Olur mu olur 2020'nin Kasım ayında erken cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi… Olmaz diyenlere inat olur diyenlerdenim. Eğer Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Devlet Bahçeli'yi tanıyorsam, ki tanıdığımı sanıyorum Kasım 2020'de Türkiye'yi erken seçime götürürler…
Hangi şartlar oluşursa erken seçim gündeme gelir?
Siyasi partilerin kulislerini de Erdoğan'ı da, Bahçeli'yi de yakından izleyen bir gazeteci olarak erken seçime hangi gelişmeler sonucunda karar verilir anlatayım.
1- Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan'ın kurduğu partilerin durumu.
a. Eğer Davutoğlu ve Babacan'ın partileri AKP tabanından yüzde 2-3'den başlayıp diğer partilerden de alacağı oylarla Ocak 2020'den itibaren güç kazanmayı giderek artan oranlarla arttırmayı sürdürürlerse,
b. Eğer AKP'nin belde, ilçe, il başkanlıklarından kopmalar, parti üyeliklerinden ayrılmalar artmaya devam ederse,
c. Eğer AKP ile MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakının toplam oyları yüzde 50'nin altına yüzde 45 bandına düşerse ve düşme eğilimi süreklilik gösteriyorsa,
d. Eğer CHP'li belediyeler başta Ankara ve İstanbul olmak üzere halkın beğenisini kazanmayı oya tahvil ederlerse,
e. Eğer Erdoğan'ın metal yorgunluğu meclise sirayet eder ve sayılarının 50'ye yaklaştığı söylenen AKP milletvekilleri istifa edip yeni partilere geçmeye başlarlarsa,
f. Eğer damat bakan yabancı finans kuruluşlarından sıcak kredi bulamaz ve ekonomideki çöküş 2020'de de artarak devam ederse,
g. MHP ve Devlet Bahçeli, AKP'deki çöküşü görür ve Cumhur İttifakı'ndan ayrılırsa, (en zayıf ihtimaldir).
2020 Kasım ayında Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili erken seçimi olur mu? Olur…
2- Peki, erken seçime nasıl karar verilebilir?
a. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anayasaya göre yeniden aday olmamayı kabul ederek istifa ederse erken milletvekili seçimi ile cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
b. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekillerinin beşte üçü erken seçim kararı alırsa, Erdoğan'a da yeniden aday olma şansı doğar ki iki seçim bir arada yapılır.
Şimdi diyeceksiniz ki;
"Erdoğan deli mi ki aday olamayacağını bile bile erken seçim için istifa etsin"
Elbette deli değil ama siyaset öyle bir bıçak sırtı gelişmelere gebedir ki Erdoğan istemeye istemeye istifa etmek zorunda kalabilir.
Değerli okurlarım,
Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Rıfat Serdaroğlu'nun partileri Türkiye'deki siyasi yapıyı mutlaka etkileyecektir.
Önce şunu vurgulamak gerekir ki, Davutoğlu ve Babacan özellikle AKP oylarını düşürecekler.
Bu da Cumhur İttifakının karşı cephesinin oy oranlarını arttıracaktır.
Yani muhalefet cephesi gittikçe güçlenecektir ki seçim 2023 Haziran'ında yapılacak olsa dahi Cumhur İttifakının adayının seçilme şansı çok azalacaktır.
Oyları artan partiler
Değerli okurlarım,
Cumhuriyet Halk Partisi ile İYİ Partinin seçmen nezdinde itibarları giderek artıyor.
Ancak, Millet İttifakı'nın ilk seçimde bir araya gelmesi için bazı sıkıntılar kulağımıza geliyor.
Erdoğan'ın Millet İttifakı'nı dağıtmak için yaptığı siyasi adımlar elbette bertaraf edilmeli ve bu tuzaklara düşülmemeli…
İstanbul, Ankara, İzmir başta CHP'li büyükşehir belediye başkanlıkları ile kent belediye başkanlarının yönetimlerinde İYİ Partili isimlere yeteri kadar yer vermemeleri ya da gerekli işbirliğini sürdürmemeleri İYİ Parti de hoş karşılanmıyor.
Buna rağmen gerek Kemal Kılıçdaroğlu'nun İYİ Parti'ye, gerek Meral Akşener'in CHP'ye bakış açıları bu kadar olumlu iken CHP'li belediye başkanlarının da İYİ Partililere olumlu bakması gerekmez mi?
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş birlikte olduğumuz bir yemekte, "100 bin kişiyi aştı özgeçmiş getirerek işe girmek isteyen Ankaralıların sayısı. İlçeleri geziyorum ve görüyorum ki Ankaralıların en büyük sorunu Türkiye'nin de olduğu gibi işsizlik" dedi.
100 bini aşkın Ankaralı iş istiyor ve Asgari Ücret Komisyonu da çalışmalarına başladı.
DİSK, Türk-İş ve Hak İş'in birlikte güç oluşturarak asgari ücret konusunda işbirliği yapacak olması AKP iktidarına karşı kuşku yok ki direnci arttıracaktır.
Ancak unutmamaları gereken bir öneride bulunayım. Asgari ücret sadece her yılbaşında değil, 6 ayda bir belirlenmelidir.
Çünkü her yıl enflasyon ve yapılan zamlar kaşık ile verilen zammı kepçe ile geri almaktadır.
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir'in de önerdiği gibi, asgari ücret vergiden muaf olmalı ve bu fark işçi ücretlerine eklenmelidir.