Vekil transferini engellemeye çalışmışlardı: Çelebi’ye kollarını açan Erdoğan kapısını da araladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Ali Çelebi'nin AKP'ye geçmesi üzerine “Kapı açık, kapımızı kimseye kapayamayız” dedi. Cumhur İttifakı ise geçen yıllarda vekil transferinin önünü kesmeye çalışmıştı.
GERÇEK GÜNDEM - Önce CHP sonra da Memleket Partisi'nden istifa eden bağımsız milletvekili Mehmet Ali Çelebi, geçen günlerde yaptığı açıklamayla AKP rozeti takacağını duyurdu.
Çelebi’nin AKP kararına muhalefet cephesinden ve Fethullahçı kumpaslarda yargılanan hapishane arkadaşlarından tepki gösterildi.
Bununla birlikte AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan dönüşünde uçakta gazetecilere Çelebi hakkında açıklamalarda bulundu.
Önce CHP milletvekili daha sonra Memleket Partisi milletvekili olan Mehmet Ali Çelebi'nin AK Parti'ye geçmesiyle ilgili soruya yanıt veren Erdoğan, "Mehmet Ali Bey kendisi de açıklama yaptı. İnşallah Çarşamba günü grup toplantısında da rozetini bizzat takacağım. Ve böylece şu anda resmen AK Parti'ye girmiş olsa da o gün grup toplantısında herkesin huzurunda rozetini takarak çok daha farklı bir anlamda o ruhu istiyorum ki grubumuz da yaşasın" dedi.
Erdoğan, “Kapı açık, kapımızı kimseye kapayamayız. Yeter ki gelenin milli ve yerli yanı güçlü olsun” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın vekilleri kast ederek “Kapı açık” demesi ise akıllara Cumhur İttifakı’nın geçen yıllarda vekil transferlerini engellemek için yaptıkları çalışmayı getirdi.
AKP VE MHP VEKİL TRANSFERİ İÇİN “OYUN” DEMİŞTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde olası bir baskın seçim durumunda seçime katılabilmeleri için Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’ne milletvekili verebileceklerini söylemesi üzerine AKP ve MHP harekete geçmişti.
AKP ve MHP vekil transferinin yeniden düzenlenmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirmiş ve bunun önüne geçmek istemişlerdi. AKP’li Naci Bostancı, MHP ile yürüttükleri hukuki çalışmanın amacını, “Halkın tayin ettiği milletvekillerinin temsil ettiği siyasi iradenin çeşitli oyunlarla; ahlaka, demokrasiye aykırı şekilde değiştirilmesine, pazara çıkartılmasına imkan vermemek” olarak tanımlamıştı.