Türkiye 'teknik resesyona' girdi
Türkiye ekonomisi 2018’de yüzde 2.6 büyüdü.
İç talepteki sert daralma büyümeyi aşağı çekti. l 2017’de 851 milyar dolar olan milli gelir 2018’de 784 milyar dolar oldu. Türkiye 67 milyar dolar fakirleşti. Kişi başına gelir ise 10 bin 602 dolardan 9 bin 632 dolara geriledi.
Türkiye ekonomisi TL’deki sert değer kaybı ve finansal koşullardaki sıkılaşmanın iç talep ve yatırımları olumsuz etkilemesiyle 2018’in son çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 daralarak 2009 yılının ikinci çeyreğinden bu yana en fazla daralmayı kaydetti.
Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'ın haberi şöyle:
Türkiye ekonomisi 2018’de yıllık bazda yüzde 2.6 büyüdü. Analistler ekonominin bu yılın ilk yarısında 2018’in son çeyreğine kıyasla azalsa da daralmaya devam etmesini bekliyor.
Yeni Ekonomi Programı (YEP) ve son Orta Vadeli Programda 2018 yılı için büyüme tahmini yüzde 3.8’di. Geçen yıl özellikle ağustos ayında TL’de yaşanan sert değer kaybıyla birlikte ekonomide sert iniş endişeleri artmış, Merkez Bankası’nın para birimindeki hızlı değer kaybını ve enflasyondaki yükselişi önlemek adına politika faizini yüzde 24’e çıkarmasıyla birlikte ekonomik büyümenin yerini daralmaya bırakacağı beklentileri güç kazanmıştı.
Teknik resesyon
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre mevsimsellikten arındırılmış gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) iki çeyrek üst üste daralarak Türkiye’nin teknik resesyona girdiğine işaret etti. Durgunluk anlamına gelen resesyon, ekonomik faaliyetteki daralmanın bir çeyrekten uzun sürmesi halinde kullanılan bir terim.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 1.6 daralmasının ardından dördüncü çeyrekte yüzde 2.4 azaldı.
Geçen yılın ilk çeyreğinde GSYH bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.4, ikinci çeyrekte yüzde 5.3 büyürken, üçüncü çeyrekte büyümede yavaşlama belirginleşerek yüzde 1.8 oldu.
İç talep sert düştü
Büyümedeki zayıflamanın en önemli nedenlerinden birisi, geçen yılın son çeyreğinde iç talepte yaşanan sert daralma oldu. TÜİK verilerine göre hanehalkının tüketimi 2018’in son çeyreğinde yüzde 8.9 daralırken, iç talep 2018’in genelinde ise sadece yüzde 1.1 büyüyebildi.
Yatırımlardaki daralma ise dördüncü çeyrekte yüzde 12.9 olarak gerçekleşti. Büyümeyi destekleyen kalemler ise kamunun harcamaları ve dış ticaret dengesi oldu. Kamu harcamaları dördüncü çeyrekte yüzde 0.5 arttı, 2018 genelinde ise yüzde 3 büyüdü. Dördüncü çeyrekte ithalat yüzde 24 daralırken, ihracatta yüzde 10 büyüme kaydedildi ve böylece dış ticaret dengesi büyümeye olumlu katkı yaptı.
Finans çakıldı
Sektörler bazında bakıldığında dördüncü çeyrekte en sert daralmanın yüzde 16.2 ile finans ve sigortacılık alanında gerçekleştiği görülüyor. İnşaat sektörü yüzde 8.7 küçülme kaydetti. Böylece üçüncü çeyrekteki yüzde 5’lik daralmanın ardından sektör iki çeyrek üst üste daralmış oldu. Sanayide de dördüncü çeyrekte yüzde 6.4’lük bir küçülme yaşandı.
TÜİK 2018 yılının üçüncü çeyreği için daha önce yüzde 1.6 olarak açıkladığı büyümeyi yüzde 1.8, birinci çeyrek için yüzde 7.2 olarak açıkladığı büyümeyi ise yüzde 7.4 olarak revize etti.
Öte yandan JP Morgan, Türkiye’de zayıf büyüme nedeniyle nedeniyle 2019 büyüme tahminini yüzde 0.2’den eksi yüzde 0.9 düşürdü. Ekonomist Mahfi Eğilmez kişisel bloğunda yaptığı analizde, “Türkiye’nin, 2018’in son çeyreğindeki ortalama yüzde 22.4 enflasyon ve yüzde 3 küçülmeyle birlikte slumpflasyona girmiş bulunuyor. Slumpflasyon (enflasyon içinde küçülme) bir ülkede yüksek enflasyon olgusuyla birlikte ekonomik küçülme de yaşanması halini anlatan bir kriz durumudur” dedi.
Aşağıya yuvarlanıyor
ABN Amro ekonomisti Nora Notebaum, verinin Türkiye ekonomisinin kayalıktan aşağı yuvarlandığına yönelik bir uyarı olduğunu belirterek, “İlk çeyrekte yüzde 2.5 daralma bekliyoruz. Asıl soru ekonomi tekrar toparlanacak mı yoksa uzun süreli bir resesyon mu olacak? Öncü göstergeler uzun süreli bir ekonomik yavaşlama olacağına işaret ediyor. İnşaat sektörü, perakende satışlar hepsi sert bir şekilde aşağı gitti. Bu yılın ilk üç çeyreğinde negatif büyüme bekliyoruz. Son çeyrekte belki hafif pozitif büyüme görebiliriz” dedi.
Bu yıl ABD ile ilişkiler, Fed ve Avrupa Merkez Bankası’nın adımlarının büyüme rakamlarında belirleyici olacağını aktaran Notebaum, “Türkiye’nin ucuz krediden ziyade teknoloji, işgücü gibi büyümenin başka yollarını bulması gerekiyor” diye konuştu.
Yatırımlar durdu
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, ekonominin geçen yılın son çeyreğinde iç tüketim ve yatırımda görülen sert düzeltme ile daraldığını ifade ederek, “Geçen yılın ikinci yarısında finansal piyasalarda görülen sert dalgalanmanın, enflasyondaki keskin yükselişin ve parasal sıkılaşmanın finansal koşullar üzerinde yarattığı olumsuz etkinin yansımasını tüketim ve yatırımda görüyoruz” ifadesini kullandı.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Orhan Turan son 20 yılda hizmetler ve inşaat sektörü odaklı bir büyüme gerçekleştirildiğini anlatarak, “Bu büyümenin sürdürülebilir olması mümkün değildi. Ülkemizin sürdürülebilir büyümesi için katma değerli üretim ve katma değerli ihracatı teşvik edecek sanayi odaklı; kalkınma odaklı bir ekonomik modele geçmesi gerekiyor. Ekonomide yeniden bahar havası yaşamak istiyorsak, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından, hemen 1 Nisan sabahından başlamak üzere, yapısal ve ekonomik reformlara ağırlık vermeliyiz” dedi.
Fakirleşti ligden düştü
TÜİK verilerine göre 2018’de kişi başına GSYH cari fiyatlarla 45 bin 463 TL, dolar cinsinden 9 bin 632 dolar olarak hesaplandı.
Ekonomist Mahfi Eğilmez’e göre, 2018’de GSYH 3.701 milyar TL oldu. Yıl ortası dolar/TL kuru olan 4.72 ile bunu dolara çevirirsek dolar cinsinden 2018 GSYH’si 784 milyar dolar ediyor. 2017’de GSYH 851 milyar dolardı. 2018’de GSYH 67 milyar dolar düştü. Eğilmez’e göre, bu durumda Türkiye 2017’de dünya sıralamasındaki 17’ncilik sırasını Hollanda’ya kaptırarak 18’inci sıraya geriledi.
2018 yıl ortası nüfusu 81.4 milyon olarak hesaplanıyor. Bu durumda kişi başına gelirimiz 9 bin 632 dolara iniyor. Bu tutar 2017’de 10 bin 602 dolardı. Bu da kişi başı gelirin bir yılda 970 dolar düştüğünü gösteriyor. Türkiye 2017 yılında kişi başına gelir ile dünyada 64’üncü sıradayken 2018 verisiyle dünya sıralamasında 71’inci sıraya gerilemiş oluyor