Yönetmen Erden Kıral son yolculuğuna uğurlandı: Nur Sürer, Kıral'ı Gerçek Gündem'e anlattı

Abone ol

Beyin kanaması geçirmesinin ardından yaşamını yitiren sanat dünyasının duayenlerinden yönetmen Erden Kıral son yolculuğuna uğurlandı. Kıral için Beyoğlu Atlas Sineması'nda da tören düzenlendi.

GERÇEK GÜNDEM -

17 Temmuz Pazar günü hayatını kaybeden yönetmen Erden Kıral'ın cenazesi bugün Teşvikiye Camii'nde kılıanan cenaze namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Cenaze töreninden önce ise Beyoğlu Atlas Sineması'nda Kıral için tören düzenlendi.

Kıral, geçtiğimiz hafta geçirdiği beyin kanaması nedeniyle Antalya Kumluca'da tedavi altına alınmıştı. Vefatının ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi Kıral'ın cenazesini uçakla İstanbul'a gönderdi.

Erden Kıral için Beyoğlu Atles Sineması'nda düzenlenen törene CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, oyuncu Meltem Cumbul, Berhan Şimşek, yönetmen Tolga Karaçelik, yönetmen Şeref Gönen ve sanat camiasından çok sayıda isim katıldı.

Törende söz alan yönetmen Reis Çelik, "Eserleri olan insanlar ölümsüzdür" ifadelerini kullandı.

NUR SÜRER, ERDEN KIRAL'I GERÇEK GÜNDEM'E ANLATTI

Birçok filmde Erden Kıral ile birlikte çalışan oyuncu Nur Sürer usta yönetmenin ardından Gerçek Gündem’e “Benim için çok önemli bir adamdı. Sinemaya başladığım ilk filmin yönetmeniydi. Daha sonra Ayna filminde çalıştık Yunanistan’da. En son filminde de (Gece) birlikte çalıştık. Yeşilçam döneminde yönetmenliğe başlamıştı ama o dönem çok önemli sinemacılar da vardı, Atıf Yılmaz, Zeki Ökten gibi… Onlardan biriydi, sinemanın çok önemli yönetmenleriydi. Bütün filmleri yurt dışında çeşitli ödüller almıştı. Çok değerli bir yönetmendi. Çok üzgünüm” dedi.

Nur Sürer, 2021 Aralık’ında Eskişehir Film Festivali’nde görüştüklerini, Kıral’ın ölümünün sinema için büyük bir kayıp olduğunu söyledi.

Nur Sürer ve Erden Kıral 21. Eskişehir Film Festivali’nde birlikte ödül almışlardı.

Sinema eleştirmeni, gazeteci Uğur Vardan ise Erden Kıral’ın kaybı üzerine Gerçek Gündem’e şunları söyledi:

“Yılmaz Güney, Zeki Ökten, Şerif Gören, Ail Özgentürk gibi isimlerin de dahil olduğu, sinemamızda ‘Yeni Gerçekçilik’ çizgisinde seyreden yapıtlara imza atan bir kuşağın temsilcilerindendi. Aynı zamanda sinema üzerine kalem oynatmış, fikir üretmiş, sonra da kamera arkasına geçmiş yaratıcılarımızdandı. Hep üretimin içindeydi. Tüm sevenlerinin başı sağ olsun…”

YÖNETMEN ERDOĞAN KAR ERDEN KIRAL'I GERÇEK GÜNDEM'E ANLATTI

Uzun yıllar Erden Kıral ile birlikte çalışan ve Kıral'ın asistanlığını yapan Erdoğan Kar, başarılı yönetmeni Gerçek Gündem'e şu sözlerle anlattı:

Erden Kıral'ın sinema ile ilk tanışması 7 yaşında Gölcükte evinin karanlık bir odasında kendi kendine kurduğu çekim düzeneğidir. O sinemacı olmayı, filmler yapmayı çocukluğunun karanlık odasında başlar ve sinemacı kimliğine 18 film sığdırır. Erden abi ayni zamanda bir sinema yazarıdır. Gerçek Sinema, Çağdaş Sinema ve Güney dergilerinde sinema yazıları yazdı ve editörlük yaptı. Film çalışmalarını Almanya da sürdürürken Berlin Akademisi üyeliğine seçildi.

Türk Sineması ile tanışması 1978 yılında Yaşar Kemal’in “Teneke” adlı eserinden hareket ederek ilk uzun metrajlı filmi “Kanal”ı yönetir. Ardından “Bereketli Topraklar Üzerinde”(1980) “Hakkâri’de 1 Mevsim” (1983), filmleriyle büyük başarı elde eder. Erden Kıral yurt dışında bulunduğu sırada “Ayna” (1984) filmini çeker. Kıral, Alman Berlin Akademisi üyeliğine seçilir.

Türk sinemasındaki yeniden örgütlenme Ankara Yürüyüşü ile başlar. Ardından Sine Sen sendikası kurulur. 2 yıl sonra 12 Eylül 1980 askeri darbesi olur. Ardından sendikaların başına geldiği gibi Sine Sen sendikası yöneticileri hapse atılır. Yargılanmalar uzun sürer.

12 Eylül 1980 askeri darbesini takiben Yeşilçam da uzun bir sessizlik yaşanır ardından sırasıyla Şerif Gören’ in "Sen Türkülerini Söyle"(1986), Zeki Ökten'in "Ses"(1986),Ali Özgentürk’ün “Su da Yanar”(1987), Erden Kıral’ın “Av Zamanı” (1988),) filmleri dönemi anlatımıyla birer başlangıç filmleri olur.

Film Yönetmenleri Derneği başkanı Yavuz Özkan’ın döneminde kültüre ve tanıtıma ağırlık verilmiş, ardından 2006 yılında Erden Kıral Film Yönetmenleri Derneği kongresi seçimlerinde yönetim kurulu başkanı seçilir. Erden Kıral ,aynı dönemde seçilen yönetmen Erdoğan Kar’ın genel sekreterliğinde ısrar eder ve birlikte çalışmaya başlarlar. Ona göre Erdoğan Kar yeniden yapılanmayı örgütleyecek Erden Kıral ise yorumlayarak sonuca gidecektir. Ve böylede oldu.

Film Yönetmenleri derneği ilk iki yılda sinema kanununda Madde 8, 2 fıkra, madde 11, 1 fıkrasının değiştirilmesinde başarılı oldu böylece sinema filmlerinin desteklenmesindeki tıkanma aşıldı. Dernek yönetimi 6 yılda üyelerinin sosyal ve ekonomik hakları konusunda belirleyici oldu. Sinemada faaliyet gösteren kardeş dernek, vakıfları bir arada toplayarak kurumlaşmakta adımlar attı.

Sinema alanında dağınıklığı bir çatı altında toplamak bir güç birliği oluşturmak için geçmişte oluşmuş ancak faaliyetlerine ara veren Ulusal Sinema Platformunu yeniden toplamayı ve genişletmeyi başardı. Platform başkanlığına Erden Kıral, genel sekreter ve sözcülüğüne Erdoğan Kar getirilir. Kısa zamanda platform hem sektörce hem de Kültür Bakanlığınca muhatap kabul görür.

Sektörün yeniden yapılanması konusunda komisyonlar kurulur ve komisyonların çalışması sonucu çıkan raporlar birleştirilerek kitaplaştırılır. Raporların sinemamız için 2 yeni bir şeyi işaret ettiği ve dünyadaki örneklerine bakılarak Türkiye Sinema Kurumu'nun kurulmasına karar verildi. Ancak Devlet yapılanması içinde Kültür Bakanlığı bünyesinde Sinema ve Telif Hakları Müdürlüğünün olması bu yapının kurum öncesi nasıl çalışacağı engelini aşmak için çalışmalar başlatıldı.

Platform olarak Yeni kurulacak kurumun çalışma şekli kanun düzenlenmesi hususunda bilgi vermek üzere İstanbul’da platform yetkilileri, konu ile ilgili oyuncular ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın katıldığı bir toplantı gerçekleştirir. O günkü öneriler doğrultusunda 2. Toplantının Ankara’da olması kararlaştırılır. Platform İstanbul Fransız Konsolosluğu Kültür ataşesi desteği ile Fransızların 1955 yılında kurduğu Fransız Ulusal Sinema Merkezi CNC başkanının daveti üzerine Türkiye’den Erden Kıral başkanlığında 8 kişilik platform üyesi sinemacı heyeti Paris’e davet edildi.

Heyet 5 gün boyunca Paris’te incelemelerde bulundu ve nasıl bir kurum olmasının cevabını CNC ziyareti sonunda daha da netleştirdi. Türkiye Sinema Kurumu kuruluş metni üzerinde revizyonlar yapılarak kurumun kuruluş metni Kültür ve Turizm Bakanını ziyaretinde bakana sunuldu. Bundan sonrasında siyasilere anlatmak kalmıştı. Ulusal Sinema Platformu 4 yılda üyelerine eğitim, kurumlar arasında koordinasyon, sektöre güç kazandırdı.

Erden Kıral ve ekibi 2006 yılından başlayarak 2011 yılı dahil 6 yıllık çalışması sonucunda ne yazık ki bazı üyelerin yaptıkları maddi hatalar yüzünden Türkiye Sinema Kurumu'nun kurulması gerçekleşemedi ve dağıldı.

Erden Kıral, toplantılarda sessizce oturur, kurum temsilcilerini dinler, fazla karışmaz ve toplantının sonucunda toparlayıcı bir değerlendirme konuşmasıyla herkesi ikna etmeyi hep başardı.

Yönetmen arkadaşlarının tutuklanmasını protesto eden İranlı yönetmen Cafer Penahi’ye altı yıl hapis Kültür - Sanat 'Marvel'in en kötü filmi' Eternals'ın ikincisi geliyor Kültür - Sanat Emilia Clarke: Hayatıma devam edebilmem mucize, beynimin artık kullanılamayan alanları var Kültür - Sanat Teoman: Çalışmaya üşeniyorum, her şeye üşenir oldum artık Kültür - Sanat