Şarkıcı Gülşen'in 4 ay önceki konserinde bir imam hatipli için "sapık" demesi çok yanlış, hata ve hadsizlik. Özür diledi ama bu suçun karşılığı alacağı en fazla ceza için hukukçular, "tutuklama da affedilmez hata" diyorlar.
Peki, Recep Tayyip Erdoğan'ın toplumun bir kısmına, "sürtük" demesi nedir Allah aşkına?
Önce sosyal medya tepkilerini özetleyeyim;
Kemal Kılıçdaroğlu:
Farklı hayat tarzlarına sahip gençlerin arasında uzun bir zamandır barış rüzgârları esmektedir. Amacını aşmış bir şakayı alıp, gençlerimizi birbirine düşürmektir hedef. Biraz daha iktidarda kalmak için, daha çok çalmak ve çırpmak için.
Gençlere sesleniyorum, bu adaletsiz düzenin sonu geliyor. Sizleri kışkırtarak ve bölerek bu ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Önümüzdeki seçimde sizler büyük bir rol oynayacaksınız. Bir olmak, kışkırtmalara karşı birbirinize kenetlenmek sizin elinizde.
Ey vatan kurtaran savcı ve hâkim, "Çürükler, adiler, s..tükler, cibilliyetsizler..." bunlar kimin laflarıdır? Bunları bu aziz millete kim söyledi? Hukuka, adalete ihanet etmeyin; sanatçıyı hemen serbest bırakın!
Ali Babacan:
Gülşen'in sözleri inciticiydi, kendisi de kabul etti. Hiçbir hakaret tasvip edilemez.
Ama bunun karşılığı tutuklama olmamalıydı. Özür dileyen birine ceza sopasıyla çullanan zihniyet ne adalet ne de merhamet sahibidir.
Tutuklu yargılama istisna olmalıdır.
Serkan Özcan/Gelecek Partisi resmî görüşü:
Toplumun herhangi bir kesimine hakaret edilmesi, o kesimin tahkir edilmesi, halkın kin ve nefrete sevk edilmesi kabul edilebilir değil!
Lakin adalet herkes için aynı şekilde işlesin!
Linç kültürü eksenli tepkilerin tutuklamaya varması ve yargıda çifte standart da kabul edilemez!
Ümit Özdağ:
Gülşen'in Nisan 2022'de kurduğu yanlış cümlenin bugün servis edilmesi meselenin hukuki değil, psikolojik operasyon olduğunu gösteriyor. Medya, SPK Başkanı ile ilgili rüşvet iddiası ve Zafer Partisi'nin suç duyurusunu değil Gülşen'i konuşuyor. İslam'a zararı Gülşen değil, AKP veriyor.
Muharrem İnce:
Gülşen'in sözlerine kesinlikle katılmıyorum. Bu sözler nedeniyle tutuklanmasını da doğru bulmuyorum. Yeter artık! Yargıyı iktidarın sopası olarak kullanmaktan vazgeçin.
Atatürk'e hakaret edenlere, namaz kılmayan öldürülebilir diyenlere, Sedat Peker'in iddialarına soruşturma yok. Ama Gülşen, ışık hızıyla tutuklanıyor.
İmam hatipli de Anadolu liseli de bu memleketin evladıdır. Siz böyle yaparak imam hatiplileri ayrıcalıklı konuma getiriyorsunuz.
Hüseyin Baş:
Mahkemenin yaptığı, Gülşen'in yaptığından çok daha büyük bir suç. Gülşen hakaret etti; mahkeme, hukuku katletti.
Şamil Tayyar:
Gülşen'e tek ses tepki gösterenlerin tutuklamada ayrışmaları, kararın vicdanlarda tam karşılık bulmadığını gösteriyor.
Suç ve ceza arasında doğru orantı kurulmadığında doğal sonuç budur.
Kaş yaparken göz çıkarmak, böyle bir şey olsa gerek.
Selda Bağcan:
Gülşen'i hemen serbest bırakın.
Bunca şöhreti ile nereye kaçacaktı…
Selçuk Yöntem:
Dün Ensar Vakfı'nda 45 erkek çocuğuna yapılan tecavüz araştırılsın önergesine ret verenler, bugün Gülşen'in tutuklanmasına zafer naraları atıyor. Karakteriniz batsın.
Abdurrahman Dilipak:
Taşkesenlioğlu başörtülü kocasından mal ve para paylaşımı için, Gülşen LGBT'yi savunduğu için savcılıkta. Türkiye'nin tek gerçeği bu mu. SPK iddiaları, vurgun, ya da fuhşiyat, uyuşturucu baronları ile ilgili iddialar ne oluyor? Huuu, sesimi duyan savcı var mı?
Cemil Kılıç:
Bir İmam Hatipli olarak soruyorum: İmam Hatipler için sapık itikatlı şeklinde açıklama yapan Cübbeli için de soruşturma açılıp göz altına alındı mı? İkinci sorum: Kur'an ile Bakara makara, her hafta bir ayet sallıyorum diyerek dalga geçen kişi hakkında ne yaptınız? Var mı yanıt?
Canan Kaftancıoğlu:
Yanlışı hissetmek ve özür dilemek o kadar kıymetliydi ki…
Siyasallaştırılan ve araçsallaştırılan ve hatta düşmanlaştırılan yargı eliyle Gülşen'i tutuklamakla kalmadınız sadece; barışmak, af dilemek, affetmek gibi insani erdemlere saldırdınız bir kez daha. İnadına barışacağız!
Yılmaz Özdil:
Adalet imamın temelidir…
Ersan Şen:
İsnat edilen suçlama işlenen fiile uygunluk arz etmediği gibi, tutuklama da hukuki değildir.
Prof. Celal Şengör:
Kur'an-ı Kerim'le 'Bakara makara' diye dalga geçen adamı büyükelçi yapıp İmam Hatip şakası yapan Gülşen'i gözaltına almak!
Değerli okurlarım,
Şimdi gelelim bu olayın siyasi hedefine.
Cümbür Cemaat İttifakı'nın hedefleri var:
-6'lı birlikteliği tutuklama kumpası ile birbirine düşürmek,
-Küskün seçmenini yeniden kazanmak,
-Ekonomik krizi gündemden düşürmek,
-Korku iklimi yaratmak…
-Çöken AKP iktidarına güç kazandırmak…
Ancak Şamil Tayyar gibi akil AKP'liler de bu tutuklamanın aslında AKP'ye zarar vereceğini çok iyi biliyorlar…
6 liderin de bu oyuna düşmediği ortada…
Not: Bu konuyu atlayamazdım. Büyük Taarruz destanına yarın devam edeceğim…