Türkiye’nin ‘kasetlerle’ imtihanı 6: KKTC ‘müstehcen kayıtlarla’ sarsılıyor

SERHAT YILMAZ/GERÇEK GÜNDEM

Türkiye’nin kasetlerle imtihanı, dizisi; Turgut Özal döneminde yaşanan rüşvet skandalı ve Alaattin Çakıcı’ya ‘kaç’ diyen Devlet Bakanı ile başladı, MHP’de yaşanan kaset depremi ve organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ifşaatları ile devam etti.
Dizinin son haberinde ise bu kez Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanıyoruz.

KASETLERLE SALLANDI

Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti, siyasetçilerin yayınlanan ‘müstehcen video kayıtları’ ile sallandı.

Peki kayıtların paylaşılmasına giden süreç nasıl başladı? Görüntülerle hangi siyasetçilere şantaj yapıldı?

HALİL FALYALI TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNE GİRİYOR

Halil Falyalı ismi ile Türkiye kamuoyu, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddiaları ile birlikte tanıştı.

Nisan ayında başladığı videolu ifşaatlarda birçok siyasetçi, iş adamı ve gazeteciye yönelik ciddi iddialar öne süren Peker, Halil Falyalı’ya yönelik de iddialarda bulundu.

Peker, yayınladığı bir videoda Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım'ı da hedef almış, Mehmet Ağar'la birlikte kokain ticareti yapmakla suçlamıştı. Üstelik bu ağın destekçilerinden birinin de Süleyman Soylu olduğunu söylemişti.
Peker, söz konusu videoda Halil Falyalı'nın da bu ağın merkezinde olduğunu iddia etmişti.

Falyalı ayrıca Türkiye’de yasa dışı bahis haberleri ile gündeme gelmişti.

HERŞEY BİR TUTUKLAMA İLE BAŞLADI

Peker’in hedefe aldığı isimler Türkiye’nin gündeminde uzun süre yer tutarken; Halil Falyalı’nın ismini aylar sonra yeniden duyuyoruz.

Falyalı, Turgut Katırcı isimli şahsın, çalıştığı kumarhaneden para çaldığı iddiasıyla, kumarhane çalışanları tarafından önce alıkonulması ardından da darp edilmesi ve zorla vekalet imzalatılması iddialarıyla ilgili başlatılan polis soruşturması kapsamında tutuklandı, tutuklama haberi hem Türkiye’de hem de KKTC’de bomba etkisi yarattı.

MÜSTEHCEN KASETLE ŞANTAJ İDDİASI

Falyalı’nın tutuklanmasının ardından ise gazeteci Erk Acarer, KKTC’ye ilişkin ciddi iddialar öne sürdü.

Acarer’in iddialarına göre, Falyalı’nın elinde KKTC’li siyasetçilerin müstehcen kasetleri vardı ve Falyalı, bu siyasetçilere ‘beni buradan çıkarın’ mesajı gönderiyor, şantaj yapıyordu.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Acarer, şu ifadeleri kullandı: ‘’Falyalı cezaevine gönderilmişti. Pazarlık başlattı. “Beni çıkarın” diye şantaj yapmaya başladı. İddiaya göre, bürokrat ve siyasilere müstehcen kasetleri üzerinden baskı yaptı.’’

İSİTİFAYA ÇAĞIRDI

Acarer, iddiasını dile getirdiği paylaşımlardan sadece 30 dakika sonra yeni bir paylaşım yaparak görüntüleri izlediğini açıkladı.

Kayıtları yayınlamayacağını ifade eden Erk Acarer, KKTC Başbakanı Ersan Saner’i istifaya davet etti.

İSTİFASINI SUNMUŞTU AMA…

Saner, söz konusu iddialardan önce 13 Ekim’de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a istifasını sunmuş, ‘’hükümetin daha fazla sürdürülebilir olmadığını gözlemlediğimden az önce istifamı sundum. En kısa zamanda erken seçime gidilmesi gerekiyor" demişti.

Ancak Saner’in açıklaması sonrası istifanın yürürlüğe konulmasıyla ilgili resmi bir açıklama gelmedi.

Hükümet çalışmaya devam ederken, Ersan Saner de başbakan olarak görevine devam etti.

KAYITLAR PEKER’İN ELİNE GEÇTİ

Acarer’in iddiaları sonrası yeni hamle Peker cephesinden geldi.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in basın danışmanı Emre Olur, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kuzey Kıbrıs’ta kumarhane işleten ve bir darp olayı nedeniyle tutuklanan Halil Falyalı'nın, siyasilere ve bürokratlara şantaj yapmak için çektiği kasetlerin Sedat Peker'in eline geçtiğini öne sürdü.

SANER’İN KASETİ YAYINLANIYOR

Olur’un yaptığı paylaşımın bir gün sonrasında, Ersan Saner’e ait olduğu iddia edilen müstehcen bir video, sosyal medya üzerinden dolaşıma sokuldu.

İLK AÇIKLAMA

Sosyal medyada yer alan görüntüler gündeme bomba gibi düşerken; KKTC Başbakanı Ersan Saner, bir açıklama yaparak iddiaları yalanladı.
Kurgulanmış bir video ile çirkin bir kişilik suikastine hedef olduğunu vurgulayan Saner, "Konu sadece ben değilim; yol arkadaşlarım, partililerimiz, hukukçularımızla durum değerlendirmesi yapmaya devam ediyoruz" dedi.

Saner’in açıklamasının tamamı da süreci anlamak açısında önemli. Açıklamanın tamamı şöyle:

‘’30-31 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek Kurultay’da UBP Genel Başkanlığına aday oldum. Ne var ki, Genel Başkanlık yarışının son 10 gününe girilirken önce Güney Kıbrıs’tan satın alınan bir telefon numarasından şahıslara kurgulanmış bir video gönderildi.

Öğleden sonra ise aynı video sosyal medyada yayınlanmaya başladı.
Aylardır birileri tarafından böyle bir şey yapılacağı kulaklara fısıldanıyor ancak ben bir makama erişmek uğruna bir insanın ailesini, çevresini, partisini böylesine rencide edecek kadar seviyesiz bir tutum içine girileceğine ihtimal vermiyordum.
Hukukçularımız, yol arkadaşlarım, partililerimizle birlikte durum değerlendirmesi yapmaya devam ediyoruz. Bu halk beni iyi tanır. Eğer ailem, partim ve ülkem söz konusu ise her türlü kararı tereddütsüz verebileceğimi iyi bilir.’’

İKİNCİ VİDEO DA YAYINLANDI

Saner’e ait olduğu iddia edilen görüntülerin yankıları henüz sürerken; Peker cephesi ikinci bir ‘müstehcen videoyu’ yayınladı.

Bu kez hedefte iktidar ortağı Demokrat Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı Tözün Tunalı vardı.

Tunalı’nın bir kadınla çekilmiş ‘müstehcen görüşmelerinin kayıtları’ yine Deli Çavuş isimli hesap tarafından yayınlandı.

‘’KEŞKE İSTİFA ETSEYDİN’’

Peker, görüntülerinin yayınlanmasının ardından bir açıklama daha yaptı.
Peker, KKTC'deki Demokrat Parti'nin Genel Başkan Yardımcısı Tözün Tunali için ''Ben size söylemiştim, Deli Çavuş’u dinleyin. Çünkü onun hassas bir ruhu var. Benim üzülmeme dayanamıyor. Kendisi de Ruh Adam’ın bir parçasını taşıyor. İktidar ortağı olan Demokrat Parti’nin Genel Başkanı tözün tunalı, keşke istifa etseydin'' ifadelerini kullandı.

ERSİN TATAR SESSİZLİĞİNİ BOZUYOR

Tartışmalar boyunca sessizliğini koruyan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, görüntülerin yayınlanmasının ardından sessizliğini bozdu.

Saner’in istifasını değerlendiren Tatar, ‘’Hükümet kurmak için bir partiye yetki veremiyorum çünkü Meclis’te güvenoyu alacak bir parti yok. O yüzden Ulusal Birlik Partisi’nin Kurultayını bekliyorum’’ dedi.

Tatar, görüntülere ilişkin ise ‘’ Çok üzüldüm. Her şey yolunu bulur” diye konuştu.

SORUŞUTMA BAŞLADI, SANER ADAYLIKTAN ÇEKİLDİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki 'şantaj kaseti' yargıyı da harekete geçirdi.
Söz konusu iddialarla ilgili soruşturma başlatılırken; görüntülerin yayınlanmasının ardından yeni hamle Saner cephesinden geldi.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan Ersan Saner hem başbakanlıktan izne ayrıldığını, hem de 30-31 Ekim tarihlerinde yapılacak olan kurultayda genel başkan adaylığını çektiğini duyurdu.

Saner, kaset konusunda da UBP'deki siyasi rakibi Faiz Sucuoğlu'nu suçladı.

‘’BİR KOMPLO İLE…’’

Saner, yaptığı yazılı açıklamasında, "Bir süredir kamuoyunu meşgul eden ve yargıya havale edilen olayların ardından kapsamlı bir açıklama yapma gereği duyuyorum. Bir taraftan yaşamakta olduğumuz salgın koşullarında ülke sorunlarının aşılması için Başbakan olarak çaba gösterirken diğer taraftan UBP Genel Başkanlığı için kazanma şansı en yüksek aday konumuna geldiğim kuşkusuzdur.

Ancak belli ki, hal böyleyken, UBP Kurultayı’na yaklaşık 10 gün kala birileri kaybetme telaşı içerisinde beni bir komplo ile yarış dışı bırakmayı amaçlamıştır" dedi.

KKTC’deki kaset skandalının Türkiye’ye sıçrayıp sıçramayacağız hala bilinmezken; ülkede tartışmalarının sonuçlarının daha büyük olacağı düşünülüyor.

SONA GELİRKEN

Türkiye’nin ‘kasetlerle’ imtihanı dizimizin sonuna gelirken; her dönem siyasetin bir parçası olarak karşımıza çıkan kayıtların, mafya-siyaset-sermaye-medya arasındaki kirli ilişkileri de deşifre ettiğini görüyoruz.

Ortalığa saçılan kayıtlar, medya yüzlerinin kariyerlerini sonlandırıyor, siyasetçilerin siyasetten çekilmesine neden oluyor.

Ama belki de en önemlisi Türkiye’nin yaşadığı karanlığı ve kirli bağlantıları her seferinde yeniden gözler önüne seriyor.