Türkiye ve BAE arasında kartlar yeniden dağıtıldı! İlişkilerde Sedat Peker detayı

Dünya gazetesi yazarı Kerim Ülker, "Cihan Kamer, Dubai’ye duble Huqqabaz açıyor" başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Kerim Ülker bugünkü yazısında, iki ülke arasındaki ilişkileri ele alırken, yeni yatırım projelerinden bahsetti.

Suç örgütü lideri Sedat Peker'in son olarak bulunduğu Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) bulunduğu söylenirken Türkiye ile BAE arasındaki gelişmeler dikkat çekiyor.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun bin Zayed Al Nahyan ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Ülker, iki ülke arasındaki siyasi gerilimin ekonomi ile azaltılacağına dikkat çekti.

Yazıda, Türkiye'de birçok sektörde yatırımı bulunan iş insanı Cihan Kamer'in, BAE'de iki restoran birden açacağı ifade edildi.

Kerim Ülker'in yazısı şöyle:

"Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki siyasi ilişkiler son yıllarda hızlı bir değişim gösteriyor. Kimi zaman dostane gelişen bağlar, kısa zaman içinde yerini fırtınalı tavırlara bırakıyor. Son 5 yıldır yaşanan bu türbülans, ekonomik ilişkilere de yansıyor. Bir dönem Türkiye’deki en önemli yatırımcı olan BAE şirketleri, son dönemde tercihlerini Türkiye’den yana kullanmıyordu. Ancak ne olduysa BAE Yönetimi ve Suudi rejimi arasındaki gerginlik, Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyasını kapsayan MENA ülkelerinde kartların yeniden dağıtılmasına neden oldu.

BAE’yi yöneten Al-Nahyan Ailesi’ne mensup Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun bin Zayed Al Nahyan, Ankara’ya geldi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. 18 Ağustos’taki bu görüşmenin ardından, Şeyh Tahnoun sırasıyla Ürdün Kralı, Mısır Devlet Başkanı ve Katar Emiri ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun bin Zayed Al Nahyan ile görüşmesinin siyasi değil ekonomik ağırlıklı olduğunu ise, 'Çok ciddi bir yatırım hedefl eri, yatırım planları var. İnanıyorum ki çok kısa zamanda BAE, ülkemizde ciddi yatırımlara girecek' sözleriyle anlattı. 31 Ağustos’ta da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BAE’li mevkidaşı Abdullah bin Zayid Al Nahyan ile telefon ile temas kurdu. Türkiye’nin en önemli ticari partnerlerinden olan BAE’nin bir dönem Türk dizilerini bile yasaklayan tavrı artık yumuşamaya başladı. İşte bu trafik yavaş yavaş karşılıklı adımların da atılmasını sağladı.

SİYASİ GERİLİMİ EKONOMİ AZALTACAK

BAE’li International Holding CEO'su Syed Basar Shueb, Türkiye'de sağlık, endüstri ve gıda işleme sektörlerinde yatırım fırsatlarına baktığını söyledi. Ardından Abu Dabi Yönetimi, yeni yatırım projelerinin tanıtımı için konferans düzenledi. BAE yetkilileri yaptığı açıklamada, 9 yıl içinde 150 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çekmek hedefiyle 8 ülke ile 50 yeni ticari girişim başlatacaklarını belirtti. Bu ülkeler arasında Türkiye, Güney Kore, Endonezya, Kenya, Etiyopya, İngiltere, Hindistan ve İsrail yer alıyor. BiggLoyalty adlı Türk şirketi BAE’de merkez ve depo kurarken, asıl adımı ise Atasay Mücevherat’ın patronu Cihan Kamer attı.

Bildiğiniz üzere son yıllarda Türk iş dünyasında popüler bir yatırım olarak görünen yeme-içme alanına da giren Kamer, Huqqa ve Huqqabaz adlı iki zincirin sahibi. Q Gıda adı altında bu zincirlerin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de Kamer yapıyor. 2019’da Huqqa’yı Dubai’de açan Kamer, markanın küçük kardeşi Huqqabaz’ı da Dubai’ye sokma kararı aldı.

İKİ RESTORAN BİRDEN AÇACAK

Uzun süredir Dubai pazarına odaklanan Huqqabaz, Dubai’de iki restoran-kafe açacak. Huqqabaz’ın da internet sitesinden duyurduğu ilk restoran Huqqabaz Garden. Bu restoran Mall of The Emirates adlı alışveriş merkezinde. Diğeri ise Huqqabaz Jumeirah. O da eylül sonuna kadar Jumeirah 2’nci bölgede hizmete girecek. Kamer’e ait Huqqabaz’ın 14’ü İstanbul’da, 3’ü Irak’ta, 1 tanesi de Almanya’da olmak üzere toplam 18 restoranı var. Çok yakında da Irak’ta 3, Kuveyt’te de bir restoran açılacak.

Şirketin hedefi 5 yılda 14 yeni restoranı daha hizmete açmak. BAE, Türk yatırımcılar için yeniden potansiyel olmaya başladı. Hem yatırım ortamı hem de yatırımcı olarak. Siyasi kavgalar, darbecilikle suçlamalar, gayri resmi ambargolar sona eriyor. İngiltere’nin efsanevi başbakanlarından Lord Palmerston’un da dediği gibi, ebedi düşmanlık veya dostluğun değil çıkarların konuşulduğu bir dönem başlıyor."