Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan: Tarikatlar bu toplumun sigortasıdır
Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, cemaat ve tarikatların 'toplumun sigortası' olduğunu iddia etti ve "Eğer bunu göremiyorsanız, 15 Temmuz sivil darbesi başarılmış demektir" ifadelerini kullandı.
Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, 'Cemaatlerin hedef tahtasına yatırılması, 15 Temmuz’un sivil darbesinin başarılı olduğunun resmidir' başlıklı bugünkü yazısında, Türkiye'de cemaatlerin 'hedef alınmasının' 15 Temmuz darbe girişiminin başarıya ulaşması anlamına geldiğini iddia etti.
Kaplan, şunları söyledi:
"Yani Türkiye dışarda dört bir taraftan kuşatılırken cemaatler ve tarikatler meselesinin hortlatılması, bu ülkenin sinir uçlarının kaşınması, dahası, ülkenin en basiretli, en ferasetli tavır geliştirmesi gereken ordusuna mensup bir generalinin “cemaatler yok edilmezse, iç savaş çıkar” gibi akla ziyan açıklamalarda bulunuyor olması, ardından, “camide neden Atatürk’e rahmet okunmadı?”, denilerek bu ülkenin cami cemaatinin birbirine düşürülmeye ve tam ortadan ikiye bölünmeye çalışılması, Türkiye’nin yumuşak karnının fenâ hâlde kaşınması, tam bir basiretsizlik örneğidir ve askerî olarak püskürtülen 15 Temmuz işgal ve darbe girişiminin sivil bir darbe olarak başarılı olmak üzere olduğunun göstergesidir."
Cemaatlerin, tarikatların ve İslami kurumların 'toplumun geleceğinin sigortası' olduğunu söyleyen Kaplan, tarikatların silinmesi halinde 'İslam'dan eser kalmayacağını' söyledi ve bunun sebebi olarak ise Türkiye'nin laik bir ülke olmasını gösterdi:
"Kalmaz; çünkü Türkiye başta eğitim olmak üzere bütün kurumlarını laikleştirmiş, dolayısıyla İslâm’ı bütün kurumlarından uzaklaştırmış kaskatı, taş gibi laik bir ülkedir."
Kaplan'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Laikliğin din olarak görüldüğü, din katına yükseltilerek dogmalaştırıldığı, dinin hayatın her alanından uzaklaştırıldığı bu toprakların mezarını kazacak ürpertici bir laiklik anlayışının dayatıldığı son “komünist”, pozitivist, materyalist ülkesidir dünyanın!
Devletin bütün kurumlarından İslâm’ın arındırıldığı, toplumun düşünce, sanat, bilim, kültür, estetik ve ahlâk birikiminin ve ruhunun yegâne kaynağı dininin her yerden temizlendiği tek ülke Türkiye’dir dünyada!
'Cemaatler, tarikatler neden eğitime el uzatıyorlar!' diye veryansın edenler var! İnsaf!
Bizim laikliği aldığımız Fransa’da bile orta dereceli okulların üçte biri Katoliklerin kontrolündedir! Katolik okulları Fransa’nın birinci sınıf okullardır. Bizde ise hiç bir yerli, parya, Türk okulu, yabancıların kontrolündeki okulların eline su bile dökemez!
Burası sömürge ülkesi mi?
Yunan mı işgal etti de çocuklarımızın zihnini felç etti, ruhunu köleleştirdi?
Düşünsenize, benim çocuğumu anaokulundan, ilkokuldan itibaren elimden alıyorlar! Beyinlerini yıkıyorlar! Zihinlerini iğdiş ediyorlar! Ruhlarını çalıyorlar! Sonra da yabancılaşmış, bu ülkenin medeniyetiyle, ruh kökleriyle kavgalı, mankurtlaşmış türedi tipler olarak gönderiyorlar bana!
Barbar bunlar!
Manyak mısınız siz?
İşgalci misiniz?
Buna isyan ederim arkadaş!
Yeter yahu!
Bizi çağın ve kendi dünyamızın dışına fırlatan, kendimizden uzaklaştırıp çağın ağlarına bağlayarak köle yapan, kendi ayağımıza sıkmamıza yol açan bu laik, ruhsuz, pozitivist, ilkel, çağdışı, sömürgeci eğitim, medya, kültür, sanat rejimiyle çocuklarımızın mezarını kazmaktan ve bu ülkenin altını oymaktan başka bir şey yapmadığımızı gören yok mu bu ülkede -bendenizden başka Allah aşkına!?
İslâm’ın bütün kurumlardan temizlendiği bir ülkede cemaatleri ve tarikatleri yok etmek demek, Türkiye’nin İslâmî kimliğini yok edecek dinamitleri döşemek demek!
Cemaatler ve tarikatler bu toplumun sigortasıdır.
Eğer bunu göremiyorsanız, bilin ki, 15 Temmuz’un sivil darbesi başarılmış demektir."