E-kitap, e-gazete ve dergiye yüksek vergi!

Cumhurbaşkanlığı’nın 475 ve 476 sayılı Kararnameleri ile, 2019 yılının ilk zamlı vergisi; e-kitaba ve internet reklamlarına geldi. Cumhurbaşkanlığı 475 sayılı...

Sabri Arpaç Yazar sabriarpacymm@gmail.com

Cumhurbaşkanlığı’nın 475 ve 476 sayılı Kararnameleri ile, 2019 yılının ilk zamlı vergisi; e-kitaba ve internet reklamlarına geldi. Cumhurbaşkanlığı 475 sayılı Kararı ile Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin 2007/13033 sayılı Karar’da değişiklik yaparak internet üzerinde kitap okumaya vergi zammı getirdi. 476 sayılı Kararname ile de internet üzerinde yapılan reklamlara gelir stopaj vergisi uygulaması getirildi. Her iki Karar da 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.

İNTERNET ÜZERİNDEN YAYIN VE SATIŞ YAPAN KİTAP, DERGİ VE GAZETELERİN KDV’Sİ ARTTI

Yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararnamesine göre;

- Gazete ve dergilerin elektronik ortamda satışı, elektronik gazete ve dergi okuyucu, tablet ve benzerlerinin teslimi,

- Elektronik kitap (e-kitap) ve benzeri yayınların elektronik ortamda satışı, elektronik kitap okuyucu, tablet ve benzerlerinin teslimi,

%18 oranında KDV’ye tabi olacaktır.

Küçükleri Muzir Neşriyattan Koruma Kanunu kapsamında poşetle satılan yayınlar ise eskiden olduğu gibi yüzde 18 oranında katma değer vergisine tabi olacaktır.

Bilindiği üzere değişiklikten önce katma değer vergisi elektronik ortamda satışı yapılanlar dahil, gazete ve dergiler %1, kitap ve benzeri yayınlarda ise %8 oranı uygulanmaktaydı. Gazete ve dergilere yüzde 1, kitaplara ise yüzde 8 oranında uygulanan katma değer vergisi uygulamasına devam edilmektedir.

Karar ile kâğıt ortamında yayınlanan ürünlerin vergisi değişmezken, elektronik yayınların vergisi ise artırılmaktadır. Bu durum ithal kâğıda ödediğimiz döviz bakımından da Ülkemiz gerçeklerine uygun düşmemektedir.

Ayrıca kâğıt fiyatlarının azami derecede yükselmesi nedenleriyle gazete ve dergilerin kapandığı, sayfalarını azalttığı bu günlerde e-gazete, e-dergi ve e-kitabın vergi ve sair önlemlerle korunması gerekirken yüksek vergilerle cezalandırılması iktidarın kültür ve sanata verdiği önem bakımında da belirleyici olmuştur.

Diğer ve önemli bir sorun da kâğıdın ham maddesinin ağaç olması nedeniyle, ormanların yok edilmesinin önüne geçilmesidir. İnternetin yaygı hale gelmesi kâğıt tüketimini önemli ölçüde azaltacağından e-yayınların her türlü korunması bu yönü ile de gereklidir.

İNTERNET REKLAMLARINA GELİR VERGİSİ GELDİ

Cumhurbaşkanlığı’nın 476 sayılı Karar ile de internet ortamında verilen reklam hizmetleri için yapılacak ödemelerden 1 Ocak 2019 tarihinde itibaren yüzde 15 gelir vergisi vergi kesintisi yapılmasına karar verildi.

Karar Resmî Gazete’de 19 Aralık 2019 tarihinde yayınlandı. Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca, internet ortamında reklam hizmeti veren şahıs ve kurumlar ve buna aracılık edenler yaptıkları ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 ncü, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 nci ve Vergi Usul Kanununun 11 nci maddeleri hükümlerince yüzde 15 oranında gelir ve kurumlar vergilerine karşılık vergi kesintisi yapacaklardır. Kesinti reklam veren gerçek veya tüzel kişiler tarafından muhtasar beyanname ile bağlı olunan vergi dairesine beyan edilerek ödenecektir.

İşin mevzuat kısmı böyle…

ONESCO GÖRE KİTAP OKUMA SEVİYEMİZ

CNN TÜRK’te 06/11/2017 tarihinde yayınlanan bir araştırmaya göre; Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) verilerine göre Türkiye, kitap okuma oranında dünyada 86'ncı sırada. Yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre de Türkiye'de kitap insanların ihtiyaç listesinin 235'inci sırasında yer alıyor. Dünyada kitap için kişi başına harcanan para ortalama 1,3 dolarken, Türkiye’de ise sadece çeyrek dolar yani 0.25 cent’tir ’’

CEHALET ÜLKENİN BEKASI

2016 yılında Barış akademisyenlerini kınayan Sebahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı’nın sözleri ile hafızalarımızda. Şöyle diyordu: "Ben daha çok cahil ve okumamış, tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayışına, sezgisine) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır.’’

Bülent Arı hızını almamış şöyle devam etmişti; ‘’Daha önce Jön Türklerin yaptığı gibi ateşe sürüklüyorlar Türkiye'yi. Türkiye'nin okumuş kesimi, profesörlerden başlayarak geriye doğru en tehlikeli olanlar üniversite mezunları. Olayları en rahat okuyanlar ilkokul mezunları. Çünkü, zihinleri berrak. Üniversite ve sonrası durum çok vahim çünkü gidişatı okuyamıyorlar, zihinleri bulanık. Sultan Hamid devrine geri dönelim, Sultan Hamid, mülkiye olmak üzere Sultanileri kurdu. Yani medreselerde az çok kıt kanaat sadece dini tedrisat olmak yerine, laik eğitimi bütün ülkeye yaydı. Yani Osmanlı aydınlanmasını sağlayan Sultan Hamid'dir. Bu okullarda okuyanlar Sultan Hamid'i devirdiler. ‘’

Ve Bülent Arı okuma yazmanın ne kadar zararlı olduğunu şöyle tespit ediyor: ‘’Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum, ben her zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum. Ben sürekli Refik Halit gibi gözlem yapıyorum, trafikte en tehlikeli tipler üniversite mezunlarıdır. Bakın normalde hiç okumamış kesimler trafikte bir şey verdiğiniz zaman ona uyarlar, bunlar sürekli tehdit oluşturmazlar. Dünyanın gidişatını göremeyenler okumuşlardır. Okuma oranı arttıkça Türkiye'de olayları tahlil kabiliyeti azalıyor.’’ Diye devam etmişti.

Rektör Bey cehaletin garantörünü de belirtmeden edemiyor; ‘’ Erdoğan giderse tam bir felaketle karşı karşıya kalırız. Gelecek nesillere bir şey bırakabilmemiz için evet bizim de ölmemiz gerekiyor. Sevdiklerimizden de vazgeçeceğiz. Üzeri örtülü görünmeyen bir savaş halindeyiz, bunu kabul edelim."

Tepki çeken sözlerinden sonra görevinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Ama bu yalakalığı unutulmadı. Bol ücretli Yüksek Öğretim Kurulu denetim kurulu üyeliğine terfi edildi. Yani bekamız için kitap okumayalım…

Tüm yazılarını göster