YSK’nın KHK kararı: Yeni 367 vakası
Tiryaki, “YSK, AKP’nin belediyeleri gasp etmesine aracılık etmiş oldu” dedi.
HDP’nin YSK Temsilcisi, Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, YSK'nın KHK ile ihraç edilen ve belediye başkanlığına seçilen adaylara mazbata verilmemesi kararını “Yeni 367 vakası” olarak nitelendirdi.
Tiryaki, “YSK, AKP’nin belediyeleri gasp etmesine aracılık etmiş oldu” dedi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), OHAL KHK’sı ile ihraç edilen ve 31 Mart yerel seçimlerinde belediye başkanı seçilen 5 kişiye “kamu hizmetinden men edildikleri” gerekçesiyle mazbata verilmemesine karar verdi.
KHK ile ihraç edilmiş bu kişilerin aday olmasında engel görmeyen YSK’nın seçimden sonra aldığı “Olmaz” kararı tartışma yarattı. HDP karara karşı olağanüstü itiraz başvurusunda bulunarak bu seçimlerin yenilenmesini isteyecek. Ayrıca YSK’yı HSK’ya şikâyet edecek.
Kararın İstanbul seçimleri için alınabilecek olası iptalden daha hukuksuz olduğunu söyleyen HDP’nin YSK Temsilcisi ve Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, 11. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan tartışmaya gönderme yaparak, “Bu yeni 367 vakası” dedi. Tiryaki, alınan kararla ilgili süreci ayrıntıları ile Gazete Duvar'a şöyle anlattı:
YSK MİLLETVEKİLİ SEÇİLEBİLİR DEDİ: YSK, bağımsız ya da partili adayların seçilme yeterliliğine sahip olup olmadıklarını Mahalli İdareler Kanunu ve Milletvekili Seçim Kanununa göre inceliyor. 24 Haziran seçimlerinde OHAL KHK’sı ile ihraç edilmiş İbrahim Kaboğlu ve Cihangir İslam’ın milletvekili adaylığının iptali için YSK’ya yapılan başvuruda seçilmelerine engel olmadığına hükmedildi. Kararda, “Kamu hizmetinde istihdam edilemezler kuralı, KHK ile görevden çıkarılanların idarenin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin görülmesinde çalıştırılmayacakları anlamına gelmekte olup, milletvekillerinin idarenin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetini gören memur ve diğer görevliler kapsamında değerlendirilemeyeceği tartışmasızdır” denildi.
YSK’NIN İKİ GENELGESİNDE UYARI YOKTU: YSK 24 Haziran sonrası adayların seçilme yeterliliğine ilişkin konuları içeren iki genelge yayınladı. Adayların başvuru sırasında hangi belgeleri vereceklerine ilişkin 15 Ocak tarihli genelgede 4 belge var. Nüfus kayıt örneği, erkekler için askerlik belgesi, diploma ve adli sicil belgesi. Seçmen kütükleri ile ilgili 28 Aralık’taki genelgede Adalet Bakanlığından oy kullanamayacak olan kısıtlıların listesi istendi. YSK bunu seçilmeye engel görmüyor ki adaylardan KHK ile ihraç edilip edilmeme ile ilgili belge talep etmedi. Bu engelse önceden partilere ve adaylara bildirmesi gerekiyordu. 24 Haziran seçimlerinde de KHK ile ihraç edilenin milletvekili olmasında sıkıntı yaşanmadı. Sonuç olarak YSK belge istemedi, araştırma yapmadı, itiraz eden de olmadı.
ÖNCE SONUÇLARA SONRA KHK’YA İTİRAZ: Belediye başkanlarına mazbata verilmeyen ilçelerde seçimlerin ardından AKP ilk önce sonuçlara itiraz etti. İtiraz ettikleri her yerde HDP’nin oyu arttı. Böyle sonuç alamadılar bu kez “Bunlar KHK’lı” diyerek itiraz ettiler. YSK da bu itirazla ilgili aldığı kararla yepyeni bir kanun ortaya koymuş oldu.
367 VAKASI GİBİ HUKUKSUZLUK ÖRNEĞİ: Kanunlara göre Belediye Başkanı ve Meclis üyesi seçilmek için aranan koşullar arasında OHAL KHK’sı ile ihraç edilmemek yokken YSK’nın bu kararı alması kendisini TBMM yerine koyarak kanun ihdas etmesi anlamına gelir. Hem incelemeyecek, araştırmayacak, engeldir demeyeceksiniz hem de kanunda sayılan koşullarmış gibi değerlendireceksiniz. Ben bunun için diyorum ki bu aslında 367 vakasıdır. O kadar bir hukuksuzluk örneğidir.
VALİ İLE BELEDİYE BAŞKANI ARASINDAKİ İLİŞKİ İSTİHDAM İLİŞKİSİ DEĞİL: İçerik açısından da çok sorunlu bir karar. Kamu görevinden çıkarılmış kişi kamu hizmetinden yasaklıdır. Oysa Belediye Başkanı ya da Meclis Üyeleri ile Belediye, Valilik, İçişleri, Hükümet arasındaki ilişki bir istihdam ilişkisi değildir. OHAL KHK’ları kamu görevinden çıkarılanların kamu hizmetinde çalıştırılamayacaklarını söylüyor. Seçimle gelen belediye başkanı ile Vali arasındaki ilişki bir çalışan-çalıştıran ilişkisi, bir istihdam ilişkisi olabilir mi? Elbette değil. Tutunacak bir yanı olmayan bir karar. Sonuç olarak YSK, Adalet Kalkınma Partisi adayları, il ilçe başkanlarının itirazları aracılığıyla aldığı bu kararla AK Parti’nin belediyeleri gasp etmesine aracılık etmiş oldu.
367 KRİZİ NEDİR?
11. Cumhurbaşkanının belirlenmesi için yapılan seçimde “Meclis’te en az 367 milletvekilinin bulunması gerekiyor” (Toplantı yeter sayısı 184 değil 367 olmalı) tezi ortaya atıldı. CHP seçimin ilk turunda bunun sağlanamadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine gitti. Anayasa Mahkemesi de seçimi iptal etti. Daha sonra yapılan iki yoklamada toplantı yeter sayısı bulanamayınca Cumhurbaşkanı seçilemedi. Bunun üzerine erken seçim kararı alındı.