Erdoğan yapar, Bahçeli alkışlar

Pazartesi sabahı güne nasıl başladınız? Millete gerçeği açıklayan Enflasyon Araştırma Grubu olan ENAG açıklaması; -Yıllık enflasyon: Yüzde 175,55 -Haziran...

Orhan Uğuroğlu Yazar ouguroglu@gmail.com

Pazartesi sabahı güne nasıl başladınız?

Millete gerçeği açıklayan Enflasyon Araştırma Grubu olan ENAG açıklaması;

-Yıllık enflasyon: Yüzde 175,55

-Haziran ayındaki tüketici fiyat endeksi artışı; yüzde 8,31…

AKP iktidarının sesi TÜİK açıklaması;

-Yıllık enflasyon: Yüzde 78,62

-Haziran ayındaki tüketici fiyat endeksi artışı; yüzde 4,95…

Gerçek enflasyon rakamlarını açıkladığı için;

-Devlet kurum ve kuruluşları,

-Bankalar,

-Belediyeler,

-İstatistik uzmanları,

-Siyasi Partiler,

-Medya,

-Sanayiciler,

-Çiftçiler,

-Esnaf ve tüccar olarak ENAG yöneticisi Prof. Dr. Veysel Ulusoy ve ekibine sonsuz teşekkürlerimizi sunmalıyız…

Sakız alan çocuktan, ucuz olduğu için Halk Ekmek kuyruğundaki dedelere ve ninelere kadar kime sorarsanız sorun;

-TÜİK'e inanmaz,

-ENAG'a inanır…

ENAG yöneticisi ve Yeditepe Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Medyascope'a TÜİK ile ENAG verilerini karşılaştırdığında dedi ki;

-"Biri diğerinin iki katı ya da yarısı demek istatistiki bir yaklaşım değil.

ENAG, yedi milyon veriyle piyasada ne varsa, olanı açıkladı fakat TÜİK cimri davrandı…

Piyasadaki veriler halkın duygularıyla örtüştüğü zaman gerçeğe çok daha yakındır.

Biz buna istatistikte örneklemenin popülasyona yaklaşması ya da popülasyon olması deriz.

Bu gerçekle ENAG, enflasyon popülasyonunun tüm verilerini halkın duygularıyla birleştirmiş gözüküyor ve açık bir şekilde de istatistiklerini yayınlıyor.

TÜİK'in cimri davranması, ekonomik buhrandan çıkış yollarını da engelliyor.

Zira ücretlere zam, TÜİK verilerine göre yapılıyor.

Bu zam, doğru bir zam olmadığı için alım gücü devamlı düşüyor, yani sürekli fakirleşiyoruz.

Bu da rafların boşalmaması ve bunun sonucunda üretimin artmaması anlamına geliyor.

Benim ekonomi bilgime göre, millî gelirin yüzde 65'ini oluşturan tüketim harcamalarının kaynağı olan reel gelirde erime var ve bu erime, ekonomik krizde kalmamızın en önemli nedenlerinden biri."

Memur ve emeklilere de yüzde 40 zammı yani Ulusoy hocanın deyimiyle, "sürekli fakirleşmeyi" layık gördü…

Önce 6'lı Masa'da yer alan liderlere şunu önereyim;

Haziran 2023'te iktidar olur olmaz;

-TÜİK başkanlığına Prof. Dr. Veysel Ulusoy'u atasınlar.

Böylece,

TÜİK'in gerçek enflasyon rakamlarını açıklamasını sağlarsınız.

-Milleti fakirlikten kurtarmak için gerçek enflasyon rakamlarını kullanarak;

-Kamu memuru ve işçisine,

-Asgari ücretliye,

-Emeklilere hak ettikleri zamları verirsiniz…

Ulusoy hocanın Mayıs ayı başındaki bu açıklamasının üzerinden tam 60 gün geçti.

Erdoğan iktidarı eğer gerçekten milletin enflasyon altında ezilmesini ve fakirleşmesini istemiyor ise Ulusoy hocayı TÜİK başkanlığına atardı.

Erdoğan iktidarı ise TÜİK rakamlarına dahi uymayarak ne yaptı?

Temmuz 2022 itibariyle asgari ücreti yüzde 30 artırarak 5 bin 500 lira yaptı…

Memur ve emeklilerin maaşlarına yaklaşık yüzde 41 zam yaptı…

Faiz rekortmeni Erdoğan iktidarı 20 yılda hep aynı yöntemi seçti:

-Fakirden aldı zengine verdi…

Erdoğan yapar, Bahçeli alkışlar

Bu ikilinin Türk milletine 4 yıldır verdiği şudur:

-Fakirlik,

-Açlık,

-Yoksulluk…

AK-MHP iktidarına bu tablo kara leke olarak yapıştı…

Değerli okurlarım,

CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Erdoğan'a şöyle sordu:

-"Rum liderin masaya oturmasına nasıl 'evet' dediniz?

-Türk dış politikası böyle itibarsızlaştırma, böyle ilkesizlik hiçbir zaman yaşamadı…!"

AK Partili ve MHP'li yurttaşlara seslenen değerli meslektaşım Çakırözer özetle şunları söyledi:

-"Selman'ın ziyareti böyle, Kaşıkçı davasının kapatılması böyle, darbenin arkasında dediğiniz Birleşik Arap Emirlikleri ile swap kucaklaşması böyle… İşte Milliyetçiyiz diyen, millî politika izliyoruz diyen Saray yönetiminin izlediği politika bu.

Rum lider NATO yemeğinde olacak ve bu Türkiye'nin rızasıyla olacak!

Bugün gayriresmî toplantıya oturan yarın resmî toplantıda sandalye ister.

Madem rica üzerine Rum kesimini oturtuyorsunuz NATO yemeğine, o zaman aynı ricayı Avrupalı dostlarımızdan istemek bizim hakkımız.

AB Zirvesi'ne KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı oturtun biz de helal olsun size diyelim.

Böyle bir ilkesizlik, böyle bir itibarsızlaşma hiçbir zaman yaşamadı Türk Dış politikası.

Rumların bizim onayımızla bu yemeğe katılıyor olması kabul edilemez.

Rum kesiminin Madrid'deki yemeğe davet edilmesine Ankara'nın onay vermesi büyük aymazlıktır.

Berlin Plus Anlaşması'na göre katılamazlar. Türkiye Berlin Plus ilkelerinden geri dönemez.

Millî dış politika böyle olmaz!

Dış politikada artık bu itibarsızlaşmaya son vermemiz gerekiyor.

Millet ittifakı iktidara geldiğinde Türkiye yeniden onurlu, itibarlı dış politikasına geri dönecektir.

Yurtta sulh, cihanda sulh temel ilkemizdir.

Ama bize düşmanlık yapanlara karşı bir gün öyle, bir gün böyle olmaz!"

Değerli dostum Çakırözer, 2018'den bu yana tiyatro ne yazık ki şöyle;

-AKP iktidarı yapar, MHP seyreder,

-Erdoğan yapar, Bahçeli alkışlar…

Bil ki; ilk seçimde bu millet, her ikisini de dışlayacak…

Tüm yazılarını göster