Obezite, gelişmiş ülkelerdeki dünya nüfusunun çoğunluğunun aşırı kilolu veya obez olduğu küresel bir salgın! Bu salgında en büyük risk ise Covid-19 hastalığına yakalanmaktır. Çünkü yapılan araştırmalar Covid-19 yakalanan obezlerde ölüm riskinin daha yüksek olduğu ve yoğun bakımda çok uzun süreler kalındığını göstermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, 300 milyonu klinik olarak obez olan
1 milyardan fazla fazla kilolu yetişkinle birlikte obezite küresel olarak artıyor. Obezite başlı başına hipertansiyon ve felçten tip 2 diyabet ve kansere kadar pek çok durumdan sorumlu olan bir hastalıktır. Sadece yaşam kalitesini düşüren ciddi kronik hastalıklara neden olmakla kalmaz, aynı zamanda erken ölüm riskini de artırır. Diyet ve beslenme, aşırı kilolu veya obez insan sayısındaki artıştan sorumlu en önemli faktörlerdir.
Genetik, metabolik, sosyal, kültürel ve çevresel faktörler obezite ile ilişkilendirilse de obezitenin ve artan kilonun başlıca nedeni, fiziksel aktivitenin azalmasının yanı sıra yağ ve şeker gibi enerji yoğun ve yüksek kalorili gıdaların tüketilmesidir. Bu, vücutta yağ olarak depolanan enerji dengesizliğine veya fazla enerjiye neden olur.
BUNLARDAN KAÇININ…
Araştırmalar, karbonhidratların miktarından ziyade kalitesinin, bir kişinin kilo alıp almayacağını ve obez olup olmadığını belirlediğini göstermektedir. Bu nedenle, kilo alma eğiliminiz varsa beyaz ekmek, makarna, cips, işlenmiş yiyecekler, kek ve kurabiye yemekten kaçınmalısınız. Bunun nedeni, bu gıdalardaki yüksek glisemik indeksin kan şekerinde ani bir artışa neden olmasıdır. Bu artan kan şekeri vücut tarafından kullanılmazsa yağ olarak birikir.
Benzer şekilde, işlenmiş karbonhidratlar veya yüksek kalorili şekerler, obeziteye neden olmanın yanı sıra diyabet ve kalp hastalıklarının gelişmesine de yatkınlık yaratır. Yüksek glisemik indeksli karbonhidratların, kan şekerinin yağ üretimini ve iltihabı uyardığını, genel kalori alımını artırdığını ve insülin duyarlılığını düşürdüğü bilinmektedir.
DİYETTE NEYE DİKKAT ETMELİ?
Lif açısından zengin bir diyet, obezitenin kontrolünde ve yönetiminde önemlidir. Lif, selüloz, lignin ve pentoz adı verilen polisakkaritlerin bir karışımıdır. Bitkisel besinlerin sindirilemeyen ve kalori sağlamayan kısmıdır. Lif, tüketilen kalorileri azaltırken kendinizi daha tok hissetmenizi sağlayan yiyeceklere toplu sağladığı için obezite yönetimine yardımcı olur. Yüksek lif, sadece kilo vermenize yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda risk faktörü olarak kabul edilen lipitlerin, proteinlerin ve basit karbonhidratların emilimini azalttığı için kalp hastalıklarını da önler. Lifte bulunan bazı pentozlar kolesterol ile bağlanır ve böylece bağırsaktan emilimini azaltır. Günlük 10-12 gram lif alımı önerilir. Lif açısından zengin yiyecekler arasında buğday kepeği, tam buğday dördü, bezelye, havuç ve yeşil yapraklı sebzelerin çoğu bulunur.
Ülkemizde maalesef aşının ne zaman geleceği bilinmediğinden Covid-19 dan korunmak için korunmaktan başka hiçbir seçeneğimiz yoktur. Bu nedenle kilo almaya engel olacak şekilde diyetimizi düzenlememiz ve egzersiz yapmamız son derece önemlidir.
Sağlıklı günler dilerim.
Sorularınız için:
Instagram: dr.bayramyildiz