Yandaşın haberi de mağdurun saçı da sahte çıktı!
C.D., uğradığı saldırının nasıl “Cumhurbaşkanına hakaret” senaryosuna dönüştüğünü, babası TBMM’de Emniyet amiri olan M.S.’nin iddialarını ve yaşadıklarını Cumhuriyet’e anlattı.
OZAN ÇEPNİ - CUMHURİYET - 24 Haziran seçimlerine 18 gün kala yandaş basının imzasız olarak “İnce’nin barbarları” başlığı ile Muharrem İnce’nin afişlerini asan partililerin bir kadına saldırdığı iddialarının ‘yalan’ olduğu ortaya çıktı. Memurluk sınavına hazırlanan mağdur C.D., uğradığı saldırının nasıl “Cumhurbaşkanına hakaret” senaryosuna dönüştüğünü, tanımadığı CHP’liler tarafından kurtarılmasını, babası TBMM’de Emniyet Amiri olan M.S’nin iddialarını ve yaşadıklarını Cumhuriyet’e anlattı.
Manşetlerin aksine durakta yaşananların gerçeği yansıtmadığı, mağdur olarak sunulan M.S’nin arkası dönük olan C.D’ye saldırdığı, yandaş basının saldırgan olarak hedef gösterdiği C.D ile bölgede çalışma yapan CHP’lilerin birbirini tanımadığı, mağdur olarak anlatılan M.S’nin ise karakola giderek “Cumhurbaşkanımıza hakarette bulundular” diyerek suç duyurusunda bulunduğu, C.D’nin de karakolda gizlice çekilen fotoğraflarının hızla AKP’ye yakın basına servis edildiği ortaya çıktı. Cumhuriyet, yandaş medyanın hedef aldığı C.D ve CHP’lilere, karakol ifadelerine ve darp raporuna ulaştı.
Memur olma hayaliyle sınava hazırlanan C.D. olayın başlangıcını “Pazartesi günü de ders çalışmaya gidecektim. Sonra durakta Muharrem İnce afişi asıldığını gördüm. Ananem İnce’yi çok seviyor fotoğrafını çekebilir miyim diye sordum” diyerek anlattı.
Arkasından tanımadığı bir kadının kendisine laf attığını belirten C.D, “Biz yüzde 52 ile aldık yine alacağız’ dedi. Sonra lafı söyleyen kim diye arkamı döndüm ve ağzımda sakız vardı. Sen zaten müslüman olsan, AK Partili olsan Ramazan günü ağzında sakızla gezmezsin’ dedi. Ben de döndüm ‘kes sesini’ dedim. Durakta afiş asanlar da işlerini bitirip arabalarına gittiler. Sonra beklemediğim anda saldırıya uğradım” ifadelerini kullandı.
‘Kamera kaydını izledik’
Yandaş basının anlattıklarının gerçeği yansıtmadığını vurgulayan C.D, “Kamera kaydında da var. Polisler kamera kaydını izlettiler. Polisler ifademe geçerken ‘kamera kaydı olduğunu düşünüyorum’ yazdırdılar. Halbuki bana izletilen kamera kaydında da çok açıktı. Arkamdan saçımı tutup çeviriyor ve öbür tarafa alıyor. Sonra kardeşi geliyor. Bir kişi de oraya ‘ben polisim’ diye geldi ve bana tekme attı. Onun adını bilmediğim için polisler tutanağa yazmadı ama görüntüsü var. Haberde yazanların hepsini kendisi söyledi. Hatta cumhurbaşkanının hiç adı geçmedi ama tersini yazdılar” dedi.
C.D., “Arabaya binip ifade vermeye gittik. İfade verdiğimiz yerde, ’onları bulmamıza gerek yok, onlar kendileri geldi sizi şikayet etti’ dediler. Neyle şikayet ettiklerini sorduğumda, ’Siz cumhurbaşkanına hakaret etmişsiniz’ dediler. Cumhurbaşkanı meselesi uydurma” dedi.
‘Afişle işim olmaz’
C.D., olay yerine götürüldüğünde yaşadıklarını da şöyle anlattı: “Gazetede benim afiş astığım söyleniyor. Afişle hiç işim olmaz. Haberde 4 kişi yazıyolar o 4 kişi kim bilmiyorum. Karakolda ifade alındı ama cumhurbaşkanına hakaretten ayrı yargılanacağım söylendi. ”
Kamera kayıtlarını izleyen C.D. “O kız arabaya binerken ‘Benim babam polis, abim polis. Sana gününü göstereceğiz’ diye tehditler savurdu. Ama gazetede tam tersini yazmışlar. Polislerin tavrı başta çok iyiydi. Görüntüleri ilk dükkanda birlikte izledik. İkinci dükkana geçerken bir telefon geldi ve polislerin tavrı değişti. Darp raporu alındı ve karakola götürüldü. Kolumda ve bazı yerlerimde morluklar var. Kavga sırasında kafama telefonla da vurdular” dedi.