'Yine kerizleyecekler milleti!'
Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, "Yerli kredi derecelendirme kuruluşu yüksek maliyet getirecek, başka da bir işe yaramayacak. " dedi.
Murat Muratoğlu, bugünkü "Yine kerizleyecekler milleti!" başlıklı yazısında, "Öncelikle bu kuruluşu kurmak için Türkiye'nin uluslararası piyasalara para yatıracak güçte olması gerekir. Senin ülken dünyadan cayır cayır borç arıyor. Tasarrufun yok ki yatırım yapasın! diye yazdı.
Muratoğlu'nun bugünkü yazısı şöyle:
Dünyadaki kredi derecelendirme kuruluşlarının tamamı Türkiye'nin notunu düşürüp ülkeyi “yatırım yapılamaz” kategorisine sokunca çareyi bulduk. Düzenlemeleri çıkardık, temeli attık. Yerli ve milli kredi derecelendirme kuruluşu kuruyoruz. Cin gibiyiz maşallah!
* * *
Ne işe yarayacak? Koca bir bina kiralanacak. Ekipman, bilgisayar, mobilya falan alınacak. Bir sürü yönetim kurulu üyesi, danışman ve müdür atanacak.
Finansçı diye dolgun maaşlı, takım elbiseli, onlarca insan çalışacak. Hemen hepsi de birilerinin eşi, dostu, sınıf arkadaşı olacak. Son model arabalar kiralanacak. Ucu yine bize dokunacak!
* * *
Devlet eliyle kurulacak bir kredi derecelendirme kuruluşu sadece yüksek maliyet getirecek. Başka da bir işe yaramayacak. Sahi verilen notlara kim inanacak?
Öncelikle bu kuruluşu kurmak için Türkiye'nin uluslararası piyasalara para yatıracak güçte olması gerekir. Senin ülken dünyadan cayır cayır borç arıyor. Tasarrufun yok ki yatırım yapasın!
* * *
Kendi kendimize yüksek not vereceğiz sonra da borç istemeye giderken bunu yabancılara gösterip ülkeye para mı getireceğiz? Müjdeyi veren BDDK Başkanı bizzat açıkladı; “Bu notların kullanımıyla maliyetler azaltılıp sermayeden tasarruf edilecek.”
Nasıl? Kendimize verdiğimiz yüksek kredi notunu gören Almanya'nın Bundesliga Bankası, Halkbank'a düşük faizli kredi mi verecek! İnsanları geri zekâlı yerine koymaya doyamadılar!
* * *
Hani dükkâna giresiniz, cihaz alırken garantisini sorarsınız, çakal esnaf “garantisi benim” der ya… O hesap… Sana yatırım yapacak olan ülke senin derecelendirme kuruluşunu mu ciddiye alacak? Kendimiz çalıp kendimiz oynayacağız.
Kuruluş biçimi bile ofsayt… “Yerli ve milli” değil “bağımsız” olması gerekir. Peki, bu ülkede bağımsız kurum kaldı mı? Sayıştay vardı. Ona bile iş yaptırılmadı. Yolsuzlukları ortaya çıkartan müfettişler işten atıldı!
* * *
Bir ara “Avrupa Kredi Derecelendirme Kuruluşu” tartışıldı, vazgeçildi. Peki, ACRA ismini duydunuz mu? Muhtemelen hayır! Rusya'nın kredi derecelendirme kuruluşu kendisi…
Ya Dagong? Her yıl milyarlarca dolarlık satın alımlar yapan, trilyonlarca dolar fazlası olan ve bununla çılgın gibi yatırım yapan Çin'in kredi derecelendirme kuruluşu. Ne işe yarıyor? Daha da önemlisi kim takıyor?
* * *
Bir yandan da bizimkilere hak vermiyor değilim. Ellerinde kandırılmaya hazır milyonlar var. Böyle bir kitleyi bulmuşlar, boş mu duracaklar. Sahi bir de Varlık Fonu kurulmuştu, ona ne oldu? Ya İstanbul Finans Merkezi? Belli ki yine kerizleyecekler milleti!