Tutuklu Kürt 16 gazeteciye verilen Basın Özgürlüğü Ödülünü alan Balıkçı: '12 Eylül’den beri gazeteciyim böyle baskı görmedim'
TGC'nin Basın Özgürlüğü Ödülü, tutuklanan 16 Kürt gazeteciye verildi. Tutuklu gazeteciler adına ödülü alan Balıkçı, "Ne 12 Eylül döneminde ne de olağan üstü hal döneminde gazeteciler bu kadar yoğun bir baskı yaşanmadı. Bu hala da devam ediyor" dedi.
Dün Basın Müzesi’nde düzenlenen törenle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Basın Özgürlüğü Ödülü’ne layık görülen tutuklu 16 Kürt gazeteci adına ödül TGC Diyarbakır Temsilcisi Faruk Balıkçı’ya verildi. Balıkçı ödülü 16 Haziran’da Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanan 16 gazeteciye adına avukatları Resul Temur’a teslim edecek.
Balıkçı’ya tutuklu gazetecilere verilen ödülü takdim eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Türk-Kürt gazeteci ayrımı yapılmak istendiğini ancak aslolanın gazetecilik faaliyeti olduğunu söyledi.
OLCAYTO: DOĞUDAKİ ARKADAŞLARIMIZIN KÜRT ARKADAŞLARIMIZIN GAZETECİLİĞİNİ YASAKLAYAMAZSINIZ
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Olcayto, ‘‘Türkiye coğrafyasında ne kadar bir takım insanları ötekileştirmek isterlerse istesinler bizim meslek buna izin vermeyecek. Ben yerel gazetecilik seminerlerinde de söylerdim arkadaşlara, ‘bizim için Türkiye’nin hangi yöresinde bir arkadaş gazetecilik yapıyorsa –ama gerçekten gazetecilik yapıyorsa- onun arkasındayız’. Bu doğudaki arkadaşlarımızın Kürt arkadaşlarımızın gazeteciliğini yasaklayamazsınız. Zaten ortaya koydukları belgeler de gazeteci olduklarını gösteriyor. Bir fotoğraf makinesi koyuyorlar. Daha önce İstanbul’da da yaparlardı, emniyet müdürlüğü yakaladığı arkadaşların fotoğraf makineleri koyardı masanın üzerine. Ve suç unsuru bunlar. Bir de kitap. Gazetecilik en büyük suç. Bizde hep diyoruz ki gazetecilik suç değildir. Ama biz ne kadar bağırırsak bağıralım duyan yok. Bu arkadaşların arkasındayız’’ dedi.
BALIKÇI: GAZETECİ ARKADAŞLARIMIZ GÖZALTINA ALINDIKLARI ZAMAN SUÇ UNSURU OLARAK FOTOĞRAF MAKİNELERİ ORTAYA KONDU
Törende bir konuşma yapan Faruk Balıkçı, 42 yıldan bu yana Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde gazetecilik yaptığını ancak bugünkü kadar medya baskısına daha önce hiç şahit olmadığını söyledi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Diyarbakır Temsilcisi, ‘‘Ben bu bölgede 12 Eylül’den bu yana gazetecilik yapmaktayım. Ne 12 Eylül döneminde ne de olağan üstü hal döneminde gazeteciler bu kadar yoğun bir baskı yaşanmadı. Bu hala da devam ediyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin tutuklu 16 gazeteciye ödül vermesi aslında dayanışmanın en büyük örneklerinden biridir. Bu gazeteci arkadaşlarımız gözaltına alındıkları zaman suç unsuru olarak fotoğraf makineleri ve araç gereçleri ortaya kondu. Bunun ortaya konması onların gazeteci olduğunun somut delilidir’’ dedi ve dayanışmanın tutuklu gazetecilere umut verdiğini söyledi.
‘‘İKTİDAR KAMU YARARINA OLMAYAN FAALİYETLERİNİ YURTTAŞLARIN ÖĞRENMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN GAZETECİLERİ HEDEF GÖSTERİYOR’’
Ödül törenin sunuculuğu da yapan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ise Türkiye’de hala 38 gazetecinin tutuklu olduğunu, 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye’nin 180 ülke içerisinde 149'uncu sırada yer aldığına dikkat çekti.
Güneş yaptığı konuşmada, “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nde gazeteciliğin gündemi bu yıl da değişmedi. Seçime giderken bu ülkenin hafızası olan gazetecilerin üçte biri işsiz. Çalışabilenler yoksulluk sınırındaki maaşlarıyla işini yapmanın koşturması içinde. Sansür ve oto sansür yaygınlaşmış durumda. İktidar kamu yararına olmayan faaliyetlerini yurttaşların öğrenmesini engellemek için gazetecileri hedef gösteriyor. İktidar ve ortakları gazetecilere yönelik sözlü ve fiziksel saldırıyı teşvik ediyor. Haksız gözaltılarla ve iddianameler olmadan uzun tutukluluk süreleriyle gazetecileri baskı altında tutup gerçekleri yurttaşlardan kaçıracağını düşünüyor. Ama bu ülkenin onurlu gazetecileri mesleklerini evrensel gazetecilik değerleriyle yapmaya, gerçeği yurttaşlara ulaştırmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
Ödüle layık görülen tutuklu gazeteciler, Abdurrahman Öncü, Aziz Oruç, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Lezgin Akdeniz, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Ali Ertaş, Mehmet Şahin, Neşe Toprak, Ömer Çelik, Ramazan Geciken, Remziye Temel, Safiye Alagaş, Serdar Altan, Suat Doğuhan ve Zeynel Abidin Bulut oldu.