortasından itibaren belirlenecek aday arkadaşlarımız sahada çalışmaya başlar...

ÖNEMLİ OLAN DOĞRU İSMİ BULMAK

Özkan İzmir Adayının 4 Ocak’taki PM’ye yetişip yetişmeyeceği ile ilgiliyse, “ Ben o konuda bilgi sahibi değilim,4’üne kadar yetişir mi bilemem ama yetiştirilirse elbette sonuca bağlarız. Hepsiyle beraber bu iş 1 hafta 10 gün içinde bitmiş olur. Burada önemli olan süreci sıkıştırmak değil önemli olan en doğru ismi, kentte en çok oy alacak, gelecek vizyonu ile kenti etkileyecek ismi bulmaktır. Kente en çok katkı sunacak düşünceyi, insanı getirip oraya koymaktır.Bunun için elbette ki kılı kırk yaracağız, elbette ki inceleyip bakacağız. İzmir öyle bir şey değil. İzmir, Akdeniz’in, Ege’nin incisi bir kent… İzmir, kendi varlığıyla Türkiye’yi aydınlatan, doyuran, besleyen bir kent… Tarihsel olarak İzmir, Anadolu’nun dünyaya açılan kapısı… Bu anlamda İzmir’de aday belirleme çalışmasının tarihe, zamana sıkıştırılması gibi bir şey yok. En uygun arkadaşımız, en çok oyu alacak, İzmirlilerin bağrına en çok basacakları hangi arkadaşımızsa onu seçip oraya koyacağız. Kaçırdığımız bir şey yok, kazanacağımız çok şey var” diye konuştu.

SONUÇLAR TOPARLANDI

“Büyükşehir Adayı ve ilçe adayları noktasında nasıl bir çalışma yapılıyor” sorusuna yanıt veren Özkan, “ İlçe adayları noktasında hem Milletvekili hem Parti Meclisi Üyesi arkadaşlarımızın görüşlerini alıyoruz. Hem büyükşehir hem ilçeler için anketler yapılıyor. Bunların sonuçlarını toparladık, değerlendiriliyor. Bunlar masaya yatırılacak. İzmir için şuan masaya yatırdığımız, tartıştığımız bir şey yok” dedi.

BÜYÜKŞEHİR GÖREVİ TEVECCÜHTÜR, TAKDİRDİR!

“İsminiz anketlerde yer alıyor. Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için bir çalışmanız var mı?” sorusuna yanıt veren Özkan, “ Çalışmam yok. Bu görev teveccühtür, takdirdir. Partim ne görev verirse onu yaparım, ben partimin hizmetkarıyım. Ben Türkiye halkının, İzmir halkının ayağının turabıyım. Benim için en önemli şey; onların mutluluğu, huzuru ve refahıdır.Ben tüm ömrünü bu uğurda harcamış, bu uğurda bedel ödemiş ödemiş bir adamım. Benim bu kentin umudunu yüceltmek, kentin başarısını büyütmek, Türkiye’nin mutluluğuna çalışmak dışında, partimin vereceği görevleri yerine getirmek dışında bir talebim yoktur” dedi.

‘VEKİLLER ADAY OLMASIN’ DEĞERLENDİRMELERİNE TEPKİ!

CHP’de İzmir özelinde “Milletvekillerinden Büyükşehir adayı gösterilmesin” değerlendirmesine katılmadığını ifade eden Özkan, “Böyle bir şey yok. Bunu uyduruyorlar. Böyle bir şey bindiğimiz dalı kesmek olur. Zaten genel başkanımızın da böyle bir şeyi yok. İlk Balıkesir adayımız kendi Milletvekili arkadaşımızdı. Bu, rakiplerimizin “aman olmasın” diyerek bizim seçeneklerimizi daraltma çalışmasından başka bir şey değil. İnsanlar, bakanlarını koyuyor, meclis başkanlarını koyuyor. İzmir’deki Milletvekili’ni götürüp İstanbul’a koyuyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset böyle daraltılarak, küçültülerek, daracık bir alana hapsedilerek yapılacak bir şey değil. Bunlar, tamamen bizi dışarıdan etkilemeye dönük çalışmalar. Böyle bir şey bizi etkilemez. Biz en iyisi için, içimizde, dışarıda, en iyi hangi arkadaşımızsa, en çok oyu hangi arkadaşımız alacaksa, bu kenti kim en çok başarıya, mutluluğa, geleceğe taşıyacaksa biz o arkadaşımızı seçeriz. O arkadaşımız da gelir İzmir’de şanla, şerefle, onurla, partimizin vereceği görevi yapar” ifadelerini kullandı.

EVET İZMİR’İ DİZAYN ETMEYE ÇALIŞIYORUM

‘İzmir’i dizayn etmeye çalıştığına’ yönelik iddialar için ise Özkan, “Ben İzmir’i dizayn etmeye çalışıyorum evet. Her mahalledeki evin, umutla, mutlulukla dolması için, Mustafa Kemal’in aydınlığı ile yıkanması için mücadele ediyorum. Burada İzmir’in ulaşım haritası var. Bu ulaşım haritasında insanların mutluluğunu, refah ve huzur için de herhangi bir saatte evlerine gidip gelmeleri için ne yapabileceğimi, nasıl projeler üretebileceğimi düşünüyorum. Ben aynı zamanda trafik planlaması uzmanıyım. Burada bir de deprem haritası var. Bu deprem haritasında İzmir çok tehlikeli bir noktada duruyor. Bu nedenle kentin huzurla, umutla, mutlulukla, herhangi bir kazaya, belaya uğramadan nasıl büyüyebileceğini, gelişebileceğini düşünerek zaman geçiriyorum. Bunlar üzerine tabi ki çalışmam var. Halk zaten bana bu yüzden oy verdi, partim beni o yüzden buraya görevlendirdi.Ben kentin, huzuru, mutluluğu, gelecek güzel günler için, çocuklarımızın huzurlu, mutlu yaşayacağı İzmir’in oluşması için tabiî ki kent ile ilgili projeler üretiyorum. Buna dizayn diyorlarsa onu yapmaya çalışıyorum. Görevim bu… Milletvekili olmak, belediye başkanı olmak zaten bu görevle donanmak demek. Ben onu yerine getirmeye, hakkını vermeye çalışıyorum” dedi.

HERHANGİ ÇEKİŞME SÖZ KONUSU DEĞİL

Bazı ulusal medya organlarında İzmir’de Büyükşehir noktasında adaylık sürecinin “kıran kırana mücadele” olarak geçtiğine yönelik haberleri değerlendiren Özkan, şu ifadeleri kullandı:

Biz yoldaşlık hukukuyla birbirimize bağlıyız. Biz her şeyden önce, belediye başkanlığımız, milletvekili sıfatımız bir yana biz bu toplum için İzmir için Türkiye için canına ortaya koymuş bir kitleyiz. Bu kitlede her şeyden önce umut, dayanışma, iftihar etme özelliği… Hiçbir belediye başkanı arkadaşım, hiçbir ilçe başkanı arkadaşım, örgütten herhangi bir arkadaşım da birbirimizle herhangi bir çekişme söz konusu değildir. İçerideki seçimle ilgili kılı kırk yaran incelememiz en büyük başarıya, mutluluğa bizi kim taşıyacak olarak baktığımız bir şey. Ne kimseyi kırdığımız var, ne bir kavga var. Ne de İzmir’de herhangi bir tartışma var. Biz arkadaşlarımızla, omuz omuza yaşamaya devam edeceğiz. Seçilsek de, seçilmesek de , Milletvekili olsam da olmasam da, belediye başkanı olsak da olmasak da, herhangi bir göreve gelsek de gelmesek de biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı oklu sancağını kentin gönderinden indirmeyeceğiz. Her zaman ahdettik, söz verdik, inançla, imanla yolculuğumuza devam edeceğiz. İzmir CHP’dir CHP kalacaktır. İzmir kendi aydınlığını, kendi refahını, mutluluğunu savunan bir kent onu karartmak isteyen kimseye izin vermeyecektir. Biz CHP olarak İzmir ile ilgili hayallerimizi, umudumuzu, mutluluğumuzu hep yüksek tuttuk İzmir için çok mücadele ettik. İzmir için çok mücadele edeceğiz, kenti dünyanın, Türkiye’nin gözdesi haline getireceğiz, yarım kalan her şeyi tamamlayacağız. Aşk, eksiğin tamamlanmasıdır. Biz, İzmir’e aşkla bağlıyız. O yüzden bizim eksiğimiz neyse kent tamamlıyor, kentin eksiği neyse biz tamamlıyoruz. Bizimkisi bir aşk hikayesi… Hiç kimse bu aşk içinden başka şeyler çıkartmaya kalkmasın, başaramaz.

PARTİDEN BÜYÜK HİÇ KİMSE YOK

Aziz Kocaoğlu’nun aday olmama kararını ve sonrasındaki parti içi çıkışları içinse Özkan, “ Partiden büyük hiç kimse yok içimizde. Bizim partimizdir büyük olan. Aziz Bey bizim partimizin büyükşehir belediye başkanı, 15 yıl bu kenti yönetti. 15 yıldan sonra kendi isteğiyle görevi bıraktı. Kendisine bundan sonraki hayatında başarılar diliyoruz, teşekkür ediyoruz. Bütün hizmetlerini, bundan sonra gelecek arkadaşlarımız devam ettirecek. Çok güzel bir miras bıraktı, bunun üzerine pek çok şey konulacak, kendisine saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz” dedi.

SEÇİME HAZIRIZ

İzmir’de adayların açıklanmasının geç kalındığına yönelik endişelerin yersiz olduğunu ifade eden Özkan “ Zaten seçim Mart’ın sonunda… İnsanların etkilenme süreci, karar mekanizmaları 30 gün… Tüm partiler zaten 15 Şubat’tan itibaren kampanyalarına başlayacak. Herşeyimizle hazırız. Biz karakış sayılıdır çabuk geçer, Mart’ın sonu bahar diyoruz. Türkiye’ye İzmir’e baharı getireceğiz. Biz, İzmir’i, Türkiye’yi çok seviyoruz. Bu kara gün sayılıdır geçip gidecek, Mart’ın sonunda Türkiye, CHP’nin adayları ile yepyeni bir müjdeyle buluşacak” dedi.

TÜRKİYE’YE BAHARI GETİRECEĞİZ

İYİ Parti’yle aralarında İzmir’in de olduğu bir çok il de yapılacak ittifak içinse Özkan, “ Herşey güzel olacak. Türkiye’de bu sayılı kara günlerin geçmesi için hep beraber el ele, omuz omuza, gönül gönüle bir mücadele veriyoruz. Anayasa referandumundan bu yana birlikte olmanın, Atatürk, Cumhuriyet, Türkiye’nin milli ve manevi değerlerinin yanında durmanın, ahlakı, insan onurunu savunmanın büyük faydaları olduğunu gördük. Bunu savunmaya devam edeceğiz. Biz, işbirliği yaptığımız büyük kesimlerle, bunun başında da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy tabanı geliyor. Bu kitlelerle Türkiye’ye baharı getireceğiz. Buna inanıyoruz.”

ZEYBEKCİ ÖZÜR DİLEDİ Mİ İZMİRLİLERDEN!

“Nihat Zeybekci’nin Büyükşehir Adayı olduğu Cumhur İttifakından bir çekinceniz var mı İzmir özelinde” sorusuna ise Özkan şu yanıtı verdi:

Nihat Zeybekci dediğiniz kim. Hani şu İzmir’e mahallenin en güzel kızı diye tanımlayan kişi değil mi? Özür diledi mi İzmirlilerden? Özür dilemediği sürece kendisi bizim hiçbir şekilde muhatabımız değildir. Bu kentten alacağı yanıt onu 1 Nisan sabahına mutlu ve huzurlu bir şekilde uyandıracak. Merak etmesin bu kent ona hak ettiği yanıtı verecek.