Veli Ağbaba: Dolgun maaşlarla küskünleri kendilerine bağlamak istiyorlar
CHP Ekonomi Masası üyeleri TÜRK-İŞ İstanbul 1 Nolu Bölge Temsilciliğini ziyaret etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Türkiye’de gerçek işsiz sayısı 8.5 milyona ulaştı. Bu rakam 97 ülkenin nüfusundan daha fazla. Katar nüfusunun 3 katı.İktidar ekonomiyi,işsizliği, krizi konuşmuyor,partileri dağılmasın diye kimi nereye atayacağıyla uğraşıyor.Türkiye, çiftlik cumhuriyetine dönüştü” dedi.
Faik Öztrak, Veli Ağbaba, Lale Karabıyık, Çetin Osman Budak, Orhan Sarıbal ve Akif Hamzaçebi’den oluşan CHP Ekonomi Masası üyeleri TÜRK-İŞ İstanbul 1 Nolu Bölge Temsilciliğini ziyaret ederek, çalışma hayatının sorunları, ekonomik kriz ve Türkiye gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
TÜRK-İŞ İstanbul 1 Nolu Bölge Temsilcisi Adnan Uyar, CHP Ekonomi masasının ziyaretini önemsediklerini belirterek, başta kıdem tazminatı olmak üzere çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunları değerlendirdi.
SENDİKALARIN ‘HAYIR’ DEDİĞİ DÜZENLEMEYE ‘EVET’ DEMEYİZ.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP’nin sendikaları desteklemeye devam edeceğini belirtti.
Ağbaba, “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu işçilerle ilgili meselelere her zaman büyük önem ve dikkatle yaklaşıyor. Onun da söylediği gibi biz sendikaların “evet” dediği şeye “hayır”; “hayır” dediği şeye “evet” demeyiz. Bu “3 yıl meselesine” bakışımız da budur. Üç Konfederasyon anlaşmış durumda, sadece Bakan diretmektedir. Şu anda CHP tüm grup olarak Türk-İş’in, Hak-İş’in ve DİSK’in haklı talebini desteklemektedir. Sonuna kadar da desteklemeye devam edeceğiz.” Şeklinde konuştu.
“KIDEM TAZMİNATI İŞÇİNİN ALIN TERİDİR, EKMEK PARASIDIR”
Kıdem tazminatı tartışmalarına da değinen Ağbaba, Kıdem tazminatının işçinin elinde kalan son iş güvencesi olduğunu vurguladı.
Ağbaba: “Türkiye’nin gündemi işsizlik, yoksulluk, iş cinayetleri olması gerekirken tartıştığımız konular ne yazık ki daha farklı. Kıdem tazminatını fona devretmeyi tartışmaya açıyorlar. Güney Amerika örneği diyorlar, Arjantin örneği diyorlar. Yeni yeni isimler buluyorlar. Bu konuyla ilgili Türk-İş’in Genel Kurul kararı var. Biz de sendikalarımızın yanında olduğumuzu, kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı olduğumuzu buradan bir kez daha belirtmek istiyoruz. Kıdem tazminatı işçinin elinde kalan son iş güvencesidir. İşçinin alın teridir, ekmek parasıdır. Bu düzenlemeye kesinlikle karşıyız. İşçilerle ilgili düzenlemelerde sendikaların görüşü alınmalıdır.” ifadelerini k ullandı.
“İŞSİZ SAYISI KATAR NÜFUSUNUN 3 KATI”
Ağbaba ekonomik kriz, işsizlik ve iş cinayetleriyle ilgili olarak şunları söyledi:
“Ne yazık ki Türkiye, tarihinin en büyük krizini yaşıyor. İşsiz sayısı 94 krizinden de 2001 krizinden de daha kötü bir duruma geldi. CHP Ekonomi Masası olarak biz de bu konuyu gündeme taşımaya çalışıyoruz. Şu anda gerçek işsiz sayısı 8.5 milyona ulaştı. Bu rakam 97 ülkenin nüfusundan daha fazla. Bu rakam o çok sevdikleri Katar nüfusunun 3 katı kadar işsizimiz var.
Bu kriz devam ettiği sürece de bu rakam artacaktır. Son bir yılda 1 milyon 376 bin kişi işsiz kalmış durumda. İşsizlikte o kadar kötü durumdayız ki İşsizlik oranımız Libya’dan ve Mısır’dan bile yüksek. Maalesef ekonomik krizin bedelini krizi yaratanlar değil, krizin mağduru olan emekçiler ödüyor. İşsizliğin yanı sıra iş güvenliği konusunda da sürekli geriye g idiyoruz.
Her gün iş cinayetleri yaşanıyor. Son 17 yılda 22 binden fazla işçimizi iş kazalarında kaybettik. Soma’dan sonra Soma kadar madencimizi ne yazık ki kaybettik. Bu konuyla ilgili tedbir almamaya devam ediyorlar. İş kazalarının araştırılması ile ilgili olarak TBMM’ye araştırma önergesi verdik ama “Biz damdan düşen adamın neyini araştıracağız?” diyerek araştırma önergemizi reddettiler. Yazar kasa eylemini herkes haber yapıyordu ama bugün işsizlik yüzünden kendini yakan Eyüp Dal maalesef haber olmuyor.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE, ÇİFTLİK CUMHURİYETİ’NE DÖNÜŞMÜŞTÜR!”
Ağbaba, kamu bankaları yönetimi kurullarına son dönemde yapılan atamaları da sert bir dille eleştirdi.
Türkiye’nin yönetim biçimini “Çiftlikbank’a” benzeten Ağbaba şöyle konuştu:
“26 yaşında her tarafından hinlik akan birisi çıktı binlerce insanı dolandırdı, Uruguay’a kaçtı. İnsanları dolandırırken kullandığı anahtar kelimeleri abisinden almıştı. Ne diyordu? “Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir.” diyordu. “Dünya 5’ten büyüktür diyordu. Abisiyle aynı cümleleri kullanarak insanları dolandırmıştı. Artık Türkiye de bir ÇİFTLİK CUMHURİYETİ’ne dönüşmüştür. Ekonomi, işsizlik, iş güvenliği her geçen gün daha kötüye gidiyor ama iktidar işsizliği konuşmuyor, krizi konuşmuyor, iş cinayetlerini konuşmuyor.
Çünkü onları n gündemi farklı. Ülke yangın yeriyken hala kimi nereye atayalım, kamunun parasını kime aktaralım tartışması yürütüyorlar. Hayatında bankaya para çekmek ve yatırmak haricinde girmemiş bir siyasetçi, eski Polis, eski Bakan birisi, en büyük kamu bankalarından biri olan VakıfBank’ın Yönetimi Kurulu Başkanı yapılıyor.
Geçmişte savcılık yapmış, Meclis Başkan Vekilliği yapmış birisi ise Vakıfbank Yönetim Kurulu’na atanıyor. Yine bir başka kamu bankasının yönetimine eski bir Bakan atanıyor. Büyükçekmece seçimini kaybetmiş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yönetmiş birisi de başka bir bankanın Yönetim Kurulu’na törenle atanıyor. Vakıfbank’a, Halkbank’a, Ziraat Bankası’na bankacılıktan anlamayan bu insanları atamalarının iki sebebi var.
İlk olarak İstanbul seçimlerine yönelik bir mesaj verilmek isteniyor.Bir diğer mesajı da partinin dağılmasını engellemek için küskünlere veriyorlar. Dolgun maaşlarla küskünleri kendilerine bağlamak istiyorlar. Ama dışarıdan bakıldığında Türkiye’nin ne durumda olduğunu bu örnekler gösteriyor. Bu atamalar Türkiye’nin itibarını ciddi anlamda zedeliyor. Türkiye’ye en büyük zararı bu atamalar veriyor.” dedi.
“FETÖ’YLE MÜCADELE DÖNEMİ BİTTİ FETÖ’YLE MÜZAKERE DÖNEMİ BAŞLADI”
Son dönemdeki gelişmelerin de önemli olduğunun altını çizen Ağbaba, “Binali Yıldırım, Kadir Topbaş’la görüşüyor. “FETÖ’yle ilişkisi var” diye görevden alınan biriyle tekrar görüşmeye başlıyorlar. Bir de Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu kurdular. Bu kurula atananlara bakıyoruz: Aralarında, damadı kozmik odayı açan, FETÖ’den yargılanan Bülent Arınç var.
Yine damadı darbe günü kaçan, eski Meclis Başkanı İsmail Karaman var. Rahip Brunson olayında yaşanan benzer biçimde FETÖ’den tutuklu bir NASA çalışanının serbest bırakıldığını görüyoruz. FETÖ’yle mücadele FETÖ’yle müzakereye dönüşmüş durumda. Türkiye’nin bugünkü durumu budur” şeklinde konuştu.