Gazeteciler, yaşadıkları tarihin tanığıdır. Günümüzde sayıları çok azalsa da dürüst ve özgür gazeteciler de kuşku yok ki vardır. Bugün iki önemli gazeteci-yazardan alıntı yapacağım.
"Erdoğan'ın sırları" başlıklı yazısında, "Erdoğan çok uzun süreden beri, yaptığı ikili görüşmelere Dışişleri Bakanlığı'ndan herhangi bir uzmanı, teknokratı, işin ehli olan birini almıyor. Çeviri yapması için bile almıyor" diye başladığı yazısında önemli vurgular yaptı:
İşte duayen gazeteci T24 yazarı değerli ağabeyim Yalçın Doğan'ın görüşleri;
"Brüksel'de baş başa yapılan görüşmenin bütün sırrı ABD Başkanı Joe Biden'ın sözlerinde yatıyor:
- 'Ne konuştuğumuzu ben açıklamam, onu Türklere sorun.'
Soracağız ama soracak kimse yok!..
Soracak kimse olmadığı gibi, daha da kötüsü şu:
- Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti adına, yani hepimizin adına, başka devletlerin liderleriyle yaptığı ikili görüşmelerin hiçbirinin devlette kaydı yok!..
Sadece kendisinde var.
Kimse de, ne konuşulduğunu, ne kararlar alındığını bilmiyor.
Bırakın yüz yaşına gelmekte olan Türkiye Cumhuriyeti arşivini, böyle bir gizlilik, böyle bir sır Osmanlı Devleti'nde bile yok.
600 yıllık imparatorluğun, arkasından yüz yıllık Cumhuriyet'in bütün arşivi ortada iken, liderler ve devletler arasında gerçekleşen bütün görüşmelerin devlette kaydı varken:
Neden yok?..
Nedir bu sırlar?
Erdoğan kimlere ne sözler veriyor?
Kimler Erdoğan'dan hangi isteklerde bulunuyor?
Örneğin, onu kişisel olarak, güç durumda bırakacak talepleri mi var?
Erdoğan iktidardan düştükten sonra, günün birinde birileri kapımıza dayanıp;
- 'Siz bize daha önce böyle söz vermiştiniz' dese ve Erdoğan'la yapılan görüşmenin kaydını yeni liderin önüne koysa, Türkiye'de yönetimi devralanlar ne yanıt verecek?..
Brüksel'de çeviriyi yapan genç kadın, Merve Kavakçı'nın kızı Fatma Gülham Abushanap.
Erdoğan'ın bilinmesini istemediği, Dışişleri Bakanlığı uzmanlarını geçin, kendi ekibinden bile sakladığı 'sırları' nedir?.."
***
Değerli okurlarım,
Erdoğan'ın "Sırdaşları" olan Kavakçı ailesi bakın hangi görevlerde:
- Merve Kavakçı: Fazilet Partisi eski Milletvekili ve Kuala Lumpur Büyükelçisi.
Kızları:
- Mariam: Cumhurbaşkanlığı danışmanı.
- Fatima: Cumhurbaşkanlığı uzmanı.
Kız kardeşleri:
- Ravza: AKP İstanbul Milletvekili.
- Elif: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın moda tasarımcısı…
Türkiye'de gençler "Kavak yelleri" gibi savrulurken Kavakçı ve Erdoğan ailesi sarayda çok mutlu…
* Nurzen Amuran
Oda TV yazarı değerli kardeşim Nurzen Amuran TRT'de işe girip emekli olan efsane televizyoncudur.
Her Pazar yaptığı harika söyleşilerinin konuğu dün CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu idi.
Amuran şöyle sordu:
- "Ülkemizin kara para trafiğinin bir durağı ve uyuşturucu ticaretinin önemli merkezlerden biri olarak anılmaması için alınacak idari ve yasal önlemler neler olmalı?"
Kuşoğlu şöyle yanıtladı:
"Kayıt dışı ekonomi ve kara para konusunda yapılan bazı yanlış ve kasıtlı uygulamalar ve yapılmayanlar var. Bunların sonucu kamusal sistem tahrip oldu ve yolsuzluklar için çok uygun bir ortam oluştu.
- Denetim kurullarının kapatılması,
- Kamu mali yapısının önemli ölçüde tahrip edilmesi,
- Kamu İhale Kanunu yapılan değişiklikler,
- Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesi uyarınca vergi cennetlerinden yapılacak transferler %30 oranında vergi kesintisine tabi olacak iken iktidar vergi cennetleri listesini yayınlamadığı için yapılamayan kesintiler,
- Man Adası gibi yerlerden haksız kazanç transferleri,
- Mali Eylem Görev Gücü (FATF) ilkelerinin en önemlileri yerine getirilmemesi,
- Özellikle PEP'S yani siyasi nüfuz sahibi kişilerin ve yakınlarının mali işlemlerinin yakından takibi gereği ilkesine asla uyulmaması
- MASAK çalıştırılmaması..."
Amuran: "Sayın Kuşoğlu, ortaya çok riskli kötü bir tablo çıkmış oldu."
Kuşoğlu: "Doğrudur, tablo çok kötü ve maalesef gerçek.
AB'nin Yolsuzlukla Mücadele Organı GRECO'nun 2019 verilerine göre hazırladığı ve Ekim 2020'de kabul ettiği parlamento ve yargı ile ilgili 'Türkiye İkinci Ara Uyum Raporu'ndan bazı bölümleri görseniz, gerçekten durum berbat.
İnsan okurken utanıyor. Tüm GRECO ülkeleri içerisinde en kötü ve sonuncu ülkeyiz."