Gerçeklere, sorunlara, verilmeyen yanıtlara bakınca! Fotoğraf net…

GALLUP 122 ülkede yaptığı “Duygular Anketinde! Dünyanın en öfkeli, en gerilimli, en üzüntülü, en asık suratlı, en kızgın, en umutsuz en az gülen, en mutsuz...

Neşe Doster Yazar nesedoster@yahoo.com

GALLUP 122 ülkede yaptığı “Duygular Anketinde! Dünyanın en öfkeli, en gerilimli, en üzüntülü, en asık suratlı, en kızgın, en umutsuz en az gülen, en mutsuz insanları sıralamasında ilk basamaklara çıktığımızı açıkladı ya! En öfkeli insanlar sıralamasında birinciliği Lübnan’a, ikinciliği bize verdi ya! Mutsuzluk sıralamasında Afganistan birinci, Lübnan ikinci, biz üçüncü olduk ya! Daha ne isteriz?

Kadınların tek başına güvenli seyahat edebildikleri en iyi ilk 10 ülke, ya da şehir sıralamasında Fas, Butan, Kosta Rika ve Maldivler bile yer alırken biz kendimize yer bulamadık ya! Daha ne olsun?

Bu endekste İspanya başa kurulurken; İrlanda, Avusturya, Portekiz, Hırvatistan, İsviçre, Kanada, Singapur, Norveç, Fransa listede boy gösterdi ya! Gel de bizi kıskanan Almanya’ya hak verme…

Dünya çapında derecelerimiz alıp başını giderken! Hakaret dillinin çapını durmadan genişleterek, tonunu yükselterek bağırmayı yeğleyenlere sormak lazım! Halkın nabzını tutmaya çalışsaydınız, hoşgörüyü esas alan selamlar çaksaydınız, gönlünü almayı unutmadan adımlar atsaydınız bu noktaya gelir miydik?

Gerçekler ortada!

Örnekleri sürdürürsek! Ani çıkışların neden olduğu sınır ihlalleri ortada! Ömürden ömür çalan insanların varlığı ve yaptıkları ortada! Onların oyup geçen, delip geçen sözleri ortada! Yazıya, yaşama adanmış ömürlerin bitmeyen çilesi, mücadelesi ortada! Yazın dünyasının ağır işçilerine sevgi ve saygı seli beklenirken onlara karşı sergilenen duyarsızlık ortada!

Sorunları yok sayan, pembe bir tablo çizen, işsizlik azaldı diyen TÜİK gibi resmi kurumların, kadın cinayetleri yüzde 10 azaldı diye sevinmemizi isteyen bakanların, bazı anket firmalarının ve kuruluşların açıklamaları ortada!

2012’de hizmete gireceği söylenen ama açılışı 8 kez ertelenen hızlı treni beklemekten gözleri büyüyen Yozgat halkının umutsuz bakışları ortada!

Başta Maliye Bakanı olmak üzere bir kalemde işsizliği tek haneye düşüren devlet büyüklerinin ışıl ışıl sözleri ortada! Üç beş işte birden görevlendirilip gitmediği halde ballı maaş alan koltuk sahipleri ortada!

Sorunlarla baş etmek olanaksızken, nerede, kim, niçin soruları cevapsızken, yine ne yaptım diye sık sık kendimizi sorgularken; olmayacağını bildiğimiz beklentiler, gelmeyeceğini bildiğimiz hediyeler, gerçekleşmesinden umut kestiğimiz hayaller ortada! Ve içimize sular seller serpen A. Selvi’nin; “Toplumda çözerse CB çözer, çünkü o bir oyun kurucu ve dünya markasıdır düşüncesi hâkim!” şeklindeki sözleri ortada!

Öneriler havada!

Artan sağlık sorunları, tavan yapan ilaç satışları karşısında doktorların; “Üzüntüden uzak durun, strese girmeyin, kaygı duymayın, aksi halde beden ve ruh bunu ağır faturalarla ödüyor!” şeklindeki önerileri ortada!

Halkın; “İyi de dinmeyen kin, susturulamayan nefret, sonu gelmeyen gaddarlık, hem geren hem boğucu bir havanın hâkim olduğu ortamda ve bu koşullarda üzülmemek, kaygılanmamak, stresten uzak durmak için düşünmemek gerek. Düşünmeden yaşamak nasıl olurun reçetesi var mı?” sorusu ortada!

MEB’in verilerine göre 377 bin, Eğitim-Sen’in verilerine göre 460 bin, gerçek rakamlara göre 700 bin işsiz öğretmen atama bekliyorken! Hesapsız kitapsız açılan üniversiteler yüzünden 2023 yılında atanamayan öğretmen sayısı 1 milyona çıkacakken! Psikolojisi bozulan, canına kıyan, mesleğinin dışında garsonluktan çöpçülüğe her iş yapan, ek işlerde çalışan, pazarda limon satan, geceleri dolmuş şoförlüğü yapan eğitimcilerin sayısı ortada!

Taban maaş hakkı için yasal zeminde açıklama yapman öğretmenler için polisin; “Alın bunu!” dediği öğretmenlerin nereden nereye geldiği ve getirildiği ortada!

Kader planı, kötü talih, kara yazgı, alınyazısı, fıtrat, ecel derken 41 canın gittiği, 52 çocuğun babasız kaldığı, hayatın pahalı canın ucuz olduğu maden ocağının önünde oğlunu bekleyen babaların, babasını bekleyen çocukların, evladına ağıt yakan anaların, kocasını, kardeşini, yeğenini, torununu bekleyen insanların dramı ortada!

Ve! “Aşağıda ölüm var, yukarıda açlık!” diyerek, bir avuç kömür için bir ömür verenlerin payına düşen ve adına “Kader planı!” denilen ihmaller zinciri ortada!

CB’nin Beştepe’de düzenlenen sözleşmeli öğretmen atamaları töreninde öğretmen adaylarına; “Siz, eğitim öğretim mimarı mısınız, yoksa sokaklarda, caddelerde çapulcu olarak dolaşanlar mısınız? Bize yavrularımızla haşır haşır neşir olacak öğretmenler lazım!” şeklindeki sözleri ortada!

Ve Başöğretmenin 1928 yılında Bursa’da öğretmenlere; “Yalnız siz öğretmenler! Ölen ve öldüren birinci orduya niçin ölüp neden öldürdüğünü anlatan ikinci bir ordunun mensuplarısınız!” şeklindeki sözleri hafızalarda ve hatıralarda…

Tüm yazılarını göster