Türk-İş, Hak-İş ve DİSK'ten asgari ücret ve vergiler için 7 ortak talep
TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK Genel Başkanları uzun bir aradan sonra ortak açıklama yaparak ücretlilerden alınan vergilerin indirilmesi çağrısında bulundular.
TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK Genel Başkanları uzun bir aradan sonra ortak açıklama yaparak ücretlilerden alınan vergilerin indirilmesi çağrısında bulundular. Ortak açıklamada, bütün çalışanlar için asgari ücrete kadar olan ücretin vergi dışı bırakılması, ilk vergi diliminin yüzde 15'ten 10'a indirilmesi istendi.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, DİSK Genel Başkanı Arzu ÇERKEZOĞLU, bugün TÜRK-İŞ Genel Merkezi'nde bir araya gelerek, ücretlilerden alınan vergiler konusunda ortak basın açıklaması yaptılar.
Sendikalar, bütün çalışanlar için asgari ücrete kadar olan ücretin vergi dışı bırakılmasını istedi. Açıklamada ayrıca işçinin kendisi ve diğer aile fertleri için yapmak zorunda olduğu gıda, barınma, giyim, ısınma, elektrik, sağlık, eğitim gibi giderlerinin gelir vergisi matrahından mahsup edilmesi istendi.
Ortak açıklamada şöyle denildi:
"TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK olarak işçilerin ve tüm çalışanların en önemli sorunlarından biri olan vergi yüklerinin azaltılması ve vergide adaletin sağlanması için aşağıdaki görüşlerimizi ve talepleri kamuoyunun, hükümetin ve 2020 yılı bütçesini görüşmekte olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki siyasi partilerin ve sayın milletvekillerinin dikkatine sunuyoruz.
ADALETSİZ VERGİ SİSTEMİ KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİMİZ:
Ülkemizde gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğunu ücret geliri elde edenler oluşturuyor.
Ücretli çalışanlar üzerinde hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden alınan, hem de dolaylı olarak mal ve hizmet üzerinden alınan vergilerin ağır yükü bulunuyor.
Kamu ve özel sektörde çalışan milyonlarca işçi ve memurun gelir vergileri kaynağından kesinti yapılarak ödeniyor.
Ücretlerimizden kesilen vergiler, Gelir Vergisi hasılatının önemli bir kısmını oluşturuyor.
Bugün ülkemizde uygulanan vergi politikaları nedeniyle, işçiler üzerindeki ağır bir vergi baskısı bulunuyor.
İşçinin eline geçen net ücret, vergi kesintileri nedeniyle, yılbaşına göre geçen sürede giderek geriliyor.
Ücretli çalışanların net ücreti, bir yandan enflasyon nedeniyle satın alma gücünü kaybetmesiyle, diğer yandan artan vergi oranı nedeniyle azalıyor.
Bu vergi düzeni adil değildir…
Sosyal adalete, Anayasanın sosyal hukuk devleti ilkesine uygun değildir…
Anayasayla bağdaşmayan bu anlayış sürdürülebilir değildir…
TBMM’ye sunulan vergi düzeninde yeni değişiklikleri içeren yasa teklifi emekçilerin beklentilerini karşılamıyor, vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmıyor.
Bu teklifte, ücretliler lehine olan ‘ayırım ilkesi’ yaklaşımı yine gözetilmiyor.
Çalışanların 2005 yılı gelir vergisi tarifesine uygulanan yüzde 15-20-25-30-35 gelir vergisi oranı, 2006 yılından bu yana yüzde 15-20-27-35 olarak maalesef daha yüksek uygulanıyor.
2005 yılında gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 13,5 katı iken, günümüzde 7 katına denk gelmektedir. Çalışanlar her yıl daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor.
Bu uygulama sosyal adaletle bağdaşmıyor.
Bütün taleplere rağmen gelir vergisi tarifesi ücretliler lehine iyileştirilmiyor.
VERGİ ADALETİ İÇİN TALEPLERİMİZ:
Daha adil bir vergi sistemi için TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK olarak ortak taleplerimiz şunlardır:
- Emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerekmektedir. O nedenle, gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak çalışanlar lehine güncellenmelidir.
- Bütün ücretlerden asgari ücrete tekabül eden kısım vergiden muaf olmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır.
- Düşük gelirli hane halkının tüketiminde önemli payı olan gıda ve alkolsüz içecekler, eğitim, sağlık ile giyim ve ayakkabı grubu için halen indirimli vergi oranı uygulanmaktaysa da düşük gelirli ailelerin tüketim vergi payını azaltmak için bu oranın daha da aşağıya çekilmesi sağlanmalıdır.
- Ücret geliri elde eden kişilerin giderlerini ödedikleri vergiden indirememelerinin doğurduğu anayasal eşitlik ilkesine aykırılık halini karşılayabilmek için, tıpkı gayrimenkul sermaye iratlarında olduğu gibi, yüzde 25’lik götürü gider indiriminin yapılmasını öneriyoruz.
- İşçinin kendisi ve diğer aile fertleri için yapmak zorunda olduğu gıda, barınma, giyim, ısınma, elektrik, sağlık, eğitim gibi giderlerinin gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir. Zira benzer harcamalar, beyanname usulü ile vergiye tabii mükellefler tarafından gelir vergisi matrahından mahsup edilebilmektedir.
- Bireysel doğalgaz, elektrik, su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan KDV yüzde 1’e düşürülmelidir.
- Temel tüketim mallarından alınan KDV sıfırlanmalıdır.
Talebimiz ve beklentimiz, vergide sağlanacak düzenlemelerin, ücretli çalışanlar aleyhine olan haksız ve adaletsiz durumu ortadan kaldırması ve emekçiler lehine iyileştirme yapılmasıdır.
Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak gelir ve servet elde edenler, topluma karşı yükümlülüklerini yerine getirmeli ve kazançları oranında vergi ödemeleri sağlanmalıdır.
Adil bir gelir dağılımını sağlayan, aile yükümlülüklerini dikkate alan, vergi adaletini ve eşitliğini hedefleyen ve kayıtdışı ekonominin önlenmesi amacıyla vergi oranlarında indirime gitmeyi savunan bütüncül bir gelir vergisi sistemine yönelik politikaların geliştirilmesini öncelikli hedefler arasında görmekteyiz. Vergi oranlardaki yükselme kayıt dışı çalışmayı artıracaktır.
Adaletsiz vergi düzeninin değiştirilmesini, emekçilerin vergi yükü altında ezilmesine son verilmesini talep ediyoruz.
Sosyal adalete, Anayasanın sosyal hukuk devleti ilkesine uygun bir vergi sistemi talep ediyoruz."