İkinci Yüzyıl Enstitüsü Vakfı (İYEV) kuruluşunu tamamladı

Türkiye Cumhuriyeti ve CHP’nin kuruluşlarının 2’nci yüzyılına girmesine az kaldı. Cumhuriyet Halk Partisi 37’nci Olağan Kurultay’ında ‘’İkinci Yüzyıl...

Sabri Arpaç Yazar sabriarpacymm@gmail.com

Türkiye Cumhuriyeti ve CHP’nin kuruluşlarının 2’nci yüzyılına girmesine az kaldı. Cumhuriyet Halk Partisi 37’nci Olağan Kurultay’ında ‘’İkinci Yüzyıl Manifestosu’’ oy birliği ile kabul edildi. İkinci Yüzyıl Enstitüsü Vakfı (İYEV) Müslim Sarı öncülüğünde bu amaçla bir düşünce kuruluşu olarak kuruldu. Mütevelli heyetini, yönetimini, denetimini, danışma ve bilim kurullarını oluşturdu. İYEV demokratik değerlere inanan, her görüşün özgürce tartışılabileceği bir platform yelpazesi olarak çalışmalarını sürdürmek amacıyla kurulmuştur. Sayın Müslim Sarı’nın deyimi ile; ‘’ideolojik anganjmanlara sıkışmadan ortak akılla herkesin konuştuğu, herkesin bir araya geldiği bir mutabakat yani bir anlaşma zemini hazırlama’’ gereksinimi İYEV’in temel amacı olduğu anlaşılmaktadır. Yeni dünya düzenini anlama ve kavramak için İYEV gibi düşünce kuruluşlarına gelecekte de ihtiyaç olacaktır.

MÜSLİM SARI VE İYEV’İN KURULMA NEDENLERİ

Müslim Sarı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ve ayni Üniversitenin Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümünde yüksek lisans eğitimi aldı. 1999-2011 yılları arasında Merkez Bankası’nda uzman olarak görev yaptıktan sonra, 2011 yılında CHP İstanbul Milletvekili seçildi. Önceki dönem CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile partinin ekonomik politikaları üzerine çalışma olanağını buldu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görev aldı. 2017 yılında CHP kontejanında İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi oldu. 2019’da CHP Parti Meclisi’ne seçilince Bankadaki bu görevinden istifa etti. Halen CHP Parti Meclisi üyesidir.

İkinci Yüzyıl Enstitüsü Vakfı (İYEV) Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına odaklanacak bir düşünce kuruluşu olarak kuruldu. Bu düşünce kuruluşu Türkiye’nin dış ilişkileri, çevre, göç, ekonomi ve benzeri tüm sorunlarını bünyesindeki danışma ve bilim kurulunda masalar kurarak araştırmalar yaparak, bu araştırmaları panel, açık oturum, yazılı ve sözlü medyada toplum yararına sunmak için çalışmalar yapacaktır.

İYEV Cumhuriyeti, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini, ülke bağımsızlığını gözeterek; muhafazakâr, milliyetçi, liberal, sosyal demokrat ve sosyalist her düşünceden kişi ve kuruluşların tartışmalarını, etkileşmelerini sağlayan, Türkiye’de her kesimi kapsayan bir düşünce kuruluşu olacağı görülmektedir.

İYEV’DE KİMLER VAR

İYEV danışma ve bilim kurulları oluşturulurken seçilen kişiler; göçmen sorunu, enflasyon, kur ve faiz politikaları, dış ilişkiler, Ülkemizin finansman ihtiyaçları, hukukun üstünlüğü ve insan hakları, alevi ve kürt sorunu gibi önemli sorunları gözetilerek seçildi.

Böylece; kürt siyasal hareketinden, ulusalcısına; liberalinden, sosyalistine; sosyal demokratından, muhafazakârına; milliyetçisinden, azınlıkçısına her düşünceden bilim insanı ve siyasetçinin düşünceleri alınarak seçildikleri görülmektedir.

Bu anlamda İYEV oluşturulan ve halen de oluşturulmaya çalışılacak kurullarında sadece CHP ve İYİ Parti’liler bulunmuyor.

Geçmişte çeşitli partilerde siyaset yapmış ve toplumda halen karşılığı bulunan Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, Ayhan Bilgen, Ahmet Türk, Ayfer Yılmaz, Uluç Gürkan, Sencer Ayata, Rıza Türmen, Bekir Ağırdır gibi siyasetçi ve siyaset yorumcuları ile Abdülbaki Erdoğmuş, Hayri Kırbaşoğlu, İlhami Güler gibi ilahiyatçılar. Geçmişte AKP’de kurucu üyelik ve genel başkan yardımcılığı yapmış kişiler ve İstanbul Sözleşmesi Uzman Grubu Başkanı Feride Acar, gibi pek çok saygın isim de yer alıyor.

Hatta “o varsa ben yokum” diyen de olmamış. Halen de bu kurullara yeni isimler katılmaya devam ediyor.

HEDEF POLİTİK ÇIKARLAR DEĞİL ÜLKE ÇIKARI

Geniş bir yelpazede düşünce üreten, tartıştıran ve insanları ve kurum ve kuruluşları asgari müştereklerde ve Ülke çıkarlarında buluşturan, bunları tartıştıran düşünce kuruluşlarına her zaman gereksinim vardır.

Ülkemizin 2 yüzyıla yakın demokrasi geçmişi vardır. Zaman zaman müdahaleler ile demokrasisi kesintiye uğrasa da yurttaşında demokrasi bilinci olan bir ülkedir. Şu anda Türkiye, demokrasilerde örneği olmayan tek adam yönetimi ile adım adım ırkçı, ümmetçi ve totaliter yönetime doğru hızla sürüklenmektedir. Zaman sağ-sol zamanı değil! Demokrasimiz, ekonomimiz hızla bir çıkmaza, kaosa doğru ehliyetsiz bir iktidarın elinde sürüklenmektedir! Amaç bu çöküşe dur demektir.

Satırlarımı iki bilim insanının sözleriyle sonlandırayım. Amerikalı sosyal psikolog Stanley Milgram göre; ‘’otoriteye karşı tek başına birey güçsüzdür, ama grup olarak güçlüdür. Bunun en güzel örneği Freud tarafından, ezilen oğulların babalarına karşı birleşerek isyan etmeleri olayı ile betimlenmiştir.’’

Asıl adı Eric Artur Blair olan İngiliz Edebiyatçı George Orvell; ‘’rüşvetçi, politikacıları, düzenbazları, hırsızları ve hainleri seçen halk, kurban değil suç ortağıdırlar.’’ Diyor.

Halkımız ne ‘’otoriteye baş eğecektir.’’ Ve ne de rüşvetçi, politikacıları, düzenbazları, hırsızları ve hainleri seçen halk olmayacak, ’’kurban da olmayacak suç ortağı da!’’

Tüm yazılarını göster