'Türkiye’nin dış politikasını yönetenler bu tehlikenin henüz farkında bile değil'
Korkusuz yazarı Can Ataklı, Türkiye'nin dış politikasını eleştirerek, "AKP iktidarı 18 yılda Türkiye’yi buraya getirdi, sonumuz hayırlı olsun." dedi.
Can Ataklı, bugünkü "4 milyon vatandaşı ülkemizdeyken Suriye ile savaşmak akıl kârı değil"başlıklı yazısında, "Peki Türkiye’deki Suriyeliler Türk askerinin Suriye askerini öldürmesini alkışlayacak mı?" diye sordu.
Ataklı'nın Suriyeli politikası ve Türkiye'deki Suriyelilerle ilgili yazısı şöyle:
4 milyon vatandaşı ülkemizdeyken Suriye ile savaşmak akıl kârı değil
Sınırımız aslında beklenen bir karmaşa içine girdi.
Suriye ordusunun İdlib’e doğru yaklaşması bu karmaşanın habercisiydi.
Esad 10 yıllık bir iç savaştan sonra kendini toparlamış biçimde ülkesinin sınırları içinde egemenliğini yeniden kurmaya çalışıyor.
Buna Rusya ve İran da destek veriyor.
Uzaklardan gelen Çin’in de maddi manevi desteği Esad’ın arkasında.
AKP iktidarı ise 10 yıl önce yaptığı yanlıştan hala kurtulamadığı gibi dün itibarıyla sorunun üzerine benzin döktü.
Altı askerimiz Suriye topçuları tarafından şehit edildi.
AKP genel başkanı buna anında karşılık verildiğini ve 40’tan fazla Suriye askerinin öldürüldüğü açıkladı.
Suriye Türk askerine ateş açıyor, ve Türk askerleri şehit ediyorsa, buna karşı Türk askeri de Suriye askerine ateş açıp 40 kişiyi “etkisiz hale getiriyorsa” bunu adı bir anlamda savaştır.
Eğer siz bu yazıyı okuyuncaya kadar bir uzlaşma sağlanmamış ise durum daha da vahim hale gelecektir.
Gerçi ilk açıklamalar sorunun çok sıcak bir savaşa dönmeyeceği yönünde.
Ruslar “Türkiye haber vermeden operasyon yapmış, bu nedenle Suriye ordusunun hedefi oldu” açıklaması yaptı.
Bu bir yanlışlığı mı dile getiriyor yoksa kasıtlı bir saldırı mı?
Aslına bakarsanız İdlib’de sorunun bu hale geleceği belliydi.
Hayli zamandır gerek Rusya gerekse Suriye ülkenin resmi sınırlarını tekrar kontrol altına alma mücadelesi veriyor.
Bu nedenle dinci teröristlerin üstlendiği İdlib’e yönelik operasyonlarına da hız verdiler.
AKP iktidarı ise İdlib’de teröristlerin olduğunu kabul etmiyor ve Suriye ile Rusya’yı sivil katliam yapmakla suçluyor.
Erdoğan birkaç gün önce sözünün dinlenmemesine öfkelenerek “Astana ve Soçi anlaşmaları artık masadan kalkmıştır” deyiverdi.
Ardından da İdlib’deki Türk askerine yönelik bir hareket olursa buna şiddetle karşılık verileceğini de söyledi.
AKP genel başkanı bunu söylerken ne düşünüyor bilemiyorum.
Çünkü sonuçta İdlip Suriye toprakları içinde ve Suriye iç savaşı geride bıraktıktan sonra kendi ülkesinde kontrolü sağlamaya çalışıyor.
Sonuç olarak dünya kamuoyu önünde Türkiye’nin bu savaşta “haksız” görüleceğini söylemek çok yanlış olmaz.
Ancak benim aklıma takılan bir başka nokta var ki, o nedense hiç gündeme gelmiyor.
Şu anda ülkemiz sınırları içinde 4 milyonu aşkın Suriyeli var.
Bunların içinde kimlerin olduğu tam olarak bilinmiyor.
Bu 4 milyonu aşkın insan savaştan kaçarak Türkiye’ye geldi.
Bunların hepsini Esad karşıtı, muhalifler olarak göremeyiz.
Ayrıca öyle olsa bile; Türkiye Cumhurbaşkanı Suriye askerlerini öldürdüğünü açıklıyor, bunun devam edeceği mesajını veriyor.
Peki Türkiye’deki Suriyeliler Türk askerinin Suriye askerini öldürmesini alkışlayacak mı?
Türkiye’deki Suriyelilerin milliyetçilik duygularının kabarması, milli birlik ve beraberlik ruhunu hatırlamaları halinde ne olacaktır.
Bu 4 milyonu aşkın Suriyeli’nin bırakın hepsini, yarısını sadece yüzde 10’u “milliyetçi duygular içine girmesi” acaba neye mal olur?
Türk askeri Suriye topraklarında Rusya, İran ve tabii ki Suriye ordusu ile savaşırken içerden vurulmayacağımızın garantisi var mı?
Bana öyle geliyor ki, Türkiye’nin dış politikasını ve stratejilerini yönetenler bu tehdit ve tehlikenin henüz farkında bile değil.
Onlar, verilen vatandaşlık hakkı, para, harcama kartı, ev gibi avantajlar sayesinde Suriyelilerin kendi ülkelerine tam bir ihanet içinde olacağını düşünüyor.
AKP iktidarı 18 yılda Türkiye’yi buraya getirdi, sonumuz hayırlı olsun.