30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının yasaklanması konusunda söze "Çok açık ve net söylüyorum" diye başlayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet ile Cumhuriyeti kuranlar ile hesaplaşmak istiyorlar" dedi.
Telefonla arayarak, "Güne yazılarınızı okuyarak başlıyorum" diye iltifat eden Kılıçdaroğlu, kutlamaların yasaklanmasıyla ilgili soruma şöyle yanıt verdi:
"Orhan Bey, gayet açık söylemek istiyorum ülkeyi yöneten ekip ve ona destek veren kişiler, destek veren siyasi partiler, Cumhuriyetle ve Cumhuriyeti kuranlar ile hesaplaşmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu millet;
- Cumhuriyeti seviyor,
- Atatürk'ü seviyor,
- Kuvâyımilliye'nin ne olduğunu biliyor,
- Demokrasiyi seviyor,
- 30 Ağustos'un ne kadar değerli olduğunu biliyor,
- Kurtuluş Savaşının hangi koşullarda verildiğini gayet iyi biliyor, dolayısıyla gerçekleri örtemezsiniz.
Kalkacaksınız 30 Ağustos'la ilgili sınırlamalar, yasaklar getireceksiniz sonrada dönüp topluma parlak mesajlar vereceksiniz.
30 Ağustos'u bu millet kutlayacaktır. Belediye başkanlarımız, İl başkanlarımız, vatandaşlarımız buna öncülük yapacaktır.
30 Ağustos, düşmanı Anadolu'nun bağrından söküp denize döküldüğü gündür.
30 Ağustos ve 9 Eylül Milli Kurtuluş Savaşımızın en önemli, en değerli süreçlerinden birisidir. Bize Lozan'da başarıyı perçinlememizin yolunu açmıştır.
Biz bunun önemini biliyoruz, bunun önemini bilmeyenler ya da bunu önemsiz kabul edenler, keşke 'Yunan galip gelseydi' diyenlerdir aslında.
Biliyorsunuz Sivas Kongresi'nde Tıbbiyeli Hikmet, Mustafa Kemal'e şunları söyledi:
"Mandayı kabul edemeyiz. Eğer manda fikrini kabul edecek olanlar varsa bunları şiddetle reddeder ve kınarız. Eğer manda fikrini kabul ederseniz sizleri hain ilan ederiz"
Dolayısıyla bu iktidarın gittiği yol Türkiye'yi yabancı güçlerin egemenliği altına sokmaktır. Bugün getirdikleri ekonomik politika da bu yolu büyük ölçüde aşmıştır.
- Görüşü, inancı, kimliği, yaşam tarzı ne olursa olsun,
- Milli Kurtuluş Savaşını destekleyen,
- Türkiye'nin bağımsızlığını destekleyen,
- Bağımsızlık bizim için olmazsa olmaz diyen herkesin desteği ile yeni bir süreci başlattık.
Hedefimiz; Yeniden bağımsız, yeniden güçlü, yeniden dünyada saygınlığı olan bir Türkiye inşa etmektir."
- Soru: Trump, Beyaz Saray'da rahip Brunson'a diyor ki, "Erdoğan iyidir onun sayesinde serbest kaldın." Bu olay Türk hukuk sistemi açısından çok acı verici bir tablo değil mi?
Kılıçdaroğlu: "Kendisine 'aptal olma' diyen bir kişiye tepki vermeyen, mektubu götürüp ki makama takdim edilir biliyorsunuz 'Mektubu takdim ettim' diyen kişinin Türkiye Cumhuriyeti devletine bir faydası olmaz.
- Erdoğan ve çevresi kendi aileleri için çalışıyorlar.
- Onlar vatandaş için çalışıp mücadele etmiyor.
- Vatandaşın derdine derman olmuyor.
Siz bu ülkeyi 18 yıl yöneteceksiniz ama saman ithal edeceksiniz.
Kars'ın, Ezine'nin peyniri ne oldu da Venezuela'dan sıfır gümrükle peynir ithal ediyorsunuz?
Bunun adı açıkça söylüyorum;
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ihanettir.
- Tarıma çiftçiye ihanettir.
Her şeyi perişan ettiler. Ortada kahraman gibi geziyorlar.
Ne yaptılar bu ülkeye 18 yılda?
- Milletin, devletin borcu arttı mı arttı.
- Egemen güçlerin taleplerini yerine getirdiler mi getirdiler.
- Amerika'nın, Trump'ın korkusundan S-400'leri bile aktif edemiyorlar.
Bu ne demek? Türkiye'nin bağımsızlığı tehlikede demektir.
2.5 milyar dolar para vereceksiniz bu fakir fukaranın parasından…
Oradan diyecekler ki 'Bak senin mal varlığını inceleriz'... Sesini kesip bir köşede oturacaksın.
Orhan Bey, şu anda Türkiye Cumhuriyeti devleti dünyanın en pahalı hurdalığına sahip ülke konumundadır.
Aktif edemiyor korkuyor. Ne yapacak depoda tutacak. Hurdalıktır o. 2,5 milyar dolar, bu para kimin? Halkın sırtından alınan vergilerden…"
- Soru: Rusya, İkinci S400 paketinin imzalandığını açıkladı yeni bir hurda daha mı gelecek? Doğalgaz tartışması için ne düşünüyorsunuz?
Kılıçdaroğlu: "Bilmiyoruz, gerçekler toplumdan gizleniyor. Bakın, doğal gazı Rusya'dan, İran'dan kaça aldığımızı Türkiye Cumhuriyeti devletinde yaşayan 83 milyon insan bilmiyor.
Ve öğreniyoruz ki, biz doğal gazı Avrupa'nın aldığı fiyatın 3 katı fazlasına Rusya'dan, İran'dan alıyoruz.
Bu nasıl bir memleket sevgisidir?"
- Soru: Birileri aradan maddi menfaat mi sağlıyor?
Kılıçdaroğlu: "Kesinlikle, birilerinin cebine gidiyor bu para. Çıksınlar açıklasınlar sözleşmeyi, biz de görelim. Nereye gidiyor bu paralar? Boru aynı boru, Rusya'dan geliyor Türkiye topraklarından geçiyor daha uzağa daha pahalıya Yunanistan'a Almanya'ya Avrupa'ya gidiyor. Ama biz onlardan 3 kat daha pahalı kullanıyoruz.
Tablo bu ama kimse umutsuzluğa kapılmasın. Biz hep birlikte demokratik yollarla sandığa giderek Türkiye'yi bu beladan kurtaracağız."
- Soru: Bela derken iktidar ve ortağını mı kastediyorsunuz?
Kılıçdaroğlu: "Elbette, elbette. Şu anda bir saray var bir de sarayın bekçisi var milletin başına bela olan…
Milyonların gündeminde işsizlik var, yoksulluk var.
Yüzbinlerce kadın çöp konteynırlarından evine ekmek gönderiyor.
Yüzbinlerce gencimiz çöplerden topladıkları kâğıtlarla geçimlerini sağlıyor ama bu gerçeği toplumun gözünden kaçırmak istiyorlar.
İktidar ne yaparsa yapsın bu gerçeğin üstünü örtemeyecektir."