Tütün eksperi Trabzonlu Hakkı Bey ile Mebuse Hanım'ın oğluydu.
Askeri Okulları başarıyla bitirdi ve 1955'te Türk Silahlı Kuvvetleri saflarına katıldı. Havacı oldu. Okuldan mezun olur olmaz pilotaj eğitimi için Kanada’ya gitti. 1957'de Merzifon 5'inci Ana Jet Üssü, 1961'de Eskişehir 1. Hava Ana Jet Üssü'ne tayini çıktı.
Derken 1963'te yüzbaşı oldu.
Tam da Rumların Kıbrıs’ta masum Türk halkını katletmeye başladığı yıllardı.
Dünya, 21 Aralık 1963 günü Kıbrıs’ta 'Kanlı Noel' olarak geçen bir katliamla sarsıldı. Kıbrıs Türk Alayında Tb. Binbaşı Nihat İlhan’ın evi Rumlarca basıldı. Binbaşı nöbetteydi.
Ama ailesi vahşice katledildi.
Bu katliamlar devam etti. Rumlar arasındaki Türk köyleri hedef alındı. 1964 Nisan ayında katliamlar arttı. 2 Ağustos'ta da had safhaya ulaştı. Erenköy’deki Rum hücum botları bu katliamların destekçisiydi. Türk Hava Kuvvetleri Erenköy’deki Rum hücumbotlarını etkisiz hale getirmek ve Ada'daki Türklere sahip çıkmak adına 8 Ağustos 1964'te Eskişehir’den jetleri havalandırdı.
Türk jetleri Akdeniz üzerinden Rum radarlarına yakalanmadan hedefe vardı.
Rum hücum botlarının üzerine yağmur gibi yağdırdığı bombalarıyla çil yavrusu gibi dağıttı.
Ama pilot bununla yetinmedi. Gözüne bir Rum hücumbotunu kestirdi. İlk dalışını yaptı, ama ikinci dalışında isabet aldı. Motor yanıyordu. Paraşütle atlamak zorunda kaldı. Peristeronori isimli Rum köyü yakınlarında bir asfalt yola indi ve mermisi bitene kadar çarpıştı. Ancak mermisi bittikten sonra Rum askeri tarafından yaralı olarak esir alındı.
Ardından işkence sonucu öldürüldü. Şehit edildi.
İşkencelerin ağırlığı, yapılan otopsiden belliydi.
Naaşı; Kıbrıs, Adana, Ankara ve İstanbul'da yapılan törenlerin ardından 14 Ağustos 1964'te Edirnekapı'daki Sakızağacı Hava Şehitliği'nde toprağa verildi.
Adı, Cengiz Topel idi.
O bizim, Cumhuriyet tarihinin ilk hava şehidi, ilk kahramanımızdı.
Cengiz Topel'in adı, Türkiye'nin çeşitli il ve ilçelerindeki yüzlerce okul, park, cadde ve sokaklara verildi.
Bursa’nın Gürsu ilçesi de bunlardan biriydi.
2011 Ekiminde geçmiş dönem Belediye Başkanı Orhan Özcü tarafından büyük bir caddeye ismi verildi, dev Türk bayrağıyla birlikte törenle heykeli dikildi. Ve Gürsu’da yeni nesil kuşaklar Cengiz Topel ismini tanıdı, bildi.
Ama ne olduysa ondan sonra oldu.
Geçtiğimiz yıl, yine aynı belediye tarafından yol genişletme çalışması diye bir şeyler yapıldı ama yol genişlemesi filan olmadı. Yol öyle kaldı. Fakat heykel bir gecede kaldırıldı.
Nedendir, niyedir kimse anlamadı.
Bunu yapanlar bununla doymadı, Cengiz Topel caddesinin ismini de değiştirdi.
Bir belediye çalışanı tarafından makamında öldürülen AKP'li Belediye Başkanı Cüneyt Yıldız ismi verildi. Ama eminim ki Cüneyt Yıldız yaşasaydı bu duruma o bile itiraz ederdi.
Peki, kimdi bunu yapanlar, heykeli kaldıranlar, cadde ismini değiştirenler. Tabii ki dönemin Belediye Başkanı ve buna onay veren meclis üyeleriydi. Belediyeyi acaba Rumlar filan mı ele geçirdi diye baktım, yok, Rumlar da ele geçirmemiş. AKP ele geçirmiş.
O zaman Cengiz Topel heykelini kim kaldırdı?
Caddenin adını kim değiştirdi?
Bilinmiyor.
İlginç değil mi? Kimseye söylenmedi. Kimi bir sanayi bölgesi kuruluşunun bahçesinde dedi, kimi de belediyenin deposunda dedi.
Kahraman Cengiz Topel’e, maalesef depo layık görüldü.
Bugün 1 Haziran Türk Hava Kuvvetleri'nin kuruluş yıl dönümü.
Yetkililerden bu konuda mantıklı bir açıklama bekliyor ve bu anlamlı günde soruyoruz.
Bahçenize mi koydunuz, deponuza mı koydunuz,
Bu kahramanın heykelini, nerenize soktunuz...