Uğur Dündar: Çok heyecanlıyım
Soruşturmacı televizyon gazetecisi Uğur Dündar’ın macera dolu mesleğinin 50. yılında hayatı belgesel oldu.
Soruşturmacı televizyon gazetecisi ve SÖZCÜ Yazarı Uğur Dündar gazetecilikte yarım asırı geride bıraktı. Dündar’ın macera dolu mesleğinin 50. yılında hayatı belgesel oldu.
Uğur Dündar bugünkü köşesinde okurları ile heyecanını paylaştı.
Çok heyecanlıyım.
Sözcüklerle anlatamayacağım kadar heyecanlıyım.
Çünkü bu akşam “UĞUR DÜNDAR- 50.YIL BELGESELİ” nin ilk gösterimi var.
Belgesel fikrinin nasıl doğduğunu ve tüm aşamalarını benim anlatmamın doğru olmayacağını düşünüyor ve sözü yapımın yönetmeni sevgili Gökmen Ulu kardeşime bırakıyorum. (Ayrıca ne kadar uğraşsam, her zaman olduğu gibi, bu süreçte de yanımda dimdik duran değerli kardeşim Yılmaz Özdil kadar güzel anlatamayacağımı da biliyorum!..)
★★★
“Yarım asırdır toplumun bilgi edinme hakkına hizmet eden çok sevgili ağabeyim, öğrencisi olmaktan onur duyduğum duayen gazeteci Uğur Dündar'ın belgeselini yapma fikri iki yıl önce geldi aklıma. Bu düşünce ustaya saygı ve vefa duygusunun çok ötesinde, Türkiye'nin en güvenilir kişisini herkese anlatmak, gençlere rol model göstermek ve gelecek kuşaklara aktarmak isteğiyle oluştu. Kendisi ile paylaştım, yapmamı uygun görünce çok sevindim ve şevkle kolları sıvadım.
Uğur ağabey özel röportaj verdi, hakkında bilmediklerimizi de dile getirdi. Belirli bir noktadan sonra kendisinden sözü aldık ve mesleki çalışmalarına dair kısmını biz anlattık. Daha doğrusu yaşamına tanıklık eden dostları, birlikte çalıştığı arkadaşları ve görüntülerin kendisi anlattı. (Konuşmak istediğim daha pek çok değerli isim vardı ancak süre sınırını göz önüne alarak bir noktada durmak zorunda kaldık. İnanın, Uğur Dündar'ın hayatından, hiç sıkılmadan izleyeceğimiz 12 bölüm çıkar. İleride, biyografi filmlerine meraklı bir yönetmenin onun serüvenlerini sinema filmi yapacağına da inanıyorum.)
★★★
Perfore kullanmadım, üst seslendirme yapmadım, özel röportaj veren anlatıcıların cümlelerini ve alakalı görüntüleri birbirine peşi sıra bağlayarak akış sağlamaya çalıştım.
İzleyeceğimiz; Uğur Dündar'ın serüven dolu, örnek yaşamının özetidir. Kısaca çocukluğu, gençliği, ailesi, okul yılları, çokça mesleki nitelikleri anlatılıyor, karakteristik özellikleri analiz ediliyor.
Bu zorlu yolda yalnız yürümedim. Üstelik çok şanslıydım. Birbirinden değerli kişilerle çalıştım. En başta sevgili ustam ve ağabeyim Yılmaz Özdil, belgeselin danışmanlığını yaptı. Memleketin bunca önemli meselesine odaklanmışken, onca işi arasında ne zaman arasam hemen açtı telefonunu, bazen buluştuk, uzun uzun konuşmalar yaptık, çok kıymetli fikirler verdi, ufuk açtı. Uğur Dündar'ın bütünlüklü bir marka olduğunu vurgulayarak, belgeselin isim babası da o oldu, böylece film, kahramanının adını aldı.
★★★
Filmi Studium Ad.setinde yaptık. Yaratıcı zekası, beyefendi karakteri ve becerileri takdire şayan biri olan Bulut Bardak ile gerçekleştirdim kurguyu. Elbette işin en yoğun kısmıydı… Atom karınca gibi çalışan Bulut, sinemacı gözüyle belgesele değer kattı. Belgesel afişini aynı güzel ekibin yüzünden gülümseme hiç eksik olmayan grafikeri Ercan Erçiğ tasarladı.
Ana yapımcılardan biri de Kadir Çankaya'nın Çankaya Ajansı oldu, kamera ekibi görevini üstlendi. Kurgusunu hazırladığım fragmanın montajını burada yaptık. Bu ekipte ayrı parantez gerektiren şahane insanlar Elif Soysal, Bige Çavuşoğlu ve Beril Kurt kardeşlerim, başta arşiv çalışması olmak üzere çok uğraştılar, bir dediğimi iki etmediler. Teknik konularda Serden Çelik de öyle.
Daha önce hiç görülmemiş fotoğraf “dia”larını Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Beyhan Özdemir'e götürdüm, gün yüzüne çıkardı.
Bazı fotoğraflar için SÖZCÜ Gazetesi Arşiv Sorumlusu sevgili Ali İskefli, Arena arşivi için sevgili Mine Özbek, Halk Arenası arşivi için Berkan Yıkılmaz çok kıymetli, unutulmaz katkılar sağladılar. Tüm kademelerdeki SÖZCÜ ailesi bireyleri, ihtiyaç duyduğumuz her anda içtenlikle destek verdiler…
★★★
Uğur ağabey ilkeleri gereği televizyon yayınlarının arşivini beraberinde götürmemeyi, çalıştığı kanallarda bırakmayı tercih etmiş. O nedenle internet ve televizyon arşivlerini hayli taradık. Açık kaynaklardan olduğu kadar beraber çalıştığı dostlarından da arşiv desteği aldım. Bulunabilecek ne varsa temin ettik, yeterli, ancak TRT ve çalışmış olduğu diğer kanalların arşivlerinde Uğur Dündar okyanusu olduğunu biliyorum. Bir gün bunların da bizimle, kamuoyu ile paylaşılmasını umuyorum. Elbette, binlerce insanla anısı olduğundan, arşivlere sığmayan bir hayat var karşımızda…
★★★
Uğur ağabey asla eskimedi ama 1970'lerdeki haber videoları eskimişti! Haliyle zırıltılı sesleri onarmak gerekti. Ses düzenleme -mastering- işlemini ses mühendisi Erdal Kara ve ekibi gönülden yaptı.
Müziği, Türk Sineması'nın değerli yeteneklerinden Samet Önder Kök, -zaman zaman geceleyerek- tasarladı. Bu kısımda yönetmen arkadaşım Onur Öğden hep devredeydi.
Giriş ve jeneriğine çok yakıştırdığım “Kumru” adlı eseri için evrensel değerimiz Fazıl Say'la sevgili meslek büyüğüm Soner Yalçın konuştu. Çok sevindim. Final bölümündeki duyguyu en iyi destekleyen bestenin, dünya çapındaki bir başka gururumuz Can Atilla'nın “İnanç ve Zafer” adlı eseri olduğunu düşündüm. Uğur Dündar Belgeseli'nde kullanılmasından büyük onur ve mutluluk duyacağını, hatta tüm eserlerini kullanabileceğimizi söyledi Can Atilla, yaklaşımı sevincimi katladı.
★★★
Belgeseli kendi yapıyormuşçasına yüreğinde duyumsayan Uğur Dündar dostu Gökhan Yılmaz ve bir kültür adamı olan kardeşim Oben Ulu da yapıma katıldılar.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'ni tahsis ederek, hem salona, hem de bahçeye ekranlar konuşlandırdı. Sanat merkezinin çok başarılı müdürü Mustafa Bayık ve tecrübeli ekibi, etkinliğin en güzel şekilde gerçekleşmesi için seferber oldu. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, gala gecesinin duyurusuna değerli katkı sağlayanlar arasında yer aldı.
★★★
Hepsine ve belgeseli memnuniyetle karşılayan herkese müteşekkirim. Aslında hepimizi bir araya getiren Uğur Dündar sevgisidir, kalplerde ona duyulan saygı ve şükran duygusunun tezahürüdür. Yarım asırdır üretim enerjisini kaybetmeden, yılmadan, durmadan halkın iyiliği için büyük emeklerle çalışmalarını sürdüren Uğur Dündar'a teşekkürümüzün küçük bir ifadesidir. Öğrencisi ve sevenlerinin 50. yıl armağanıdır. Ve hiçbir ticari amaç taşımayan belgesel film, topluma hizmet kapsamında yapılmıştır.
★★★
Uğur ağabey büyük merak ve heyecanla beklediği filmi önceden izlemedi. Halbuki titizlikle koruyarak süregelen hayatını teslim ediyor bize, hakkı var, “Gösterin bakalım yaptıklarınızı” dese boynumuz kıldan ince… Bu tutumunun nedeni, editoryal bağımsızlığa duyduğu saygıdır. Onu yakından tanıyan herkes bilir; konuştuğu gibi yaşayan, yaşadığı gibi konuşan Uğur Dündar'ın her zaman, her yerde ilkelerine bağlılığını korumasıdır bunun sebebi. Gala gecesinde o da herkesle birlikte izleyecek.
Filmi seyredenler Uğur Dündar'ın hayatıyla beraber, bir kişinin ne çok şeyi değiştirebileceğini, dürüst kalmanın değerini, özlediğimiz Türkiye'yi görecek. Yürekler bir kez daha moral ve umutla dolacak. Bu belgesel her daim gençlere ilham kaynağı olacak.
Ustanın dediği gibi; ‘Kahramanları olmayan bir toplum yok olmaya mahkumdur!..'
İyi ki Uğur Dündar var… İyi ki…
Gökmen Ulu.”