Devlet Bahçeli, Erdoğan'ı Yüce Divan'a gönderir mi?

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın bana yapılan saldırıyı Habertürk'ten Nagehan Alçı'ya değerlendirerek şöyle tehdit etmişti; "Orhan Uğuroğlu'na saygı...

Orhan Uğuroğlu Yazar ouguroglu@gmail.com

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın bana yapılan saldırıyı Habertürk'ten Nagehan Alçı'ya değerlendirerek şöyle tehdit etmişti; "Orhan Uğuroğlu'na saygı duymuyorum. Bizim hareketin delileri çoktur. Kontrol edemeyiz…"

Bu Semih Yalçın'ın 2015'de Yeniçağ gazetesi yazarı meslektaşım, Selcan Taşçı Hamşioğlu kardeşime verdiği röportaj aklıma geldi.

"Biz AKP'yi yargılayacağız" diyen Yalçın, Devlet Bahçeli'nin sözlerini şöyle yorumladı:

- "Genel Başkanımızın konuşmasından ilk çıkan sonuç şuydu: İktidara geldiğim gün Cumhurbaşkanını vatana ihanetten yargılayacağım!"

"MHP'NİN EN BÜYÜK SEÇİM VAADİ" başlığı ile 12 Mayıs 2015'de yayınlanan röportajda Semih Yalçın MHP'nin AKP ile koalisyon yapacağı iddiasına da şöyle yanıt verdi:

"Bunu söyleyenlere şunu soralım: MHP'den AKP'ye eleştiri kesildi mi? Hayır, tam tersi…

Sadece doğmamış çocuğa elbise biçmemek yahut koalisyon 8 Haziran'ın konusu diye değil çok daha önemli bir nedeni daha var MHP'nin, AKP ile koalisyon iddialarına karşı çıkmasının:

- Biz AKP'yi yargılayacağız. Millete söz verdik.

- Seçim beyannamemizin en vurucu yeri buydu aslında.


- Cumhurbaşkanı çocukları, bakan çocukları yargılanacaklar diyoruz.

- İmralı görüşmelerine katılanların hepsi yargılanacak.

- Sorarım; 32 yıl sonra 12 Eylül'ü yapan zorbalar, generaller nasıl yargılandı? İntikam peşinde değiliz."

Çağlar Cilara KRT TV'de Semih Yalçın ile yaptığı söyleşiden bir bölümü Twitter'dan yayınladı.

Yalçın diyor ki;

- "Başbakan anayasaya göre vatana ihanet suçundan yargılanır. Vatana ihanet suçu sübut buldu. Çözüm süreci tek başına bir vatana ihanet suçudur.


Biraz daha detaylandırayım Süleyman Şah Türbesi'nin terk edilmesini hangi olay içinde değerlendireceğiz? Vatan toprağı terk edilmiştir.

Genleri ile oynadıkları HSYK'yı ve yine genleri ile oynadıkları Emniyet Teşkilatını asli mecrasına döndürdükten sonra o cesaretli insanlar ortaya çıkacak ve gerekeni yapacak."

Peki, Devlet Bahçeli ne demişti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 400 milletvekili istemesini hatırlatan bir gazetecinin "Siz 400 milletvekil alırsanız ne yaparsınız" sorusuna Bahçeli şöyle yanıt verdi:

"17-25'i harekete geçirir, Yüce Divan binasını temizletir, hâkimlere yeni elbiseler giydirir, Recep Tayyip Erdoğan'ı beklemelerini isterim. Yüce Divan'a gönderirim"

***

Değerli okurlarım,

Canımı koruyacak 'Can'larım var benim…

Ağabeyim Can Pulak dedi ki;

- "Devletten sakın koruma talep etme. Aksi halde siyasilerin durumuna düşersin.

Halkını koruyamayan bir yönetimden, gazeteciyi koruması beklenmemeli ve istenmemelidir.

- Her mesleğin bir riski var ve gazetecilik en riskli mesleklerin başında gelir. Eğer halkın mutluluğu ve demokrasinin sürekliliği için bir bedel ödenecekse, biz bu bedeli ödemeye hazır olmalıyız.

- Terörün en yoğun olduğu 77-78'li yıllarda ben tüm ölüm listelerine girmiş, evim kurşunlanmış, aracım tahrip edilmişti. Dönemin Başbakanı Ecevit, bana çift arabalı 7-8 polisli bir koruma kadrosu vermiş, işe iki aracın arasında gidip gelme zorunda kalmıştım.

- Bu koruma kalkanını kaldırmak için çok uğraşmış, rahmetli Ecevit'e 'gazeteci korkmaz. Siz de gazeteciydiniz. Lütfen polisleri etrafımdan çekiniz' demiştim.

- Böyle bir dönemin bana kazancı, çok iyi silahlara sahip olmam ve çeşitli profesyonel kurslardan sonra iyi silah kullanmamdır.

- Orhan'ım sen Allaha emanetsin… En iyi koruma Allah'ın korumasıdır.

- İstersen ben gelir senin koruman olurum… Seni hasretle kucaklıyor, sevgiyle selamlıyor, başarılı gazeteciliğini tekrar kutluyorum.

- Allah seni tüm kötülüklerden korusun."

Bir Can'ım daha var;

TELE 1 TV'nin süper yorumcusu gazeteci kardeşim Can Ataklı dedi ki;

- "Orhan'ım, biliyorum ki korkmazsın, yılmazsın, özgür gazetecilik yolundan asla dönmezsin... Allah'a emanet ol…"

Son Başbakan ve AKP eski Genel Başkanı Binali Yıldırım da saldırı sonrasında arayarak dedi ki;

- "Orhan Bey, size yapılan hain saldırıyı şiddetle kınıyorum. Çok geçmiş olsun. Gazetecilik kamu görevidir. Yazılarınızda yasalara aykırı bir durum yok, olsa bile tepkinin tek yolu yargıya taşımaktır. Geçmiş olsun, biz size değer veriyoruz…"

Tüm yazılarını göster