Recep Tayyip Erdoğan okuma yazma bilmiyor mu? Elbette biliyor…
Recep Tayyip Erdoğan okuduğunu anlamıyor mu? Elbette anlıyor…
Recep Tayyip Erdoğan Anayasa hükümlerini okuyup anlıyor mu? Elbette okuyup anlıyor…
O halde neden "Haziran 2023'te cumhurbaşkanlığına adayım" diyor?
İşte konu da soru da budur…
Erdoğan yazılarımda yer alan anayasa uzmanı hukukçuların ve eski adalet bakanlarının görüşlerini okuyor mu? Sanmam okumuyor, danışmanları da okutmuyordur…
Peki, Erdoğan'ın adaylığının amacı nedir?
"Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu" derler ya…
Anlatayım;
Birincisi;
Zamanında yapılacak seçimde Erdoğan'ın Yüksek Seçim Kuruluna yapacağı "adaylık" başvurusu Anayasa'nın 101. Maddesinin 2. Fıkrasına göre reddedilecek,
İkincisi;
Erdoğan hemen "mağdur" rolüne bürünecek,
Üçüncüsü;
Seçime girip kaybeden lider durumuna düşmeyecek,
Dördüncüsü;
Yerine aday gösterecek ki hemen muhtemel 5 ismi de yazayım:
1. Devlet Bahçeli,
2. Binali yıldırım,
3. Süleyman Soylu,
4. Numan kurtulmuş,
5. Berat Albayrak…
"Devletin başına Devlet geçecek" sloganı da Bahçeli'nin Cumhur İttifakı'nın adayı olması ile gerçekleşebilecek…
Beşincisi;
Erdoğan seçilecek cumhurbaşkanı önderliğinde hazırlanacak "Güçlendirilmiş Parlamenter Rejim" değişikliğine yeşil ışık yakarak yapılacak erken seçimde yeniden bu kez Başbakan olmak için çalışacak.
Değerli okurlarım,
Erdoğan'ın partisinin yetkili organlarının kararı ile değil kendisine adaylığını şaşalı bir gösteriyle değil de normal bir toplantıda açıklaması da dikkatinizi çekmiştir.
Çünkü Erdoğan da Yüksek Seçim Kurulunun anayasa gereğini yaparak adaylığını kabul etmeyeceğini biliyor.
Bugünden itibaren Erdoğan'ın atacağı adımları dikkatle izlemek lazım.
Kimlerle daha sık görüşüyor? Kimleri yanından eksik etmiyor? Kendisi dışında isimlere anketler yaptırıyor mu?
Şimdi gelelim erken seçim konusuna.
Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksini yani tarımsal üretimde enflasyonu TÜİK resöi olarak şöyle açıkladı:
- Yüzde 154,97…
Bu ne anlama geliyor?
Önümüzdeki kış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) 3 haneli rakamlara ulaşacaktır.
Bu yaz tarımsal ürünlerin fiyatları her ne kadar düşüş eğiliminde olursa olsun,
- Döviz kurlarındaki artışlar,
- Elektrik, doğalgaz fiyatlarındaki artışlar,
- Akaryakıt fiyatlarındaki artışlar,
- Bütçe açığı,
- Dış ticaretteki döviz açığı,
- Yüksek faiz ile hazine borçlanması enflasyonu körüklemeye devam edecektir.
Tüm bu ekonomik göstergeler ile 2022-2023 kışı zamların sel olup akacağının göstergesidir.
Bu selin etkisine AKP de MHP de BBP de kapılıp gidecekler ve oy kaybı patlaması yaşayacaklardır.
Bunları Erdoğan bilmez mi? Bilir…
O halde yukarıda da bahsettiğim gibi anayasa hükmünü de bilen Erdoğan için tek çıkış yolu kalmaktadır:
- Kasım ayında baskın erken seçim…
Yüzde 10 barajını kaldıran seçim yasası değişikliği ile yüzde 10 seçim barajı tamamen kalktığı için Kasım ayında erken seçim olursa seçim barajı şöyle olacak;
- Yüzde 0 (Sıfır)
Bu MHP'nin de çok işine yarar, diğer partilerin de işine yarar.
Belki de demokrasimiz açısından, Türkiye Büyük Millet Meclisinde her partinin temsil edilebilmesi açısından faydası da olur.
Şimdi gelelim MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'na ağır hakaretlerine.
Sayın Davutoğlu hiç umursama hatta sevin.
Neden mi?
Bahçeli vaktiyle Erdoğan'a size yaptığı hakaretlerinin misli ile fazlasını söyleyerek hakaretler yağdırmıştı.
Sonuç ne oldu?
Bahçeli Erdoğan'ın en yakın yandaşı, MHP ise AKP'nin mütemmim cüzü oldu…
Anlaşılan o ki siz de partinizde hızla vatandaşın teveccühünü kazanıyorsunuz ki;
Bugün hedef, yarın iktidar olursunuz ve Bahçeli'yi de MHP'yi de destekçiniz bulabilirsiniz…
Bakın dün AKP'nin en önemli isimlerinde olan eski TBMM başkanı Bülent Arınç ne dedi;
- "Tatlı su balığı siyasetçileri var, suya sabuna dokunmadan.
Majestelerinin gazetecileri var, havanın suyun berraklığından bahsederler. Öksürmenin, bağırmanın zamanıdır.
Kral çıplak demenin vaktidir."
Aman Sayın Arınç aman; "Erken öten horozu keserler" denir…
Yarın sizi de hedef yapar, AKP'den ihracınızı isterler…