Yer: Bursa… Bursa’da Milli Eğitime bağlı bir okul… Elbette sıradan bir okul değil.
Birilerinin “ulufe tarlası” olarak nitelediği proje okullarından biri… Dahası o “ulufe tarlası”nda, tabiri caizse ‘kupon arsa’ olarak değerlendirilen bir okul… Adı: Bursa Olgunlaşma Enstitüsü… O ‘kupon arsa’ya konan ya da kondurulan ise Nilüfer Karakoç…
Okuyanlar anımsayacaktır ki “MEB’de Siyasal Mobbing Mağduruna Bakan Onaylı Sürgün”1 başlıklı yazıda, bu okulun, Nilüfer Karakoç’a nasıl teslim edildiğini anlatmıştık.
Ve yazının sonunda da şöyle demiştik: Peki; yerel ve merkezi MEB bürokrasisinin, arzularını gerçekleştirmek için, ayağına turab olacak kadar uğruna seferber olduğu Nilüfer Karakoç kimdir?
Kendi Beyanına Göre “Öğretmen”
Nilüfer Kahveci ya da Nilüfer Karakoç (her iki isimden bazen birisi, bazen her ikisi birden yerel basında kullanılmaktadır. Biz ikincisini kullandık ve kullanacağız) hakkında ileri sürülen ve yerel basının gündemine düşen iddialar üzerine facebook sayfası üzerinden “Ben Nilüfer Karakoç…”2 diye başlayan bir açıklama yapar.
30 Haziran 2013 tarihinde “Bursa Şehir”de de yayımlanan bu açıklamada Nilüfer Karakoç, “28 Şubatın soğuk günlerinde derse giren başörtülü bir öğretmen” olduğunu ve öğretme hakkının bile elinden alınmak istendiğini, “birçok psikolojik tacize maruz bırakıl”dığını dile getirir.
Dile düşen, basında yazılıp çizilen iddialara ilişkin herhangi bir yanıt içermeyen bu açıklamadan öğreniyoruz ki Nilüfer Karakoç 1996-1997 eğitim öğretim yılında öğretmendir. Peki; ya bunun öncesinde ve sonrasında…?
Ne Mezuniyet Tarihi Belli Ne Öğretmenlik Kariyeri
Aslında bu konuda elimizde olan ve mantıksal çıkarım dışında, öncesine mi, yoksa sonrasına mı ait olduğu değerlendirilemeyen tek resmi bilgi, Bursa Olgunlaşma Enstitüsü’nün resmi internet sitesinin “müdür” sayfasında yer alan, “Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümünden mezun oldu”3 açıklamasından ibarettir.
Mantıksal olarak 1996-1997 eğitim öğretim yılının öncesine ait olması gerektiği düşünülse de… Nilüfer Karakoç hakkında yazılan bu tek cümlelik açıklamada tarih bile yoktur. Yani yerel ve merkezi MEB bürokrasisinin, Bursa Olgunlaşma Enstitüsü’nü ısrarla kendisine teslim etmek istediği; bu uğurda sistematik mobbing uyguladığı ve sonunda teslim etmeyi başardığı Nilüfer Karakoç’un hangi tarihte mezun olduğu bile belirsizdir.
Elbette belirsiz olan ya da bilinmeyen yalnızca mezuniyet tarihi değildir. Aynı zamanda, Nilüfer Kararkoç’un hangi tarihte ve nerede öğretmenliğe başladığı ve öğretmenlik-eğitimcilik-idarecilik geçmişinin ne olup olmadığı da meçhuldür.
Kendisinin 2013 yılında “Ben Nilüfer Karakoç…”diye başlayan facebook sayfası üzerinden yaptığı açıklamayı dikkate alırsak, 2002 yılından, belki de AKP’nin kuruluşundan itibaren AKP Bursa Kadın Kollarında çalışmaktadır. Yöneticilik kariyerinin görünen ve bilinen tek adresi…
Peki; 1996-1997 eğitim öğretim yılında öğretmen olduğunu söyleyen Nilüfer Karakoç, hangi tarihte öğretmenlikten ayrılmıştır? Keza hangi tarihte öğretmenliğe dönüp sınıflara girmiş ve ders vermiştir?
Biri Belirsiz İkincisi Tahmin Edilebilir İki Tarih
Nilüfer Karakoç’un mezuniyet tarihi ve nerede, ne zaman, hangi okulda öğretmenliğe başladığı gibi, öğretmenlikten ayrılma tarihi de belirsizdir. İstifa ederek mi ayrılmıştır? Yoksa atılmış mıdır? Neredeyse, 2002 yılı diye belirtilen AKP Bursa Kadın Kollarında çalışmaya başladığı dönem öncesine ilişkin bilgiler, sanki “28 Şubatın soğuk günlerinde” buza yazılmış ve buz da eriyip gitmiştir.
Tespit edilebilen bilgilere göre; 2002 yılından 2015 yılı Haziran Genel Seçimlerine dek, neredeyse her tür kariyerini AKP’de yapan ve milletvekili olma düşleri, aday listesine bile giremeyince suya düşen Nilüfer Karakoç, bu kez yüzünü Milli Eğitime döner.
MEB bürokrasisi ise yelkenleri, öğretmenlik ve eğitimcilik kariyeriyle olmasa da AKP iktidarının rüzgârıyla dolu olan Nilüfer Karakoç’u sevinçle bağrına basar. Bu dönemde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Personel Genel Müdürü Hamza Aydoğdu ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya’dır. Bunlardan ilki değilse de sonraki isimler, her şeyi kitabına uydurabilecek kadar işlerinde mahir ve deneyimlidir! Ve onun istek ve arzuları için hemen amade olurlar.
Usulen ‘Öğretmen’lik ve Ardından…
Yüzünü MEB’e dönmüş olan Nilüfer Karakoç, “Hoş geldiniz efendim” dercesine, önce usulen ‘öğretmen’liğe başlatılır. “Başlatılır” dediğime bakmayın, bu kâğıt üzerindedir. Çünkü iddialar göre, herhangi bir okulda, herhangi bir sınıfta ders anlatıp anlatmadığı bile şaibelidir. Ama maaşını alır.
Elbette ki MEB’in Bursa ve merkezdeki mahir bürokratları, öğretmenlik ve eğitimcilik, hatta eğitim yöneticiliği kariyeri parmakla gösterilebilecek başarılarla dolu olan Nilüfer Karakoç’u üzecek değillerdir. Buna hiçbirinin gönlü ve vicdanı elvermediği için onun sade bir ‘öğretmen’ sıfatıyla sınıflarda heder olmasına izin vermezler. Ve kısa bir süre sonra, onu İlçe Milli Eğitim Müdürü sıfatıyla onore ederler.
İşin ironisi bir yana… Oysa Nilüfer Karakoç, ne okul müdürlüğü sınavlarına katılmıştır ne şube müdürlüğü sınavlarına… Dahası ne okul idareciliği yapmıştır ne de İlçe ya da İl Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticiliği… Olsun! Ne önemi var ki hele işin içinde, dönemin MEB Personel Genel Müdürü Hamza Aydoğdu ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya gibi mahir yöneticiler varsa, MEB’de her şey mümkündür. Ve onlar da tüm maharetlerini kullanarak, deveye hendek atlatmak pahasına, olmazı oldururlar.
Nilüfer Karakoç’un Arzu Nesnesi…
Lakin, her şeyin kitabına uydurulmasıyla Büyükorhan İlçe Milli Eğitim Müdürü sıfatıyla taçlandırılan Nilüfer Karakoç, bir süre sonra Büyükorhan’a, yani ‘dağ’a gidip gelmekten yorulur ve sıkılır. Hatta iddialara göre kendisine bir makam aracı tahsis edilmesine rağmen… Zaten Büyükorhan’a atanışı da “Dağda sürpriz atama…”4 olarak değerlendirilmiştir. Yıllardır Bursa merkezde boy gösteren birinin, gözlerden ırak bir ‘dağ’da ne işi vardır ki…
O gözünü başka bir yere dikmiştir. Hem de Bursa merkezde ve Bursa’nın en gözde okullarından birine… Birilerinin nitelediği biçimde söylersek, MEB’in “ulufe tarlası”ndaki “’kupon arsa’lardan birine… Yani Bursa Olgunlaşma Enstitüsü’ne… Nilüfer Karakoç ister de kim “Hayır” diyebilir ki… Hele de iktidarın ve siyaset esnafının ayağına turab olan, emre amade hangi MEB bürokratı reddedebilir bu isteği…
AKP’nin Nilüfer’i varken, başkasına bırakılır mı hiç MEB’in “ulufe tarlası”ndaki ‘kupon arsa’? Hemen harekete geçilir. Kitabına uysa da uymasa da denilircesine, mevcut müdür Münevver Yaman, usulsüz bir biçimde görevden alınır. Ve Nilüfer Karakoç da tutkuyla istediği arzu nesnesine kavuşur.
Sonra ne mi olur? Ötesini tekrar etmeye gerek yok… Çünkü “MEB’de Siyasal Mobbing Mağduruna Bakan Onaylı Sürgün” başlıklı yazıyı okuyanlar biliyor ne olduğunu… Bilmeyenler de bu yazıyı okuyarak öğrenebilir ne olup bittiğini…
İşte MEB’in ve siyaset esnafının hizmetkârına, hatta emir erine dönüşen MEB bürokrasinin hali pür meali…
* Ankara Üniversitesi, DTCF Felsefe Bölümü mezunu ve “Arzu Okulu”, “Aşk Mavidir Öğretmenim”, “Öğretmen Düzenin Duvarındaki Tuğla”, “Edebiyat Nedir Ki…”, “Allah dedi Üstad-ı Azam” kitaplarının yazarı. Felsefenin Işığında / Felsefece; http://atalaygirgin.blogspot.com
1 https://www.gercekgundem.com/yazarlar/atalay-girgin/3633/mebde-siyasal-mobbing-magduruna-bakan-onayli-surgun
2 https://sehirmedya.com/nilufer-karakoc-neden-susuyor-makale,69797.h tml
3 https://bursaolgunlasma.meb.k12.tr/idari_personel/munevver-yaman_175467.html Ne gariptir ki bu adreste bile hâlâ, Nilüfer Karakoç uğruna, kendisine siyasal temelli sistematik mobbing yapılan, sonunda sürgün edilip emeklilik dilekçesi vermek zorunda bırakılan Münevver Yaman’ın adı yer almaktadır.
4 https://ahmeteminyilmaz.com/2016/10/dagda-surpriz-atama-nilufer-kahveci-buyukorhan-ilce-milli-egitim-muduru-oldu/