Türkiye’nin ‘kasetlerle’ imtihanı 2: MHP’de 10 istifalı büyük deprem

Abone ol

KKTC’de yaşanan kaset skandalı iddiaları Sedat Peker ve gazeteci Erk Acarer’in açıklamaları ile tüm sıcaklığıyla devam ederken; Türkiye’nin siyasi yaşamındaki kaset ya da ‘kumpas’ iddiaları hafızalardaki yerini koruyor.

GERÇEK GÜNDEM / SERHAT YILMAZ

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in KKTC’deki üst düzey siyasetçilere yönelik müstehcen kaset iddiaları, sadece KKTC’de değil, Türkiye’de de büyük yankı uyandırdı.

Türkiye’nin karanlık yüzlerinden birini yeniden su üzerine çıkaran tartışmanın Türkiye’ye sıçrayıp sıçramayacağı bilinmiyor ancak Türkiye siyaseti kaset skandalları ile defalarca sarsılmış ülkelerde biri olarak biliniyor.

Önceki haberimizde, Turgut Özal dönemindeki ses kayıtlı rüşvet skandalını ve Susurluk Kazası sonrası Alaattin Çakıcı’ya ‘kaç’ uyarısında bulunan Devlet Bakanı’nı yazdık.

Fakat Türkiye’nin kaset geçmişi 80’li ve 90’lı yıllarla bitmedi, 2010’lu yıllarda, Türkiye siyasetinde adeta deprem etkisi yaratan skandallar birbirini izledi.

BİRİNCİ DALGANIN KURBANLARI

2011 yılındayız.

Genel Seçimler’e aylar kala ‘farkliulkuculuk’ isimli internet sitesinde, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcıları Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu’na ait görüntüler yayınlandı.

Görüntülerin içeriğinin müstehcen olduğu belirtilirken; söz konusu görüntüler MHP’de adeta deprem etkisi yarattı.

KASETTE NELER VAR?

Peki kasetteki görüntülerde neler var?

Görüntülerde, Yıldırım ile Çobanoğlu oldukları ileri sürülen iki kişi, S. ve B. isimli iki kadın ile önce sohbet ediyor, ardından farklı koltuklarda öpüşüyor.

Kadınlar ile genel başkan yardımcıları MHP ile CHP'nin koalisyon kurmasından, seks fantezilerine, Alevilikten MHP'li bakanların dağıttığı ihalelere kadar çeşitli konulardan konuşuyorlar.

İKİNCİ DALGA HEMEN ARDINDAN GELDİ

Kayıtların ortaya çıkmasının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iki yardımcısından hem görevlerinden hem de milletvekilliklerinden istifa etmelerini henüz istemişti ki, kaset skandalının ikincisi geldi.

Aynı siteden servis edilen görüntüler bu kez bir diğer genel başkan yardımcısı Bülent Didinmez ve İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu’nun istifasına yol açtı.

10 ÜST DÜZEY İSİM

3 genel başkan yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı’nın kasetlerinin ortaya çıkmasının şoku henüz atılmamıştı.

Yine aynı site üzerinden MHP’li 6 ismin daha kadınlarla çekilmiş olduğu belirtilen özel görüntüleri yayınlandı.

İSTİFA FURYASI MEHMET EKİCİ İLE BAŞLADI

MHP’li 10 üst düzey ismin kasetleri ile sarsılan Türkiye, izleyen günlerde art arda gelen istifalara şahit oldu.

İstifa fitilini Mehmet Ekici ateşledi. Ekici’yi, diğer 9 isim takip etti.

MİLLETVEKİLLİĞİ ADAYLIKLARI BOŞA DÜŞTÜ

MHP’de istifa eden Recai Yıldırım Adana birinci sıra, Metin Çobanoğlu Kırşehir birinci sıra, Bülent Didinmez İstanbul birinci bölge ikinci sıra, Mehmet Taytak İstanbul Üçüncü bölge üçüncü sıra, İhsan Barutçu İstanbul üçüncü bölge dördüncü sıra, Osman Çakır Samsun birinci sıra, Mehmet Ekici Yozgat birinci sıra, Ümit Şafak İstanbul ikinci bölge ikinci sıra, Ahmet Deniz Bölükbaşı Ankara ikinci bölge birinci sıra, Cihan Paçacı ise Ankara ikinci bölge ikinci sıra milletvekili adayıydı.

Böylece MHP’li 10 ismin istifası ile adaylık koltukları da boşa düşmüş oldu.

‘’BU İŞLER BİZLE SINIRLI DEĞİL’’

İstifaların ardından ise peş peşe açıklamalar gazeteler ve televizyonlara düşmeye başladı.

MHP’lilerin ‘kumpas’ dediği skandallarla ilgili konuşanlardan biri ise ilk dalgada yara alan ve istifa eden eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım oldu.

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in makamında gözaltına alınmasını örnek gösteren Yıldırım, ‘’Ancak çok profesyonel bir ekip, bu kameraları yatak odalarına, buatlara, şuraya buraya yerleştirebilir. Demek ki sürekli takip altındayız, takip ediliyoruz. Kaç kişiyi takip ediyorlar, bugüne kadar bizim dışımız -da kimleri takip ettiler, bundan sonra kimleri takip edecekler, bunları büyütmek müm -kün. İlhan Cihaner'in makamı basıldığında, 'Bu ülkede hiç kimse bundan sonra güvende değil' sözü o gün pek dikkate alınmadı; şimdi anlıyorum ki çerçevelettirip duvara asılacak bir sözmüş. Bu işler bizle sınırlı değil. Bunu herkesin iyi bilmesi gerekir’’ diye konuştu.

Recai Yıldırım

‘’ÖZEL HAYATLAR İFŞA EDİLMEKTE, BURADAN SİYASİ RANT ELDE EDİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR’’

Bir diğer açıklama ise istifa eden diğer Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez’den geldi.

Didinmez, yaşananları özel hayatın gizliliğinin ihlali olarak yorumlarken; ‘’ Böyle olması gerekirken, bugün ülkemizde siyasi rekabet içerisinde gözü dönmüş, vicdanı kararmış bazı siyasi figürlerin yapacakları bir şey kalmadığını anladıklarında başvurdukları bir metot olan 'siyasetin ve siyasetçinin özeli olmaz' yalanına sarılmak suretiyle 'özel hayatlar' sorgusuz sualsiz ifşa edilmekte ve buradan siyasi rant elde edilmeye çalışılmaktadır.

İşte dün başkalarının olduğu gibi bugün de şahsım böyle bir durumla karşı karşıyadır. Hayatımda, geçmişten bugüne kadar anne-baba-eş-çocuk-akraba ilişkilerinde yaşadıklarım şahsımın özelidir. Özelimde yaşadıklarımda başkalarına verilen bir zarar söz konusu olmadığı gibi, hiçbir kişinin ya da kurumun merakını ve ilgisini gerektirecek kamusal bir yönü de yoktur. Buradaki sorumluluğum sadece aile fertlerine karşıdır’’ açıklamasında bulundu.

Bülent Didilmez

BAHÇELİ NE DEDİ?

MHP’deki kaset skandalında belki de en fazla merak edilen konu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ne diyeceğiydi.

Ve Bahçeli, MHP’li üst düzey isimlerin istifaları sonrası kameraların karşısında geçti, beklenen o açıklamayı yaptı.

Açıklamasında, ‘'Tehdit ve şantaja boyun eğmeyeceğiz’’ diyen Bahçeli, adeta meydana okuyordu.

Bahçeli sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Kim elinde ne varsa açıklasın. Yel kayadan bir şey alamaz. Arkadaşlarımızla yola devam edeceğiz. Bundan sonra kimse istifa etmeyecek. İstifa ederlerse de kabul etmem. MHP lideri olarak görevimin başındayım. Milletvekilleri ve divan üyeleri de görevlerinin başında.’’

FETÖ İDDİASINI YILLAR SONRA DİLE GETİRDİ

17-25 Aralık operasyonunun ardından iktidar ve Fethullahçılar arasındaki kavga çatışmaya dönüşüyor; operasyondan dört yıl sonra, ilk kaset dalgasına kurban giden MHP’li devrik genel başkan yardımcılarından Metin Çobanoğlu, çarpıcı bir iddia ile basının karşısını çıkıyordu.

Erdoğan’ın ailesini dinleyenlerle kendilerine ‘kaset’ komplosu kuranların aynı örgüte bağlı olduklarını söyleyen Çobanoğlu, şöyle konuşuyordu:

‘’Şahsi düşüncemiz, "MHP'yi baraj altına itelim" diye bir gayret vardı. Devletin gücü olmadan bu işlerin yapılması mümkün değil. Bugün FETÖ'cü diye artık alenileşen ve o dönem hem emniyette hem yargıda devleti ele geçiren bu terör örgütü temsilcileri bu komployu kurdular. Bize kumpas kurulduğu dönemde FETÖ'cüler CHP ve MHP'yi ele geçirmeye çalıştı.

Bana verilen ve devletin arşivlerinde de yerini alan bilgilere göre, o dönem bize kaset komplosu kuranlar ile daha sonra 17-25 Aralık sürecinde Sayın Erdoğan ve ailesine dinleme yapanların da aynı örgütün temsilcileri olduğu artık çok açık ortada.’’

Metin Çobanoğlu

SIRA AKP’YE GELİYOR

Turgut Özal’ın genç bakanı İsmail Özdağlar ile başlayan, ANAP hükümetinin bir diğer Devlet Bakanı Eyüp Aşık ile devam eden kaset skandalları, MHP’ye uzanırken; MHP’deki depremden sadece 2 yıl sonra sıra AKP’ye geliyor, toplumun hafızasından uzun yıllar çıkmayacak tapeler ve ses kayıtları ortalığa saçılıyordu.

Türkiye’nin kasetlerle imtihanı: Özal’ın genç bakanı İsmail Özdağlar, Çakıcı’ya ‘kaç’ diyen Eyüp Aşık…

Davutoğlu AKP'den ayrılığını anlattı, tarih verdi: Bir grup Erdoğan'ı esir aldı Siyaset Financial Times'tan çarpıcı yorum: Erdoğan'ın kaderini belirleyecek! Siyaset