'YSK’nin vermiş olduğu karar tek kelimeyle skandal'
Anayasa Hukukçusu Ergün Özbudun, YSK'nın İstanbul seçimlerini yenileme kararını değerlendirdi.
İstanbul seçimlerinin iptal edilmesinin ardından Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yönelik tepkiler sürerken, hukukçular Türkiye’de yargının baskı altında olduğunu belirtti.
Birgün'den Mehmet Emin Kurnaz'ın haberine göre; Anayasa Hukukçusu Ergün Özbudun, yargının bağımsız olmadığı bir ülkede YSK kararının sürpriz olmadığını ifade etti. Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk ise “YSK, almış olduğu iptal kararı ile mantık kurallarını çiğnemiştir” dedi.
YARGI, YANDAŞ POZİSYONUNA GİRDİ
“Söylenecek her şey söylendi, sözün bittiği yerdeyiz” diyen Özbudun, sözlerini şöyle sürdürdü: “YSK’nin vermiş olduğu karar tek kelimeyle bir skandaldır. Bu karar Türkiye adalet tarihinde bir lekedir. Fakat yargı bağımsızlığının yok edilmiş olduğu bir ülkede de aslında verilen karar sürpriz değildir. Bu kararı, değer verir gibi tartışmayı doğru bulmuyorum. Yargı kendini yandaş pozisyona sokmuştur bu ilk örnek değil, bu karar dışında da yüzlerce örnek var. Buna dair binlerce şey söylenebilir ama sözün bittiği yerdeyiz.”
HALK BU YANLIŞI DÜZELTECEK
YSK’yi denetleyecek mekanizmanın ‘halk’ olduğunu ifade eden Selçuk ise, “Keşke halkımız, ‘Ankara’da yargıçlar var’ diyebilseydi. Ama diyemedi. Türk halkının bu inanılamaz yanlışlığa doğru yanıt vererek yaratılan hukuk, akıl ve mantık dışı yanlışlığı düzelteceğine inanıyorum” diye konuştu.
YSK’nin görev tanımını hatırlatan Selçuk, “Anayasa’ya göre, halkın istencinin yönetimde gerçekleşmesi ve seçimlerin dürüst, yansız ve yasalara uygun biçimde yapılması amacıyla yargıç güvencesi olan bağımsız yargıçlardan oluşmuş bir kuruldur. Bu karma yapısıyla verdiği kararı denetleyecek olan merci, yalnızca halktır. Ancak aldığı yanlış son iptal kararı yüzünden YSK, üzülerek belirteyim ki, halkımızın gözünde görünüşte bile bağımsızlığını ve yansızlığını yitirmiş bulunmaktadır” dedi.
Selçuk, yaşanan hukuksuzluğu şöyle özetledi:
• Sandık kurulları başkanlarıyla ilgili 298 sayılı Yasa’nın 22’nci maddesinin kesin buyruk normu değil, düzenleyici norm olduğunun ayrımına varamamışlardır. Zira anılan madde, olması gereken hukuk açısından kurul başkanlarının kamu görevlisi olmasını öngörmüş, ancak bunda ısrar etmemiş, başkanın yokluğunda en yaşlı üyenin bile bu görevi üstelenebileceğini belirtmiştir. Amaç, yürüyen seçim sürecinin kesintiye uğramasını önlemektir.
• YSK, bundan başka, kurul başkanlarının kamu görevlisi olmamasının seçimin sonucunu etkileyeceğini belirtmiştir. Oylamanın sonucu ile sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmaması arasında nedensellik bağlantısı kurmak, akla ve mantığa aykırıdır. Ama YSK’nin yanlış kararı, elbette seçimin sonuçların etkileyecektir.
• YSK, aynı konuda yerinde verdiği ve son karara ters düşen eski kararlarını da kuşkulu kılmıştır.
• Bütün bilim dallarının ulaştığı sonuçlar çürütülebilir. Ancak iki bilim dalı bu çürütebilmenin dışındadır: Matematik ve mantık. YSK, aynı zarftan çıkan İBB seçimini iptal ederek hukuk dışı görmüş; buna karşılık öbür seçilenleri yasal görmüş; böylece çürütülemez bir mantık kuralını da çiğnemiştir.