Umut Oran’dan il kongreleri ve kurultay uyarısı
CHP’li Umut Oran, CHP’nin yaklaşan 37. Kurultay öncesinde yapılan il kongrelerinde yaşanan bazı gelişmelere tepki gösterdi.
AKP’nin CHP’ye yönelik yeni bir hukuki saldırı arayışında olduğu uyarısını yapan Umut Oran, CHP üst yönetiminin parti tabanını yok sayan tavırlarını da eleştirdi.
Umut Oran, “Fedakâr tabanımızın tüm özverisine rağmen bazı üst kademe yöneticilerinin başka mahallelere açılım adı altında, işi iyice abartarak parti tabanını yok sayan tavırlar sergilemeleri, örgütümüzün en basit taleplerinin bile reddedilmesi sorunları arttırmaktadır… CHP, tarihin çöplüğüne düşen dönemsel partiler gibi, geçici bir heves değil yaşamsal bir davanın adıdır. Bu davanın sahibi ve takipçisi olan her yaştan Cumhuriyet Halk Partiliye hak ettikleri saygı gösterilmeli ve başka mahallelerin kıymeti kendinden menkul eski figürlerinden uzak durulmalıdır. Zira CHP’nin CHP’lilerden ve şanlı tarihimizden süzülüp gelen temel ilkelerinden başka vazgeçilmezi yoktur” dedi.
Sadece seçim gündemiyle iki güne sıkıştırılan kurultayda, topluma umut vaat edecek, nasıl iktidar olunacağı dair söylemin aranmayacak olmasını gittiği ilçe kongrelerinde sürekli dile getiren Umut Oran, bugün yaptığı yazılı açıklama ile partiye yönelik olarak yaklaşan hukuki tehlikeye dikkat çekerken, il kongrelerinde tek aday dayatmasına gidilmesini de eleştirdi.
Umut Oran’ın açıklaması şöyle:
Devlet kuran, devrimler yapan ve eserini yaşatma mücadelesini aralıksız sürdürmek zorunda olan Cumhuriyet Halk Partisi, ne kadar özel ve eşsiz bir tarihe sahipse her türlü zorluğa rağmen CHP’ye oyunu, emeğini ve yüreğini veren seçmenlerimiz de o kadar eşsizdir.
Çok uzun yıllardır iktidar olamamanın yanında AKP gibi, kendinden olmayan herkesi “nefret objesi haline” getiren ve her türlü ayrımcılığı yapmaktan çekinmeyen bir parti iktidar olmasına rağmen CHP'liler bir an olsun partilerinden vazgeçmemişlerdir. Cumhuriyet çocukları partilerine öylesine büyük bir sadakat göstermişlerdir ki bu sadakat içerdeki ve dışarıdaki herkesi hayretlere düşürmüştür.
Ancak parti tabanının bu derece sadakati ve fedakarlığı ne yazık ki bazı üst kademe yöneticileri tarafından doğru şekilde anlaşılamamış ve Cumhuriyet çocuklarına karşı üsttenci, itici bir tavır geliştirilmiştir. Tüm ömrünü partisine ve davasına adayan tabanımız, derecesi artan şekilde görmezden gelinmiş, uyarıları dikkate alınmamış ve hatta AKP zihniyetinin tanımlamalarına benzer tanımlar kullanılarak tabanın kalbi kırılmıştır.
Ne yazık ki bu tavrın artarak devam ettiği ortadadır ve Cumhuriyetçiler arasında yükselen bir huzursuzluk mevcuttur.
Başka Mahallelerin Oyu İçin Kendi Mahallemizi Ateşe Atamayız !
Fedakâr tabanımızın tüm özverisine rağmen bazı üst kademe yöneticilerinin başka mahallelere açılım adı altında, işi iyice abartarak parti tabanını yok sayan tavırlar sergilemeleri, örgütümüzün en basit taleplerinin bile reddedilmesi sorunları arttırmaktadır.
Özellikle örgüt emekçilerini göz ardı ederek tüm kararları masa başlarında, örgüte yabancı insanların ofislerinde alma alışkanlığı ortaya çıkmıştır. Tüzük gibi anayasamız sayılan bir temel metnin geniş tabana sorulmadan doğru dürüst tartışılmadan oldubittiye getirilerek hazırlanmasının şoku atlatılmadan bu sefer de program değişikliği gündeme getirilmiştir ve bu işlem için birkaç uzman(!) görevlendirildiği anlaşılmıştır. Oysa CHP geleneğinde, tüzük de program da en geniş katılımla ve en küçük birimden en büyük birime kadar her bir Cumhuriyet çocuğunun fikirlerini beyan etmesiyle hazırlanır.
Bu durum, sanılanın çok ötesinde yükselen bir tepkiye sebep olmaktadır ve ciddi bir anlayış değişikliği yaşanmazsa tepkilerin kopmalara varabileceği de öngörülmelidir.
CHP’ye Yönelik Saldırılara Karşı Ciddi Bir Hazırlık Yapılması Gerekir
Yaşanan her türlü olumsuzluğu en az bir kat daha artıran şeylerden biri de AKP zihniyetinin tüm muhaliflere ve CHP’ye yaklaşımındaki aşırı düşmanlıktır. Aralıksız küfürle, aşağılamayla, hor görmeyle geçen 18 yılın sonunda AKP zihniyetinin CHP’yi topyekûn yok etmeyi kafasına koyduğu ve bunun için de “hukuku” araç kılacağı görülmektedir. Ancak ne yazık ki bir kısım parti üst yöneticisi, yaklaşan “hukuki saldırılara” en sert cevabı vermek için hazırlanmak, örgütlenmek ve kurumsal bir strateji geliştirmek yerine “ilçelerden sonra il kongrelerinde de tek aday dayatmasını hayata geçirmekle meşgul oldukları ve delege hesabı yaptıkları görülmektedir. Bilinmelidir ki bu yaklaşım tamamen yanlıştır ve CHP geleneğinde yeri yoktur. CHP il örgütleri ve üyeleri kimi uygun görürlerse adaylaştıracaktır ve hiçbir talimat bu hakkın önüne geçemeyecektir.
CHP’nin Tek Vazgeçilmezi Altı Ok ve CHP’lilerdir!
Tarihi kırılma dönemlerinin yaşandığı bu günlerde, hele de rejimin değiştiği gerçeğinin gölgesinde, yapılacak her değerlendirmenin başına “Cumhuriyet çocuklarının iradesi” kalın harflerle yazılmak zorundadır. CHP, tarihin çöplüğüne düşen dönemsel partiler gibi, geçici bir heves değil yaşamsal bir davanın adıdır. Bu davanın sahibi ve takipçisi olan her yaştan Cumhuriyet Halk Partiliye hak ettikleri saygı gösterilmeli ve başka mahallelerin kıymeti kendinden menkul eski figürlerinden uzak durulmalıdır. Zira CHP’nin CHP’lilerden ve şanlı tarihimizden süzülüp gelen temel ilkelerinden başka vazgeçilmezi yoktur! Çünkü bilinmelidir ki iktidarın yolu başka mahallelerden değil; CHP’nin kendi özideolojisinden, özgeçmişinden, özgücünden, öz evlatlarından geçmektedir.