AKP Genel Başkanı olarak 2002'deki milletvekili seçiminde partisinin başına "yasaklı siyasetçi" olarak geçmesi anayasaya aykırıydı ama umursamadı…
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Anayasa Mahkemesi de Yüksek Seçim Kurulu da engelleyemedi…
Dünyada görülmemiş bir siyasi sonuç çıktı.
Yasaklı siyasetçinin genel başkanı olduğu AKP, 2002 seçiminden sonra tek başına iktidar oldu.
CHP'nin Genel Başkanı Deniz Baykal, o günlerde bu siyasi yasağı hiç umursamadı ki Meclis'e sadece 2 parti AKP ve CHP girince anayasa değişikliğine onay vererek Erdoğan'ın yasağını etkisizleştirerek milletvekili seçilmesine önayak oldu.
2008 yılına gelindiğinde aynı kapatılan Refah Partisi gibi "laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" iddiası ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AKP'nin de kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dâhil 71 kişinin 5 yıl süre ile siyasetten uzaklaştırılması istendi.
AKP iktidarı ne yaptı?
Adana Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak "Turgay Aksoy'un 10 telefonunun, "iletişiminin dinlenmesini, izlenmesini, teknik araçlarla izlenmesini" talep etti.
Hâkim Fikri Yılmaz onay verdi 3,5 ay bu telefonlar ve sahipleri takip edildi.
Bu telefonlar kimlere ait çıktı?
- Anayasa Mahkemesi üyelerine,
- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'na,
- Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu'na…
İşte AKP iktidarının yasa dışı olan skandal mahkeme kararı:
6 üye AKP'nin kapatılması, 5 üye kapatılmaması yönünde oy kullandı. Bir üye daha "kapansın" deseydi o gün AKP kapatılacaktı.
AYM'nin 11 üyesinden 10'u ise "Laikliğe aykırı fiillerin odağı" gerekçesi ile AKP'yi mahkûm ederek hazine yardımının kesilmesine karar verdiler ki AKP, hükümlü partidir.
AYM üyeleri ile Yargıtay savcı ve başsavcısının dinlenmesi Yüce Divan'lık suç değil midir?
Haşim Kılıç'ın damadına milyonlarca dolarlık rant sağladığını ortaya çıkarmıştım.
AKP iktidarı telefon dinlemeleri sonucunda AYM üyeleri hakkında ne yaptı?
***
28 Şubat'ta irtica ile mücadele eden şerefli Türk askerlerini güçsüz kılmak isteyen Fethullah Gülen bu kapatılma davasından yararlanıp yargıyı ele geçirmeyi AKP'den istedi.
2010 Anayasa değişikliği ile Erdoğan, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu ve hatta emniyeti FETO'culara teslim etti.
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Kumpas davaları açıldı, 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ 26 ay esir alındı.
AKP'liler yıllar sonra, "Amerika ve Gülen ile iş birliği yaparak askerî vesayeti sonlandırdık" itirafı yaptılar.
4 bakanın yolsuzluk dosyası patladı ama Recep Tayyip Erdoğan'ın izin vermemesi nedeniyle Yüce Divan'a gönderilmediler.
Sonuçta 15 Temmuz hain darbe girişimi oldu.
AKP iktidarı, "17-25 Aralık milattır" diyerek yargılanmaktan "şimdilik" kurtuldular.
Erdoğan, "Rabbim ve milletim affetsin" dedi
2014'de cumhurbaşkanlığı adaylığına Erdoğan'ın, "Sahte Diploma" iddiası damga vurdu.
"İstanbul'a ihanet ettik" dedi, İstanbullular yerel seçimde affetmediler ve Ekrem İmamoğlu'nu hem de iki seçimde başkan seçtiler.
***
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun Mimarlar Odası'nın açtığı dava sonucunda Atatürk Orman Çiftliği'ne kurulan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için çıkartılan 1700 sayılı ilke kararının yürütmesini durdurduğunu açıkladı.
- "Kaçak Saray" olduğu kesinleşti.
Laiklik karşıtı odak, FETO ile kumpas, İstanbul'a ihanet, 17-25 Aralık, sahte diploma, kaçak saray, 5'li çete ve daha neler neler…
Hep yasa dışı, hep yasa dışı uygulamalar değil mi?
- Erdoğan'a hakkımı helal etmem, siz eder misiniz?
Haziran 2023'de, zamanında seçimde Anayasa'nın 101. maddesini çiğneyip 3. kez aday olmasına;
- İsyan ederim ve asla göz yummam…