Hem göze hem damağa hitap eden lezzetler

HEM GÖZE HEM DAMAĞA HİTAP EDİYOR! Hilton Istanbul Maslak bünyesinde yer alan ve ‘Şehrin En İyi Otel Restoranı’ ödülüne sahip Zaxi İstanbul tadı damaklarda...

Reha Tartıcı Yazar rtartici@gmail.com

HEM GÖZE HEM DAMAĞA HİTAP EDİYOR!

Hilton Istanbul Maslak bünyesinde yer alan ve ‘Şehrin En İyi Otel Restoranı’ ödülüne sahip Zaxi İstanbul tadı damaklarda kalacak birbirinden özel lezzete ev sahipliği yapıyor. Nice dining anlayışına farklı bir bakış açısı getiren Zaxi’nin dekorasyonunda modern çizgiler hakim. Yüksek tavan oldukça ferah bir ortam yaratmış. Açıldığı günden beri ödüllü şef Arif Kemal Doğan ve ekibinin lezzetlerine ev sahipliği yapan Zaxi’nin “Yaz Menüsü” soğuk ve sıcak başlangıçlardan mevsime uygun yeşilliklerle hazırlanan çeşit çeşit salatalara, pizzalardan hamburgerlere, makarnalardan et, tavuk ve balık yemeklerine kadar birbirinden enfes lezzetlerle dopdolu.

Geçtiğimiz günlerde Executive Chef Arif Kemal Doğan ile hem yaz menüsünü hem de özel tadım menüsünü deneyimlemek için bir araya geldik. Menüye bu yaza özel olarak eklenen lezzetler arasında yer alan manda sütünden “Burrata”, hindistan cevizi sütü ile marine edilmiş levrek parçalarıyla servis edilen “Levrek Crudo”, “Bresaola”, “Lazanya” ve “Deniz Mahsullü Risotto”nun tatlarıyla olduğu kadar sunumlarıyla da dikkatimi çektiğini söylemeliyim. Ama zencefil ile sotelenmiş ıspanak, parizyen patates, kapari ve limon sosu ile hazırlanan “Poşe Levrek Fileto” ve Osmanlı'dan günümüze kadar ulaşan su muhallebisi “Helatiye”nin mutlaka denemesi gerekenler listemin ilk iki sırasında yer aldığını da özellikle belirtmek istiyorum.

Executive Chef Arif Kemal Doğan’ın özel tadım menüsü gelince bu toprakların ev sahipliği yaptığı çeşitliliğe ve ardında yatan kültürler ile coğrafyaya saygı duruşunda bulunduğunu söylememin yanlış olmayacağı kanaatindeyim. Tadıma avokado, renkli cheri domatesler, sarımsak, maydanoz püresi ve Cunda Adası sızma zeytinyağıyla servis edilen “Gazpacho (Soğuk İspanyol Çorbası) eşliğinde Marine Karides ve Ahtapot” ile başladık. Ahtapotun pişirilme dengesi ve gazpacho ile uyumu mükemmeldi.

Ara sıcak olarak tatlı sert şarap ile çektirilmiş vişne taneleri ve mascarpone peyniriyle servis edilen “Bıldırcın İçli Köfte” ise gerçekten baştan çıkarıcı bir lezzet olarak damağıma kazındı. Ana yemek olarak tuzlu aşure, kuru kayısı, ceviz, mini sebzeler, uykuluk ve kekikle tatlandırılmış öz suyu ile servis edilen “Kuzu ve Dana Varyasyonu” masamızda arzı endam eyledi. Pişirilme dengesi mükemmel olan etlere eşlik eden tuzlu aşurenin tam bir baş yapıt olduğunu ve damaklarda fırtınalar kopardığını söylemeden geçemeyeceğim.

Bu özel gecenin finalini vanilyalı dondurma ve çikolata sos eşliğinde servis edilen “Şeftali Crumble ve Royal” ile yaptık. Servis edilen tüm yemeklerin damağa olduğun kadar göze de hitap ettiğini özellikle belirtmek istiyorum.

Yaz aylarının tadının damağınızda kalmasını istiyorsanız Zaxi İstanbul’a uğramalısınız.

***

GASTRONOMİNİN KALBİ GAZİANTEP’TE ATACAK

Dünya Bankası’nın en rekabetçi 7 şehirden biri olarak seçtiği ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda (UCCN) Türkiye’yi temsil eden ilk şehir olarak listeye aldığı Gaziantep, kadim mutfağıyla tekrar dünya sahnesine çıkmaya hazırlanıyor. Gaziantep gastronomisinin dünyaya açılmasında önemli mihenk taşlarından olan Uluslararası GastroAntep Festivali’nin dördüncüsü bu yıl, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Gaziantep Valiliği koordinasyonunda Gaziantep’i Geliştirme Vakfı (GAGEV) ile işbirliği içinde, 15-18 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek.

Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler, gurmeler, yaşam koçları, diyetisyenler, gıda üreticileri, gastronomi öğrencileri, tarım üreticileri, tedarikçiler, akademisyenler ve sektör temsilcileri bir araya getirecek festivale sayılı günler kala, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nde, festivalin 4 gün sürecek olan programı hakkında bilgiler verdi.

Başkan Fatma Şahin, toplantıda yaptığı konuşmada, dünyanın pandemi sonrası durumuna ve Gaziantep olarak neler yapmayı hedeflediklerini anlattı. Şahin, dünyanın zenginlik ölçeğinin artık kültürel zenginliğin korunması, kültürel mirasına sahip çıkılması ve sağlık konuları olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

“Bizim GastroAntep yolculuğumuz aslında bir insanlık yolculuğu. Kişi başına düşen gelire bakmıyor milletler artık. Geçtiğimiz zor dönemde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı en büyük miras bilim ve akıl. Elimizdeki toprağın bizi nereye götüreceğini iyi analiz edeceğiz. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde ekonomik kalkınmayla birlikte insani ve çevresel kalkınmanın mutlaka yapılması gerektiğini, yapılmadığında büyük sorunlar yaşanacağı ifade ediliyor. Söylemlerin eyleme dönüşmediğinde küresel ısınmanın nasıl arttığını, Antartika’ya gittiğimde buzulların nasıl eridiğini gördük. Bu zor zamanda ne yapıp ne yapmamamız gerektiği ile ilgili bir bakışımız var.”

Gaziantep’in UNESCO’nun yaratıcı şehirler ağına girmesinin uzun bir süreç olduğunu belirten Şahin, “Ama sonunda başardık ve hamdolsun çok farklı bir noktaya getirdik. Bu yılki temamız: Sürdürülebilirlik. Dünya sürdürülebilirliği konuşuyor. Sürdürülebilir kalkınma için gastronomi. O yüzden biz kebap, lahmacun, baklava şehri de değiliz. Vegan, vejetaryan, çölyak hastaları için oluşan özel menüler artık bunlarla da uzmanlaşıyor, uzmanlaştırıyoruz” dedi.

Gazi şehrin geniş mutfak kültürünü global arenaya taşıyan festivalde; Michelin yıldızlı şefler ve UNESCO Gastronomi Şehirleri temsilcilerinin Gaziantep’in yöresel ürünleri ile düzenleyeceği workshop etkinliklerinin yanı sıra sürdürülebilirlik ve biyoçeşitlilik üzerine sergiler, “Coğrafi İşaret Çalıştayı” gibi çok sayıda panel ve seminer düzenlenecek. Festivalde ayrıca geziler, müze ziyaretleri, şovlar, kadın ve çocuklar için atölye çalışmaları, konserler ve pek çok eğlenceli etkinlik yer alacak. GastroAntep Festivali ile Türkiye’deki gastronomi öğrencilerine global platformlarda staj imkânı da sağlanacak.

***

7 GÜNE 7 ÖNERİ

Hafta sonuna lezzet ve keyif katmak isteyenler, cumartesi akşamı için Karaköy’de muhteşem manzarası ve leziz menüsüyle dikkatleri çeken Tershane Restaurant’ı tercih edebilirler.

Pazar gününüze lezzet katmak için Tarabya’da 1966 yılından beri hizmet veren Kıyı Restaurant enfes lezzetleriyle özel bir deneyim yaşayabileceğiniz keyifli bir adres.

Yeni haftaya lezzetli bir başlangıç yapmak isteyenlere Sultanahmet’te sarayın lezzet hazinesini dünyaya taşıyan ve nev-i şahsına münhasır kimliği ile dikkat çeken Galeyan Restoran’ın iyi bir seçenek olacağını düşünüyorum.

Salı günü için Yeşilyurt’ta 1963 yılından beri hizmet veren Kardeşler Lokantası samimi ortamı ve enfes çeşitleriyle biçilmiş kaftan.

Çarşamba gününe özel önerim her zaman olduğu gibi kahve severler için. Bu hafta rotanızı Vadi İstanbul’a çevirin ve Espresso Lab’ın kahve çeşitleri ile kendinizi şımartın.

Perşembe günü için Suadiye’nin ara sokaklarından birine kendini saklasa da leziz pizzalarının yanı sıra İstanbul’un en iyi Chicago Deep Dish pizzasını yiyebileceğiniz Brooklyn Pizza & Snack’i tercih edebilirsiniz.

Cuma akşamı haftanın yorgunluğunu keyifli bir ortamda atmak isteyenlere, Cağaloğlu Hamamı’nın tarih ve kültür dolu 300 yıllık geçmişine uzanan büyülü atmosferine lezzet katan Lokanta 1741’in sıra dışı lezzetleriyle farklı bir deneyim yaşamalarını öneriyorum.

Haftaya görüşmek üzere…

Tüm yazılarını göster