Yakınlarını siyasi cinayetlerde kaybeden aileler: 'Canan Kaftancıoğlu kararı ile hukuk tarihimizde yeniden kara bir gün yaşandı'
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen cezaya ilişkin siyasi cinayetlerde yaşamını yitirenlerin aileleri ortak bir açıklama yaparak; ''O Ümit Kaftancıoğlu ailesinden güçlü bir çığlıktır'' dedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen hapis cezasının Yargıtay tarafından onaylanmasına tepkiler çığ gibi büyüyor.
Birçok siyasi parti, sanatçı ve yurttaş karara tepki gösterirken; siyasi cinayetlerden yaşamını yitirenlerin ailelerinin kurduğu Toplumsal Bellek Platformu da bir açıklamas yaparak karar tepki gösterdi.
''KARARIN HUKUKİ DEĞİL SİYASİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ''
Sabahattin Ali, Orhan Yavuz, Necdet Bulut, Akın Özdemir, Cevat Yurdakul, Cavit Orhan Tütengil, Ümit Kaftancıoğlu, Sevinç Özgüner, İlhan Erdost, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Musa Anter, Nesimi Çimen, Metin Altıok, Behçet Aysan, Yusuf Ekinci, Yasemin Cebenoyan, Onat Kutlar, Hasan Ocak, Metin Göktepe, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Hrant Dink ailelerinin yer aldığı platform yaptığı açıklamada; ''Bugün hukuk tarihimizde yeniden bir kara gün yaşanarak ailemizin kıymetlisi, Canan Kaftancıoğlu hakkında tam 4 yıl 11 ay ceza verildi. Yetmedi siyasi yasaklı ilan edildi. Yaklaşık dokuz yıl önce sosyal medyaya attığı tweetler nedeniyle, siyasete girdikten sonra açılan davanın ve alınan kararın hukuki değil siyasi olduğunu biliyoruz'' denildi.
''KAFTANCIOĞLU AİLESİNDEN GÜÇLÜ BİR ÇIĞLIKTIR''
''O Ümit Kaftancıoğlu ailesinden güçlü bir çığlıktır'' denilen açıklamada, ''Bizler; Toplumsal Bellek Platformu üyeleri her defasında acıların içinden taşarak gelen, geniş ama çoğalmak istemeyen, daha fazla öldürüm ve adaletsizliğin yaşanmayacağı bir sabaha uyanmanın arzusuyla yaşamayı özleyenleriz. Hayatlarımız mezarlıklarda ve adalet bulmak adına mahkeme koridorlarında geçti.
Yaşadığımız can kayıplarından sonra acımızla kavrulurken bir yandan da ödediğimiz bedelleri ve hüzünleri başka hiç kimsenin yaşamaması için yola çıktık. Çoğumuz bu güzelim coğrafyanın aydın ve sanatçılarının, gazetecilerinin yakınları olarak birbirimizi gayet iyi tanıyorduk. Hatta cinayete kurban giden yakınlarımız da eş, dost, arkadaştı. Ama bizleri bir platform çatısı altında buluşturan, sesimizle ses, canımızla can olan ailemizin parçası Canan Kaftancıoğlu’ydu.
O; varlığıyla, birleştirici gücü, mutlak özgürlük ve bilinçli talebiyle aydınlık bir yazarın, derlemecinin Ümit Kaftancıoğlu ailesinden güçlü bir çığlıktır'' ifadeleri kullanıldı.
''KAFTANCIOĞLU'NUN YANINDAYIZ''
Kaftancıoğlu'nun yanında olduklarını bildiren aileler, açıklamalarını şöyle sona erdirdi:
''Hepiniz gibi canımıza dair yürütülen karalama kampanyalarını, ithamları, hatta sosyal medyada ve bir takım yandaş basında linç girişimlerini kaygıyla izledik. Bu çeşit saldırıların geçmişte kendi yakınlarımızı nasıl bizden aldığını gördük. Yılmadık. Bu ülkenin ödediğimiz onca bedele rağmen sesimizi çıkartmaya devam ettik.
Canan Kaftancıoğlu’nun attığı tweetler yıllarca yerinde durdu. Aynı zamanda CHP İstanbul İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu’na açılan dava, İstanbul seçiminin kazanılmasındaki rolü nedeniyle iktidarın seçim yenilgisini birilerine fatura etmek istemesiyle doğrudan bağlantılıdır. Canan Kaftancıoğlu, ömrünü insan hakları, eşitlik ve adalet mücadelesiyle geçirmiş, kendini değil ülkesini ve çağdaşlığı öncelemiş, ilkelerinin arkasında onurla durmaya devam eden bir hekim ve siyasetçidir.
Bizim için bu dava, ailemizin bir parçasına yapılan cezalandırma istemi değildir yalnızca. Aynı zamanda bu ülkede yakınlarımız nezdinde yıllarca mücadele ettiğimiz değerlerimiz, adalet, hak, hukuk ve eşitlik arayışına karşı başlatılmış olmasıdır. Dahası ülkenin en büyük muhalefet partisinin il başkanını deyim yerindeyse hukuk dışı ithamlarla mahkeme koridorlarına çekerek muhalefete ciddi olarak, “yeter, sus, otur!” demektir. Siyasi olarak siyaset yasağı vererek aydınlığı engellemektir. Zamanlama olarak ise seçim öncesinde umudu köreltmektir.
Bunu ne derin ailemizden acı çekerek el aldığımız geçmişimize ne de bizden sonra aydınlık yarınlar görsün diye hayaller kurduğumuz çocuklarımıza yakıştırabiliriz.
Sonuna kadar ailemizin baş tacının yanında olacağımızı bildiririz.''