Yılmaz Özdil'den çarpıcı 'Efes' yazısı: 25 yıl öncesini hatırlattı
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, 25 yıl öncesini hatırlattı, Anadolu Efes'in şampiyon olmasını köşesine taşıdı.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, 25 yıl öncesini hatırlattı, Anadolu Efes'in şampiyon olmasını köşesine taşıdı.
Özdil'in bugünkü yazısı şöyle:
25 yıl önceydi.
Efes Pilsen, Koraç Kupası'nı kazandı.
Avrupa'da kupa kazanan ilk Türk takımı oldu.
Efes Pilsen'in fabrikası İstanbul Bahçelievler'deydi, muhitin takımıydı, Bahçelievler belediye başkanı “kupayı Türkiye'ye getirin, ilçenin en güzel yerine heykelinizi dikeceğim” diye söz vermişti.
Kupa kazanılınca heykeli hazırlattı. Gökyüzüne uzanan iki el, parmak uçlarında yarısı kesilmiş bir basketbol topu figürüydü, hem ribaund mücadelesini, hem de havaya kaldırılmış kupayı sembolize ediyordu.
Temeli atıldı, kaidesinin betonu döküldü, yanına da dikilecek olan heykelin dev fotoğrafı asıldı, beton kuruyunca üstüne oturtulacaktı.
O gece…
İstanbul büyükşehir belediyesinin ekipleri geldi, “ana caddeler bizim yetkimizde, bizim iznimiz olmadan böyle bir şey yapamazsınız” diyerek, kaideyi söktüler, kamyona yüklediler, götürdüler.
Bahçelievler belediye başkanı telefona sarıldı, büyükşehir belediye başkanını aradı, “niye böyle bir şey yaptınız?” diye sordu.
Büyükşehir belediye başkanı “kadeh yapmışsın” dedi.
Bahçelievler belediye başkanı “Aman gözünü seveyim başkan, kadeh olur mu yahu, basketbol topu o, kupa o” diye ısrar edince de, “bira kadehi yapmışsın” diye kestirdi attı.
★
Herkes bakıyor, basketbol görüyor.
O bakıyor, kadeh görüyordu.
★
Gurur abidesine kadeh diyen büyükşehir belediye başkanı, asrın liderimizdi.
★
Büyükşehir belediyesine ait kamusal alanlarda, turistik tesislerde alkollü içkiyi yasaklamıştı, “misafir bulduğunu yer içer, misafir istediğini yiyip içemez” diyordu.
Belediyeye ait kamusal alanları, kendisinin malı gibi görüyordu, o kamusal alanların asıl sahipleri olan vatandaşlara “misafir” diyordu.
“İktidar olursanız, başbakan olursanız, Türkiye'de alkolü yasaklayacak mısınız?” diye sorulduğunda, “referandum yaparım, kararı halk verir” diyordu.
★
Yıllar akıp geçti, 2010 oldu, henüz alkollü içki konusunda referandum yapmamıştı ama, Efes Pilsen'i Efes Pilsen olarak bırakmamaya kararlıydı.
Yasa çıkardı, “çocukları içkiye özendiriyor” gerekçesiyle, alkol ve tütün ürünlerinin sportif ve müzikal faaliyetlerde kullanılmasını yasakladı, festivallere konserlere sponsor olmalarını yasakladı.
Bu kapsamda, Efes Pilsen spor kulübünün ismi değiştirildi.
Anadolu Efes spor kulübü oldu.
Yalaka medyamızdaki bademler akıl öğretiyorlardı… “Efes Pilsen'in Pilsen'i atılsın, yoluna Efes olarak devam etsin, çünkü Efes şehir ismidir, sakıncası yoktur, ama Pilsen bira markasıdır” diyorlardı.
Halbuki, Pilsen de şehir ismiydi, Çek Cumhuriyeti'nde… Bizim bademlerin her konuda olduğu gibi, coğrafya bilgisi de muhteşemdi!
★
Ve şimdi… Pandemi ayaklarıyla marketlerde bile alkollü içki satışı yasaklanırken, tekel bayilerinin, esnafın ekmeğiyle oynanırken, eğlence mekanları sırf alkol tüketiliyor diye 18 aydır hâlâ kapalı tutulurken, başta müzisyenler olmak üzere, eğlence sektöründen geçimini sağlayan yüzbinlerce insan işsiz, aşsız, çaresiz bırakılırken, bütün gün açık olan restoranlar sırf alkol tüketilmesin diye akşam 10'da kapatılırken, haftasonu tatilinde kapatılırken, insanların yaşam biçimlerine müdahale edilirken, Efes gitti Avrupa şampiyonu oldu!
★
Bence inadına yapıyorlar kardeşim…
Yanına bırakılmasın, yasa çıkarılsın, Efes'in Efes'i de silinsin.
Anadolu ayran kulübü yapılsın.
Efes antik kentini de sadece yabancı turistler gezsin.
Turist gören Türkler aşılı bile olsa, içeri sokulmasın.