Damat bakanın başarısı, kayınpederinin susmasına bağlı!

Sabri Arpaç Yazar sabriarpacymm@gmail.com

Sayın, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak,‘yeni ekonomi paketini’ açıkladı. Şimdiye kadar açıklanan paketlerden hiçbir farkı olmadığını gördük.

Bilinen tabirlerle ‘’Caktır, cuktur’’ edebiyatı. Dahası bir de abartılı ve üzerine bir numara büyük gelen özgüveni ile inandırıcılıktan uzaktı. Kendisi beylik laflar ederken Kayınpederi ise bildiğini okuyordu. Sayın Bakan’ın başarılı olmasını gönülden isteriz. Ama bu çok olanaklı görülmüyor. Keşke biz yanılmış olalım da Türkiye kazansa.

KAYINPEDER PİYASALARA MÜDAHALE DEDEMEYECEK ZANNETTİK

Sayın Damat Bakan basın açıklamasını yaparken herkes Kayınpeder’in eski ezberini sürdürmeyeceğini düşünüyordu. Ama ne gezer… Alev alev yanan döviz ateşine benzin dökmeye devam ediyordu.

Damat Albayrak, ekonomideki mevcut tablonun ‘mantıkla açıklanabilecek bir süreç olmadığını’ ‘Merkez Bankasının ve para politikalarının tam bağımsız olacağını’ söylüyor.

Yani şimdi Sayın Muhterem Kayınpeder’leri, ‘Merkez Bankası’nın ve para politikalarının tam bağımsızlığına’ müdahale etmeyecek mi? Merkez Bankası Başkan ve bürokratlarını AKP Genel Merkezine veya Külliye’ye çağırıp fırçalamayacak mı? Bankalara, finans kuruluşlarına her gün hakaretlerle aşağılamalarla ‘faizi indirin’ demeyecek mi?’

Sayın Bakanımız da çok iyi bilir ki faiz, döviz ve borsa serbest piyasa koşullarında oluşur. Müdahale edilen bu piyasalarda istikrarsızlık baş gösterir. Türkiye Bankalarının mali yapıları yüksek maliyetli döviz borçlanmasına dayalı olduğu için düşük faiz uygulamaları olanaklı değildir.

Enflasyonun yüksek seyrettiği ekonomimizde düşük faiz oranı uygulamasının parayı dövize kaydırdığını ekonominin patronu olarak Sayın Damat bilir de, Kayınpederi de bilir mi?

10 Ağustos 2018 yani Cuma günü ekonomimiz tarihi bir gün yaşadı. Doların 7 liraya dayandığı saatlerde Sayın Muhterem Kayınpeder; ‘neymiş dövizmiş, neymiş kurmuş, geçin o işleri.’ ‘Dolar bizim yolumuzu kesmez hiç endişe etmeyin.’ ‘Onların dolarları varsa, bizim de halkımız, hakkımız, Allah’ımız var’ diye buyurmuş. Sayın Bakan, Muhterem Kayın Pederiniz böyle buyur ise piyasalar bundan etkilenmez mi? Tabi ki etkilenir.

Daha da ileri giderek serbest piyasa ekonomisinin ilkelerine aykırı olarak sanayiciye Pazar günü Trabzon’da ‘Sanayicilerimize sesleniyorum; Bankalara saldırarak oralardan döviz alma yoluna gitmeyin. Battık, bittik işi sağlama alalım gibi yollara lütfen tenezzül etmeyin. Böyle bir yola tenezzül ederseniz yanlış yaparsınız ben de B ve C planını uygulamak zorunda kalırım; Bunu da böyle bilin” bombasını patlattı.

O zaman Sayın Bakan önce sevgili Kayınpederine yaptığı bu açıklama ve gaflarla piyasaların ve piyasa yapıcılarının nasıl olumsuz etkilendiğini bir güzel anlatması gerekir. Bu uyarıları dikkate alıp bu günden sonra piyasalara müdahale etmemesini salık vermelidir. Belki piyasalar da bir nebze düzelme ve dinginlik olur.

Bu konuyu bir fıkra ile bağlayalım. Askerde şakalaşmalar çok olur ya öyle bir şey. Bir asker fena halde gıdıklanma hastasıdır. Hatta uzaktan uzatılan bir parmağa bile ister arkadaşı isterse komutanı olsun gayri ihtiyari olarak ananı …. diye küfür etmektedir. Çaycılık yaptığı için uzatılan bir parmak ile elinde bulunan çay bardakları dökülmekte ve kırılmakta üstü başı kirlenmektedir. Bu duruma arkadaşları ve komutanları da gülerek eğlenmektedirler. Asker canından bezmiş terhisini beklemektedir. Bir gün komutanı kendisine; ‘artık seni kızdırmayacağız zaten terhisine de bir hafta kaldı’ dediğinde askerin cevabı aynen şöyle; ‘tamam komutanım ben de bundan sonra sizin çay kazanınıza işemeyeceğim’ der.

Evet fıkra bu. Bundan sonra piyasalara müdahale ve yönlendirme sayılacak açıklamalardan en çok sorumlular dikkat etmelidir diye bu fıkra aklımıza geldi.

TASARRUF KONUSUNDA BAŞARILI OLUNACAK Mİ?

Sayın Bakan diyor ki; ‘Bakanlıklarımızla yüzde 30 tasarruf için çalışma başlattık’ demiş. İnşallah! Güzel de; basın da sık sık yer aldığı üzere; THY devletin zirvesine çalışıyor. 13 lüks VİP uçak varken 14'üncü yeni Airbus ACJ318 VIP uçak alındı. Bakanların, bürokratların uçak ve taşıt envanteri dudak uçuklatıyor. Sayın Bakan bu savurganlığın önüne geçebilecek mi?

Külliye’nin envanterinde 2’si limuzin olmak üzere 14 tane zırhlı araç, 28 tane 4x4 jip, 6 tane ambulans, iki tane itfaiye, 30 tane motosiklet ile birlikte Erdoğan döneminde yapılan ilk ihale ile araç sayısı 136’tan 268’e çıkmış. Yeni geçilen Başkanlık sistemi için ne kadar araç, demirbaş ve döşeme alınabileceğini hesabını yapmak mümkün değildir.

Makam aracı olarak da kullanılan Mercedes S600 zırhlı araçların bir tanesinin piyasa değeri 2 buçuk milyon. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde de kullanımda olan bir araçta 283 bin TL değerinde özel amaçlı görüntüleme ekipmanı, zırhlı jip’lerde 315 bin TL değerinde Jammer ve radyasyona karşı koruyucu özelliği olan filtreli cam takılı.

Sayın Bakan bu debdebenin israfın önüne geçme cesaret ve dirayeti olacak mı? Ne gezer!

İŞÇİNİN, MEMURUN VE ESNAFIN GÜNDELİK HAYATINDA DÖVİZ ARTIŞININ ÖNEMİ YOK MU?

Sayın Bakan; ‘Türkiye orta gelir grubundan üst gelir grubuna çıkması için nasıl bir yol izlemesi konusunda birçok toplantı yaptık.’ Buyurmuş.

Acaba, 1.603 liralık asgari ücret eriye eriye 600 liraya indiğini ve döviz artışının çarşı pazara getirdiği yükü de bu toplantılarda görüşmüşler mi? Yaşanan ekonomik krizin yaratacağı fiyat artış etkisi ile dar gelirli, işçi, memur, çiftçi ve esnaf için nasıl bir rahatlama düşünülüyor.

Yoksa, dövizin memur, işçi, esnaf yani halkın günlük yaşamına bir etkisi yok mu? Nitekim; kendisi de bir kamu görevlisi Konya Selçuk Üniversitesi Rektörü Mustafa Şahin’in dediği gibi; ‘ doların yükselmesi gündelik hayatımda hiç yer işgal etmiyor.’ Şeklindeki yorumu gibi geçiştirilecek mi? İnsan merak ediyor! Bu Rektör Bey ilaç, yakıt, tuz ekmek kullanmıyor mu? Yoksa ‘ormandaki mahlukatlar gibi mi yaşıyor?

DEVLET KİRAYA ÇIKMIŞ

Basında yer alan haberlere göre; Devlet kurumlarının bir bir kendi binalarını bırakarak yeni yapılan lüks rezidanslara taşınıyorlar. Bu durum bütçe rakamlarına da yansımış. 2016’da Devlet kira için 728 milyon lira öderken 2017 yılı için 901 milyon lira ödemiştir. Bu rakamın 2018 yılı için yaşanan olaylar nedeniyle ne kadara yükseleceğini ise şimdiden tahmin etmiyoruz.

Kira bedellerinin birkaç yıllık kira giderleriyle yeni binalar inşa emek mümkünken yandaşlara çekilen bu kıyakların yol açtığı israfı da durdurabilecekler mi?

Mesela, Sayın Bakan Cesaret edip de ‘Külliye giderleri’ konusunda Kayınpederine bir kelam edebilecek mi? Zannetmiyoruz! Çünkü, Başkan’ın Külliye giderleri için “İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ” buyurması karşısından nasıl bir kelam edilir ki?

SIKI PARA POLİTİKASI SÖYLEMİ IMF’Yİ ANIMSATIYOR MU?

Bakan Bey, ‘Yapısal reformlar konusunda Bakanlıkta şu anda yoğun bir çalışma yürüten bir ekibimiz var, süreci hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Yapısal dönüşümle bu meydan okumaya karşı ayakta kalabileceğiz.’ Demiş. Bu sözler IMF’yi hatırlatıyor! Acaba IMF’ye göz mü kırpılıyor?

IMF’YE BORÇ VERİLDİ Mİ?

Aklıma gelmişken sorayım. Sayın Başkan Erdoğan, defalarca yaptığı konuşmalarda IMF’nin kendilerinden borç istediğini ve IMF’ye borç verdiklerini söylemişti. Sayın Bakan merakımıza mucip bu konu hakkında da bir açıklamada bulunursa piyasalara da belki bir olumlu etkisi olur! Birçok kimse borç verildiği kanaatinde değildir.

Ama, koca Başkan söylediğine göre önemsemek gerekir. Ekonominin amiral gemisinin dümeninde bulunan Sayın Bakan’ın konuyu bir zahmet Devlet’in kaynaklarından araştırarak kamuoyunu bilgilendirmesinde büyük yarar görülmektedir.

NİYE MALİYE'DE YOĞUN KAVGA-DÖVÜŞ OLACAKMIŞ?

Sayın Bakan, ‘sadeleştireceğimiz ve vergi sistemi noktasında yeni, güçlü bir dönüşüm süreci başlayacak. Maliye'de çok daha yoğun bir kavga dövüş olacak.’ Demiş.

Maliye’de ne kavgası olacak? Türkiye bürokrasisinin en değerli elemanlarını bünyesinde barındıran Maliye bürokratlarla mı kavga edilecek? Dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki payının yüzde 67 yükselmesi ile mi kavga dövüş edilecek! Kurumlar Vergisini Kanununu bir vergi istisna ve muafiyeti haline gelmesi konusunda mi kavga dövüş edilecek? Kurumlar vergisinin vergi gelirleri içindeki payının sadece yüzde 8 olduğu gerçeği ile mi kavga dövüş edilecek?

Sayın Bakana Allah kolaylık versin. İşi zor. Kayınpederinin ayak üstü konuşmalarının ekonomide yarattığı sıkıntıları düzeltemeye ne kadar tahammül edeceği ise bilinmemektedir?

VAHDETTİN DAMAT FERİT’TEN ÖZAL’IN DAVULCU ASIM’DAN ÇEKTİĞİNİ, SAYIN ERDOĞAN DA ALBAYRAK’TAN ÇEKMEZ. ZATEN TARİHİMİZDE DAMAT SADRAZAMLARIN ÇOK BAŞARILI OLMADIKLARI BİLİNMEKTEDİR! İNŞALLAH DAMAT BAKANIMIZ BAŞARILI OLUR.

Tüm yazılarını göster