Türkiye, Suriyelileri geri göndermeyi tartışırken: Savaşın 11. yılını doldurduğu Suriye'de son durum nasıl?

Abone ol

Türkiye haftalardır göçmen sorununu ve Suriyelilerin ülkelerine geri gönderilmesini tartışırken, sınırın diğer tarafında ise siyasi istikrarsızlık, hiper enflasyon, enerji krizi ve açlık tehlikesi yaşanıyor...

GERÇEK GÜNDEM - BARIŞ KAYGUSUZ

Türkiye haftalardır başta büyük kentlerde olmak üzere ülkenin dört bir yanında yaşanan göçmen krizini konuşuyor.

Resmi rakamlara göre sayıları 4 milyon kişiye yaklaşan Suriyeli göçmenler, Türkiye'deki yabancı uyruklu kişiler arasında en büyük grubu oluştururken, göçmen tartışmaları da 'Suriyelileri geri gönderme' talepleri etrafında şekilleniyor.

Metropoll Araştırma'nın Ağustos 2021'de yaptığı bir ankete göre Türkiye'de seçmenlerin yüzde 81,7'si Suriyeli sığınmacıların geri gönderilmesi gerektiğini düşünürken, bu kişilerin Türkiye'de kalması gerektiğini düşünenlerin oranı sadece yüzde 10,8.

Parti tabanlarında sığınmacılara yönelik yaklaşıma bakıldığında ise, AKP seçmeninin yüzde 85'i, CHP seçmeninin yüzde 90'ı, İYİ Parti seçmeninin yüzde 98'i, HDP seçmeninin yüzde 88'i, MHP seçmeninin yüzde 62'si ve Saadet Parti seçmeninin yüzde 84'ü sığınmacıların geri gönderilmesi gerektiğini savunuyor.

Bu fotoğraf Türkiye'de hemen her kesimin Suriyelilerin geri gönderilmesi konusunda hemfikir olduğuna işaret ediyor ancak denklemin bir de Suriye tarafı var.

Artık unutulmuş bir savaş haline gelen Suriye İç Savaşı, geçtiğimiz ay 11. yılını doldurdu.

Peki Suriyeli göçmenlerin gönderilmesinin planlandığı Suriye'de son durum ne ve günlük hayat nasıl akıyor?

SURİYE TOPRAKLARININ YÜZDE 65'İ ESAD'IN KONTROLÜNDE

2011'de başlayan rejim karşıtı barışçıl gösterilerle birlikte fitili ateşlenen savaşın 11. yılı geride kalırken Beşar Esad rejimi ülke topraklarının yaklaşık yüzde 65'lik bir kısmını Rusya'nın da desteğiyle elinde tutuyor.

Başkent Şam ve Suriye'nin Akdeniz'e kıyısı olan kentlerinin yanı sıra Halep, Hama, Humus, Dara gibi önemli kentler rejimin kontrolünde bulunuyor.

Ülkenin kuzeyi ve kuzey doğusu ise YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri tarafından kontrol ediliyor.

Suriye'nin kuzeyindeki Türkiye sınırında ise hala parçalı bir yapı hakim. Sınır hattının önemli bir bölümü Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolünde iken, Kobane ve Kamışlı gibi bölgeler halen YPG'nin kontrolünde bulunuyor.

Esad yönetimi ve muhalefet arasında 2019'dan bu yana Cenevre'de yapılan yeni anayasa görüşmeleri ise çıkmaza girmiş durumda ve masada herhangi bir ilerleme kaydedilemiyor.

İDLİB'İ CİHATÇI GRUPLAR YÖNETİYOR

Ülkenin kuzey batısında Türkiye sınırına yakın bir bölgede bulunan İdlib'de ise El Kaide bağlantılı Heyetu Tahriru'ş Şam'ın hakimiyeti bulunuyor. Yaklaşık 4 milyon kişinin yaşadığı şehir cihatçı gruplar tarafından oluşturulan fiili Suriye Kurtuluş Hükümeti tarafından yönetiliyor.

Şehirde yaşayan 4 milyon kişinin en az yarısının savaşın daha önceki yıllarında yerinden edilmiş Suriyeliler olduğu düşünülüyor.

Bu bölge aynı zamanda rejime ve Rusya'ya ait savaş uçaklarınıın en sık operasyon düzenlediği bölge olarak öne çıkıyor. Daha önce rejimin bu bölgeye yönelik operasyon tehditleri Astana süreciyle birlikte aşılmıştı ancak kentte oluşan fiili yönetim ve askeri belirsizliğin ne kadar daha süreceği bilinmiyor.

12 MİLYON KİŞİ AÇLIK TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA

Bitmeyen iç savaş ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle Suriye'de yaşanan ekonomik krizin boyutları da giderek derinleşiyor.

UNICEF verilerine göre Suriye'de yaşayanların yüzde 90'ı yoksulluk içerisinde yaşıyor ve nüfusun yüzde 54'üne denk gelen 12 milyon kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Üstelik Ukrayna'daki savaşın ardından dünya genelinde gıda tedarikinde yaşanan sıkıntılar tehlikenin boyutunu artırıyor.

Suriye'deki yoksulluğu derinleştiren faktörlerden biri de hiperenflasyon. 2021 sonundaki rakamlara göre gıda enflasyonu yüzde 97'ye kadar ulaşmış durumda. Suriye lirasındaki değer kaybı ise Eylül 2020'den 2022'nin başına kadar yüzde 36 seviyesine ulaştı.

Türkiye'de gıda enflasyonu TÜİK rakamlarına göre yüzde 64 seviyesinde ölçülmüştü. Son iki yılda Türk lirasındaki değer kaybının ise Suriye lirasına oranla kat be kat fazla olduğunu söylemek mümkün.

Suriye'deki hiperenflasyonun yanı sıra ülkenin kış aylarını derin bir enerji kriziyle geçirdiği de biliniyor. Isınma için de kullanılan mazot fiyatlarında yaşanan yüzde 180'lik artış başkent Şam'daki birçok hanenin kışı soğuk hava koşullarında geçirmesine neden oldu.

Suriyeli ünlü aktör ve yönetmen Ayman Zeidan, Facebook sayfasından günlük hayatta karşılaştıkları ekonomik sorunları şu ifadelerle anlatıyor:

"Burada daha fazla yaşayamıyorum. Çevremdeki her şey ruhuma yük oluyor, yoruldum. Bu yaralı ülkede yaşam çekilmez hale geldi"

GENEL AF TARTIŞMALARI

Türkiye'deki Suriyelilerin durumuna ilişkin en önemli tartışmalardan biri de Esad rejimine muhalif kişilerin ülkelerine dönmeleri durumunda can güvenliğinden yoksun bir duruma düşecekleri endişesi.

Geçtiğimiz aylarda Türkiye basınında çıkan bazı haberlerde, Esad rejiminin genel af ilan ettiği iddia edilmiş, hatta bazı siyasetçiler af ilanının ardından Suriyelilerin geri gönderilmesi gerektiği yönünde açıklamalar yapmıştı.

Ancak Suriye'den herkesi kapsayan bir genel af ilan edildiği iddiaları doğru değil. Ocak ayında Esad yönetimi tarafından ilan edilen af kararı ise sadece asker kaçaklarını kapsıyordu ve dört ay içerisinde askerlik şubelerine teslim olma şartı içeriyordu.

Suriye'de iç savaşın başladığı 2011'den beri 11 kez çeşitli alanlarda af ilan edildi ancak bu afların yeterince kapsamlı olmadığı değerlendirmesi yapılıyor.

Çavuşoğlu'ndan Kur'an yakılmasına ve cami saldırılarına tepki: Neo Nazilerin ırkçı ve islam karşıtı saldırıları artıyor Dünya İspanya’da kapalı alanlarda maske zorunluluğu kaldırıldı Dünya NATO dünyanın en büyük canlı siber tatbikatına başlıyor Dünya Araştırma: İngiltere'de Başbakanlık Ofisi BAE tarafından dinlendi Dünya